Bir duruşu olmalı insanın,
sevemediklerimin, sevmedikleri dostumdur demeyecek kadar, karakteri ve kişiliği sağlam bir duruşu olmalı insanın...
Bir duruşu olmalı insanın,
nerede olduğunu, nerede, durduğunu, nerede olması ve durması gerektiğini, neyi savunduğunu, neyi savunması gerektiğini bilecek karaktere ve kişiliğe sahip, sağlam bir duruşu olmalı insanın...
Bir durusu olmalı insanın,
kendisiyle özdeşleşmiş tavırları, davranışları, ilkeleri ve çizgileri olan , nev-i şahsına münhasır, neye, nereye, kime hizmet ettiğini bilen ve hep öyle anılan bir duruşu olmalı insanın...
Bir duruşu olmalı insanın,
karşı taraftan bakıldığında acabalarla dolu, her şey beklenir dedirttirmeyecek, zikzaklarla dolu, bu gün başka, yarın başka, sabah başka, akşam başka olmayan, güvenilir bir duruşu olmalı insanın...
Bir duruşu olmalı insanın,
gelmişini, geçmişini ve kim olduğunu unutmayan, nerede durması gerektiğini, nerede susması gerektiğini, saygı ve had kavramlarını idrak edecek kadar asil ve asaletli bir duruşu olmalı insanın...
Bir duruşu olmalı insanın,
dost , düşman, haram, helal, günah, sevap, iyi ve kötü kavramlarının ne anlama geldiğini bilen, yeri geldiğinde duruşunu, çizgisini bozmamak için menfaatlerini, çıkarlarını, egolarını, kişisel kin ve hırslarını bir kenara bırakabilecek kadar sağlam ve ilkeli bir duruşu olmalı insanın...
Bir duruşu olmalı insanın,
Adama,adam gibi adam, beyefendi, Kadına, kadın gibi kadın, hanımefendi diyebilmek için, daha doğrusu insana insan diyebilmek için, gerçekten, gerçekçi, sahiden, sahici bir duruşu olmalı insanın...
Sevgilerimle
Hakan Halit Yeni