Düşünmeli benim buğdayım bu değirmene uygun değil.

Buğdaylar çeşit çeşit esmer, kepekli, siyez, beyaz, sert, yemlik v.s. İnsanlar da çeşit çeşit.

Acı veren, mutluluk veren, huzur veren gibi. Sizi seveni sevin, bir adım gelene 10 adım gidin. Ama içten pazarlıklı, haset, kıskanç, samimiyetsiz, çıkarcı olursa da verin eline çuvalı Buğdayına uygun Değirmen Taşı bulsun.

Sevgi, özveri, ilgiyi kumbaraya ne kadar para atıp birikim yaparsanız onu geri alırsınız misali düşünün.

Size verileni verin. Sizden aldıklarını düşünmeyeni düşünmeyin. Bir tebessümü esirgeyene ömrünüzü vermeyin. Düşünün o zaman yanlış kalp demisiniz?

Kalbiniz imalatçı değil doğal üretici, güzel duygularınıza karşılık görmediğinizin gönül kapısında dilenmek için beklemeyin. Sevgi kırıntıları ile oyalanacağınıza çok seven kapılara doğru ilerleyin.

Art niyetsiz, içten duygulara ses verin.

Örneğin; Bir arkadaşımın eşi kuşkucu, kuruntulu, alıngan ve saldırgan kişi idi. Kadının tüm çevresinden ona kötülük gelecek tavır tutum ve davranışları ile sürekli ona baskı yapıyordu. Kendisini daima haklı ve üstün görüp karşısındakileri haksız bularak akla hayale gelmeyecek  suçlamalar, başkalarının yanında  hakaretler ile karısının  hayatını çekilmez hale getiriyordu.3 sene  önce  onları bir evlilik danışmanına yönlendirmiştim. Oradan da Psikiyatr a gittiler.

Adamın davranışlarına kişilik bozukluğu  tanısı kondu:

-Sürekli kendisine birileri tarafından zarar verildiğini, hakkında konuşulduğunu ve çevresi tarafından sömürüldüğünü düşünürlermiş. Tedaviyi kabul etmedi ve birlikte yapamadılar ayrıldılar.

 Onları boşayan Hâkim ile daha sonra arkadaşlık yapıp evlenmişti

Bu gün beraberdik çok ama çok mutlu artık. Çünkü daha önce yanlış kalpte, yanlış değirmendeymiş.