Anex Tour'un Almanya'da ilk gerçek sezonunu yaşadığının altını çizen Genel Müdür Hakan Bakar, ''Almanya piyasasını biliyorsunuz, erkenci bi pazardır. Biz ilk defa bu sene Almanya'da ürünlerimizi erkenden piyasaya sunduk. Türkiye dahil, yaz kapasitemizin yarıdan fazlasını sattık. Yaz destinasyonlarımız, ağırlıklı olarak Türkiye olmak üzere, Mısır, Tunus ve Mayorka Adası. Dominik Cumhuriyeti ve Küba ise kış destinasyonlarımız.'' dedi.

Bakar, Almanya'da kurdukları uçak şirketinin nisan ayında uçmaya başlamasını planladıklarını ancak Air Berlin iflasının sivil havacılığı çok meşgul etmesi nedeniyle, Azur Air Almanya'nın lisansında gecikme yaşandığına ve bunun da geçen yılki operasyonları olumsuz etkilediğine dikkat çekti. 

Anex Grubunun Almanya'ya girişindeki olayın bugüne kadar bu ülkede yaşanmadığını kaydeden Bakar, ''Burada kurulan şirketler Türk sermayeli ve küçük kurulup sonradan büyüyen şirketler. Dolayısıyla Anex gibi dünyanın ilk 10 tur operatöründen biri haline gelmiş olan bir şirket, piyasada endişe yarattı. Rakipler, 'Bunlar geliyor. Buraya oturacaklar ve çok ciddi bir pazar payı alacaklar.' endişesiyle baktılar.'' dedi.

Almanya'nın demokratik bir ülke olduğunu ve kimsenin kimseyi sabote edemeyeceğini belirten Bakar, ancak Almanya'da da lobi çalışmaları olduğuna dikkat çekti. 

Anex Tour'un geç başlamasına rağmen geçen yıl Almanya'da 90 bin kişi uçurduğunu kaydeden Hakan Bakar, ''Bu yılki planlamamız 180 bin yolcu. Bunun yüzde 35-40'ı Türkiye.'' ifadelerini kullandı.

Bakar, değerlendirmelerinin devamında şu noktaların altını çizdi:

30 yıldır Almanya seyahat pazarında çalışıyorum. Anex Tour'un bu piyasaya girdiği şekliyle başka bir giriş yaşanmadı. Bu elbette yatırım, piyasaya inanç, yönetim kurulu başkanımızın ve CEO'umuzun inancı olmasaydı bu gerçekleşmezdi. Pazara girmeye ilişkin çekimse bazı başka girişimler görüyoruz. Ya giresin ya da girmezsin. 

Bizim ismimiz burada kısa sürede duyuldu. Çeşitli destinasyonlarda Anex'in yüksek kapasitelerle var olması, burada bize ciddi anlamda pozitif geri dönüşler sağlıyor. Ürün satın alımı, uçakların paylaştırılması, düşük sezonların daha iyi değerlendirmesi anlamında önemli avantajları var. Seyahat sektöründe holdingleşmiş şirketler bu tip sinerjileri yaratamazlar. Çünkü bu şirketlerde çok büyük bir bürokrasi var. Anex Tour içinde bu süreçler çok iyi organize edilmiş durumda. Bu nedenle maliyetlerimiz de onlarınki kadar yüksek olmuyor ve daha uygun fiyatlara satabiliyoruz.

Almanya'da hangi acenteye gitseniz müşterinin çok memnun döndüğünü görüyorsunuz. Ürün aynı, hizmet daha iyi ve fiyat daha uygun. 

Almanya'da rekabet çok yüksek, evet. Ancak klasik anlamda tur operatörlüğü yapan şirket sayısı iki elin parmağını geçmez. Diğerleri ise dinamik çalışıyor. Uçağı sor-sat, oteli sor-sat şeklindeki sistemlerle elini taşın altına koymadan paketleyip tur operatörlüğü yapan şirket sayısı çok yüksek. 

Bizde ise durum farklı. Uçağı kiralıyorsunuz, otellerle garantili anlaşmalar yapıyorsunuz. Dolayısıyla dinamik tur operatörleri klasik tur operatörleri ile rekabet edemez. Geçen yıl, dinamik paket tur yapan bir tur operatörü iflas etti. Bu nedenle Almanya'da Rusya'dakinden daha büyük bir rekabet yok.

Almanya'da üç çeşit tur operatörü var; bunlar uçağı, oteli ve tur operatörü olanlar, sadece tur operatörü ile uçağı veya oteli olanlar ve bir de dinamik tur operatörleri. Biz iş modeli olarak bir ile iki arasında bir yerdeyiz. Sayı olarak belli bir yere gelmek için birkaç yıla daha ihtiyacımız var. 

Almanya'da bu yıl Türkiye talebi oldukça yüksek. Her gün bakıyorum, Türkiye'ye gelen İspanya'ya gelen talebin yüzde 20 üstünde. Talebe göre fiyat da yükseliyor. Türkiye geçen senelerdeki gibi ucuz satılmıyor ama fiyatı da bir anda yukarı çekemiyorsunuz.

Ben geçtiğimiz krizli yıllarda bile, (evet çok para kaybedenler, kendini büyük risklere sokanlar olmuştur) normal, mütevazı çalışan otelcilerimizin geçen yıl zarar ettiğini düşünmüyorum. Belki kar da etmediler ama para kaybetmediler. Bu yıl ise Türk otelcilerin çok iyi paralar kazanacağına inanıyorum.