Ekonomi Gazetecileri Derneği üyeleri ile bir araya gelen Numan kurtulmuş, Turizm Şürası'nın en son 2002 yılında yapıldığını belirtti. Şürada kamunun ve özel sektörün bir araya geleceğini kaydeden Kurtulmuş, ''Turizmde 3. aşamaya geçeceğiz.'' dedi.

Türkiye'nin bu dönemdeki öncelikli hedefinin Çin, Hindistan, Japonya gibi ülkeler olduğunu kaydeden Kurtulmuş, ''Bu ülkelerdeki kapıları çalarak turistleri ülkemize çekmeyi planlıyoruz. Bu ülkelerde alım gücü yüksek geniş bir orta sınıf var. Önümüzeki günlerde Hindistan'dan gelecek 600 tur operatörünü Dalaman'da ağırlayacağız. Bu şekilde zaman zaman sıkıntı yaşadığımız Avrupa pazarındaki daralmayı da hafifletmek istiyoruz.'' şeklinde konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, İstanbul-Çırağan Sarayı'nda ekonomi gazetecileri ile bir araya gelerek bakanlığın düzenleyeceği şüra ve turizm sektörünün genel gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Binde 5 olan bakanlık bütçesinin yetersiz olduğunu kaydeden Kurtulmuş, bakanlığın bütçesinin arttırılması gerektiğini ifade etti. 

Türkiye'yi yalnızca deniz, kum, güneş destinasyonu olmaktan çıkarıp ürün çeşitliliği sağlayacaklarını kaydeden Kurtulmuş, bu alanda diğer kurumlarla iş birliği içinde olacaklarını söyledi. Kurtulmuş, bu çerçevede Sağlık Bakanlığı ile bir protokol de imzaladıklarını ifade etti.

Dünyanın siyaseten çok karmaşık bir süreçten geçtiğini belirten Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin de bu süreçten ciddi şekilde etkilendiğini kaydetti. Kurtulmuş, ''Bu etkiyi ve oluşan Türk-İslam karşıtlığnı aşmak için turizmi yumuşak güç olarak kullanacağız.'' dedi.

''Turizmi artık bir stratejik sektör haline dönüştürerek, Türkiye ekonomisinin çok canlı unsurlarından biri yapmak lazım'' diyen Kurtulmuş, Küresel ve ekonomik ölçekli şartlara karşı turizme ve kültüre çok ciddi ihtiyacımız var. Büyük bir zenginliğin üstünde oturuyoruz. Dünyada bu kadar büyük bir tarihi ve kültürel zenginliği olan başka bir ülke yok. Bunu iyi kullanmamız lazım.'' şeklinde konuştu. 

2016 yılındaki çöküş noktasının ardından sektörün yukarı doğru bir ivmeye kavuştuğunu ifade eden Numan Kurtulmuş, ''İlk 8 ayda 21 milyonun üzerinde ziyaretçi ağırladık. Yıl sonuna kadar bu sayının 30 milyona çıkmasını hedefliyoruz. İstanbul ve Antalya gibi bazı bölgelerde otel dolulukları yüzde 90'lara ulaştı. Bu çok umut verici'' dedi.

Rus turistin Türkiye'de ilk sıraya yerleştiğini hatırlatan Numan Kurtulmuş, ''İlk 8 ayda 3.3 milyon Rus turist ülkemize geldi. Tüm olumsuz propagandalara rağmen Almanya'dan ise 2.5 milyon ziyaretçi ağırladık. Bu, turizmin siyaset ve uluslararası ilişkilerin ötesinde bir alan olduğunu gösteriyor.'' ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, açıklamalarının devamında şunları söyledi:

''Turizm muazzam bir sektör. Bizm bu sektördeki payımız  çok küçük. Bunu arttırmamız lazım. Yan etkileri ile birlikte 7.2 trilyon dolarlık bir sktör turizm. Turizm sektörü her yıl dünya ekonomisinin üzerinde bir büyüme gösteriyor. 

Özal turizmde büyük bir hamle gerçekleştirdi. İkinci hamle ise Cuhurbaşkanımız Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde oldu. İlk dönemde oteller ve tesisler yapıldı, ikinci dönemde ise altyapı yatırımları yapıldı. Turistlerin Türkiye'ye gelmesini sağlayacak altyapı oluşturuldu.

2016 krizi bize gösterdi ki, Türkiye'de çok kuvvetli bir turizm sektörü var. Büyük bir birikim var. Bu da altyapı kadar önemli. Birçok ülke Türkiye'den turizm sektörüne dönük eğitim istiyor. Biz de isteyen her ülkeye bu eğitimi vereceğiz.

Bundan sonraki hedefimiz, rekabetçi turizm sektöründe turizm politikalarının gerçekçi bir şekilde ortaya konulması ve daha da ileri götürülmesi.. Bu şekilde 2023 hedeflrimizi de revize edeceğiz. Şüra ile ilgili çok güzel bir hazırlık dönemi geçirdik.

Turizm politikalarının oluşumunda özel sektör odaklı yaklaşımı geliştirecek, etkin yönetişim ve krizlere karşı etkin bir kriz yönetimi hayata geçireceğiz. Turizmi diplomasi alanına da yumuşak bir güç olarak kullanacağı

2018 yılının Çin'de Türkiye Yıl olmasından dolayı bu ülkede 50'ye yakın etkinlik yapacağız. 

Turizm şürasının 13 komisyonu var. Üyelerin yaklaşık yüzde 90'ı bu toplantılara katıldı.'' 

Bakan Kurtulmuş, konuşmasını bitridikten sonra gazetecilerden gelen çok sayıda soruya da yanıt verdi. Kurtulmuş sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

Turist sayısındaki artışa karşın turizm gelirindeki düşüş olduğu bir gerçek. Bu durum, 2016'daki panik havasıyla fiyatların çok aşağı çekilmesinden kaynaklandı. Dolayısıyla fiyatlardaki gerilemenin 2016'daki şoktan kaynaklandığını düşünüyorum. Hedefimiz turist başına 1000 dolar gelir elde etmek.

Turistlerin en çok para harcadığı iki alan sağlık ve kongre turizmi. Sağlık turizmi için gelen insanın yanında en az bir de refakatçisi geliyor. Zengin bir grup ve daha fazla para harcıyor. 

Almanya konusunda ise şunu söylüyorum. Siyasetin dili başka, turizm ve seyahatinki başka. Yapılan propagandaya karşın Almanya'dan Türkiye'ye kimsenin gelmemesi beklenirdi. Ama geldiler.

Müzeler konusuna çok önem veriyouz. Türkiye'de müzelerin hem daha iyi hale getirilmesi hem ziyaretçi sayılarının arttırılması başlıca çalışma alanımız. Çok güzel müzelerimiz var ve maalesef pekçoğu bilinmiyor.

İstanbul'da Arap turistler kimi sakıncalar oluşturuyor olabilir ama bizim turist seçme gibi bir şansımız yok. Bizim önceliğimiz İstanbul'un korunması. Önümüzdeki günlerde bir İstanbul çalıştayı yapacağız. İstanbul kültürünün daha calı bir hale sokulması çalışmasını gerçekleştireceğiz.

Yapılacak çok iş var ancak Kültür ve Turizm bakanlığının bütçesi sadece binde 5. Bu bütçe ile her şeyi yapmamız mümkün değil. Bakanlığın bütçesinin arttırılması gerekiyor. 

Kaz Dağları gibi çevesel güzelliklerin korunması konusunda hemfikiriz. Otellerin çevreyi kirletmesi ile ilgili sorumluluk bakanlığımızda değil. Konunun bizi ilgilendiren kısmında görevimizi yerine getiriyoruz.

Belediye başkanlarının yurt dışına çıkması İçişleri Bakanlığı'nın iznine tabi. Çok fazla yurt dışına çıkan, hatta yılın önemli bir bölümünü yurt dışında geçiren belediye başkanları ve meclis üyeleri var. Bunun önüne geçilmek isteniyor. Ancak önceden durumu anlatan belediye başkanları için istisnalar yaratılabilir.

15 Temmuz darbe girişiminin ardndan FETÖ, Türkiye'de yapılacak uluslararası kongrelerin iptal edilmesi için çalışma yürüttü. Darbeden hemen sonra iptal edilmek istenen bazı kongrelerin Türkiye'de yapılmasını sağladık. Ama Türkiye algısının aşağı çekilmesi için FETÖ Türkiye alayhtarı faaliyetlere devam edecek biz de bu mücadeleden geri adım atmayacağız.

Yurt dışına çıkarılan eserleri hafiye gibi takip ediyoruz. Bunların geri getirilmesi uzun zaman alıyor. Eserin buraya ait olduğunu ıspatlamak, mahkemeye başvurmak gerekiyor. Özellikle de ilgili ülkenin işbirliği yapması gerekiyor. Şu anda 13 farklı ülkede 56 dosyamız var ve bunların sonuçlanması da yakın.

Çin ile Türkiye arasındaki ilişkiler en iyi dönemlerinden birini yaşıyor. Çin küresel bir güç olabilmek için her alanda çalışma yapıyor. Yol ve Kuşak projesi ile Asya'yı Avrupa'ya bağlamak, burayı Avrupa pazarlarına açmak istiyor. Bu nedenle Çin Türkiye için de büyük önem arz ediyor. Türkiye de Çin ile stratejik işbirliğine uygun adımlar atıyor. 

Çin ile başta vize olmak üzere bazı sorunlarımız var. Bunları aşmamız gerekiyor. THY'nin Çin'e seferlerde hem frekanslarının artırılması hem de yeni uçuş noktalarının açılmsı içn müzakereleri sürdürüyoruz. Çin'le turizm konusunda en önemli engel Çince bilen insan sayısının az olması. Bu konuda hızılca yol almamız lazım. Bakanlık olarak biz de birtakım adımlar atabiliriz.

Gürcistan , İran, Yunanistan ile ortak paket turlar, kruvaziyer paket turları yapabiliriz.

İlave teşvikler konusunda daha zayıf dönemleri öne almayı planlıyoruz. Bir yandan da yeni pazarlarda bu desteği hayata geçirmek istiyoruz. Bu konuda Maliye Bakanlığı ile görüşeceğiz. Tahminimize göre, bu şekilde daha az parayla daha büyük bir iş yapacağımızı düşünüyoruz.

Teşfik sadece kolaylaştırıcı bir unsurdur. Biz bazen teşviki ana unsur olarak görüyoruz. Bu doğru değil. Teşvik önemli ama her şey değildir. Esas önemli olan, stratejik adım atmaya hazırlanan özel sektörün önünü açmak.''
Kaynak: Turizm Güncel