Karadeniz Bölgesi’nde turizmin geliştirilmesine yönelik çalışmaların ele alındığı çalıştaya, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu da katıldı. Toplantının açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Karadeniz Bölgesi’nin sahip olduğu turizm potansiyelinin geliştirilmesinin ve tanıtımının önemli olduğunu belirtti.
'KARADENİZ'DEN SONRA SIRA EGE VE ANADOLU'YA GELECEK'
Ünal, konuşmasında şu noktaların altını çizdi:
“Kültürümüzle harmanlanmış bir turizm potansiyelini ikliminde ve bu iklimi bünyesinde barındıran ve bu vesileyle bu çalıştayımıza ev sahipliği yapan Trabzon’umuzda bulunmaktan son derece mutluyum.
Bölgemizi temsil eden tüm Bakanlarımız, yerel idarecilerimiz, özel sektörümüz ve STK’larımızla yaptığımız bu toplantı aslında bu anlamda bir ilk olma özelliğini de taşıyor. Daha önce birkaç kez çalıştaylar yaptık. İlk olarak 24 Kasım günü milliyeti belli olmayan bir uçağın düşürülmesiyle başlayan ve Rusya ile yaşadığımız sorundan en çok etkilenen ilimiz olan Antalya’da bu çalışmayı yaptık.
Bu çalıştay, geniş ve bölgesel olması itibariyle bir ilk; inşallah ikincisini Ege Bölgesi’nde ve üçüncüsünü de Antep, Adana ve Maraş’ı da içine alan, bir yönüyle Akdeniz bir yönüyle Güney Doğu ve İç Anadolu’yu da kapsayan bir toplantı şeklinde yapacağız.
Bu toplantıların önemi şu; az önce Sayın Süleyman Soylu önemli bir şey söyledi, ‘Turizmi eğer sadece ekonomi olarak görürseniz bu bir süre sonra üretim yeteneğinizi yok etmeniz anlamına gelir.’ La Fontaine’in Altın Yumurtlayan Tavuk isimli bir hikayesi var. Hikayede, tavuk her gün bir altın yumurtlamaktadır. Ama açgözlü sahibi bekleyemez her gün bir altın yumurtlamasını. Der ki, ‘Ben bu tavuğu keseyim içinde ne kadar altın yumurta varsa hepsine sahip olayım’ ve tabii tavuğu keser. Bu hikayeyle ilgili derler ki; ‘İnsan eğer üretimle üretim yeteneği arasındaki ilişkiyi bilmezse asıl üretim sağlayanın üretim yeteneğini desteklemek beslemek ve sürdürülebilir kılmak olduğunu bilmezse, bir süre sonra üretim yeteneği kaybolduğunda üretim de ortadan kalkar.’
'TURİZM İLE KÜLTÜRÜ BİRLEŞTİREMEDİK'
'Bugün bize turizmde 36 milyar dolar gibi bir hacmi sunan üretim yeteneğimiz nedir' diye baktığımızda gördüğümüz şey büyük oranla deniz, kum ve güneş. Bunun içerisine bizim maalesef kültür ekonomisiyle turizmi birleştirerek 69 uygarlığa ev sahipliği yapmış büyük bir kültür hazinesini henüz üretim yeteneği açısından dönüştüremedik. O halde basit bir soru soruyoruz diyoruz ki; eğer biz üretim yeteneğimizde hangi değişiklikleri yaparsak 36 milyar dolardan 50-60-70 milyar dolara çıkabiliriz.?
Bunun çalışmasını yaptığımızda, hem destinasyon açısından, hem ürün çeşitliliği açısından hem pazar açısından son derece şanslı olduğumuzu görüyoruz.
'CUMHURBAŞKANI TALİMAT VERDİ'
Cumhurbaşkanımız Katar'da Doha Kitap Fuarı’na katıldığımızda bunun görüşmelerini yaptı. Bana dönüp talimat verdi: Özellikle Körfez ülkelerinin Karadeniz bölgesine çok büyük bir ilgisi var. Hemen Karadeniz bölgemizle ilgili bir turizm paketi hazırlıyorsunuz. Biz yaklaşık bir ay bu pakete çalıştık. Karadeniz bölgemizi yukarıdan aşağıya sağdan sola bütün görüşmelerimizi yaparak ve cuma cumartesi günü burada iki gün 9 ilin il kültür müdürleri toplantısını yaparak bugüne hazır hale geldik. Sizin katkılarınızı aldıktan sonra biz bir çalıştay raporu ve eylem planı çıkaracağız. Eylem planımızı çıkardıktan sonra da eylem planımızla ilgili bir izleme değerleme komisyonu oluşturup 4 yıllık eylem planını deklare edip sizlerle birlikte bunun takibini yapacağız.
'2023 PLANIYLA DOKAP MASTIR PLANININ ENTEGRASYONU BU YIL TAMAMLANACAK'
Bölge turizmini geleceğe taşımak ve sürdürülebilir bir şekilde gelişimini sağlamak amacıyla yapmayı planladığımız fonları sizlere ana başlıklarıyla paylamak istiyorum. Birinci olarak Türkiye turizm stratejisi 2023 planıyla DOKAP mastır planı çalışmalarının entegrasyonu 2016 yılında tamamlanmasını planlıyoruz. Mera alanlarının turizme kazandırılması içerikli mevzuat düzenlemelerinin de 2016 yılında tamamlanmasını planlıyoruz.
Üretim yeteneği ve üretim ilişkisi açısından yaylalarımızın, meralarımızın çok iyi şekilde koruma esaslı planlanması gerekiyor. Eğer biz bugün bunu yapmazsak yarın bunu istesek de düzenleyemeyiz, temizleyemeyiz planlayamayız ve sürdürülebilir kılamayız.
Gelen turistlerin konaklama sürelerinin ardından arttırılması amacıyla bölge içindeki kültür turizmi, kongre ve fuar turizmi, kış turizmi, doğa, yayla ve ekoturizmi alternatiflerin desteklenmesi, bölgeye gelişlerin arttırılması amacıyla kruvaziyer turizminin alt yapısının yaygınlaştırılması, şehir merkezlerinde yöresel mimarinin yaygınlaşması ve yöresel malzeme kullanarak inşa edilen yapıların restore edilerek marka değeri yüksek kimlikler oluşturulması konusunda yerel yönetimlerin maddi ve teknik destek verilmesi arttırılarak devam ettirilmesi, kültür merkezi konseptinin yeniden yapılandırılarak kültürümüzü yansıtacak ve yaşam mekânı haline dönüştürecek nitelikte şehre entegrasyonun sağlanmasını hedefliyoruz.
'ORTA DOĞU VE KÖRFEZ ÜLKELERİNE DÖNÜK TANITIMLAR YAYGINLAŞACAK'
Turistlerin doğru ve etkin bilgilendirilmesi açısından çok önemli bilgilere sahip turizm danışma bürolarının yeniden yapılandırılmasını, sadece Trabzon ve Ordu’da bulunan turizm bürolarının bütün illerimizde resmi olarak açılmasını, turizm danışma bürolarında Arapça ve İngilizceyi iyi bilen, yöreyi tanıyan personeller istihdam edilmesini, buna ilişkin kadro sayılarının artırılmasını, bölgeyi etkin tanıtan farklı illerden özellikle Arapça tanıtım materyallerinin hazırlanmasını hedefliyoruz.
Orta Doğu ve Körfez ülkelerine yönelik tanıtımlar yoğunlaştırılacak. Bölgenin hedef pazarlarını da çeşitlendireceğiz. Özellikle Avrupa ve Uzak Doğu’dan turistleri getirmek için tanıtım faaliyetlerine başlayacağız. Yedi büyük fuardan birini Karadeniz Bölgesi’nde yapacağız.
'BUNDAN SONRA HİÇBİR BÖLGEMİZ TEK PAZARA BAĞIMLI HALE GELMEMELİ'
Burada şu tuzağa düşmememiz gerekiyor: Her yıl Türkiye’ye 4.5 milyon Rus turist geliyor ve bunların yüzde 75’i Antalya’ya gidiyor. Bu yüzden Antalya maalesef Rus turist merkezi haline geldi. Bundan sonra hiçbir bölgemiz hiçbir şekilde bir pazarın bağımlısı haline gelmemeli. O yüzden hızlı bir şekilde pazarımızı çeşitlendirelim dedik. Şimdi Antalya ile ilgili özellikle EXPO 2016 kaldıracını kullanarak 2016 döneminde Rus turist sayısında ortaya çıkacak azalmayı bu organizasyonla telafi edeceğiz. Bundan sonra da pazarımızı çeşitlendireceğiz. Biliyorsunuz EXPO olimpiyatlardan daha büyük daha etkin bir organizasyondur."
Güncelleme Tarihi: 08 Şubat 2016, 16:13