İsrail'in Ankara Büyükelçisi Eitan Na'eh, Antalya Gazeteciler Cemiyeti’ni (AGC) ziyaret etti. Başkan Vekili Salim Uzun ve Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Atasoy tarafından karşılanan Na’eh, AGC Müzesini de gezdi. Ziyarette konuşan Uzun, AGC’nin tarihi hakkında bilgiler verdi. AGC olarak çok önemli ulusal ve uluslararası projeler gerçekleştirdiklerini dile getiren Uzun, “Büyükelçimizin Antalya’daki ziyaretlerini yakından takip ettik. Türkiye ve Antalya’ya bakış açısını olumlu buluyoruz” dedi. 

Antalya’nın Türkiye ve dünya turizmi açısından önemli bir kent olduğunun altını çizen Uzun, “Antalya, Türkiye’nin dünyaya açılan kapısıdır. Antalya’nın İsrailli turistler içinde ayrı bir önemi var. Zaman zaman politik gerilimlerle yaşanan sıkıntılar olduğunu biliyoruz. Son dönemde İsrailli turistlerin Antalya’ya yönelik ilgileri arttı. Sizin aracılığınızla son dönemde düzelen turizmin İsrailli turistlerle daha üst seviyeye çıkacağını düşünüyoruz. İsrail ve Türkiye arasındaki dostluk köprüsüne küçükte olsa bir yenisinin ekleneceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Büyükelçi Eitan Na'eh ise, Antalya’da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, Türkiye’nin birçok yerini çok sevdiğini söyledi. Ailecek çıktığı tatillerde bu yerleri değerlendirdiklerini ifade eden Na’eh, “Ama herkese bir kez daha hatırlatmak istiyorum ki burada büyükelçi olarak bulunuyorum. Bana aslında Türk turistleri İsrail’e ulaştırmam için para veriyorlar. Buraya İsrail’i tanıtmak için geldim. Yetkililerde daha fazla İsrailli turistin gelmesi için çalışıyorlar. Tel Aviv’de mükemmel bir Türk büyükelçisi bulunuyor. İsrailli turistlerin Türkiye’ye gelmesi için elinden gelenin fazlasını yapıyor. Türkler, İsrailliler birbirine benzer. İnsanlar sıcak karşılandığı zaman, sevildiklerini hissettikleri zaman bu sıcaklık iki ülke arasındaki sıcaklıkta olabilir, ev sahiplerinin gösterdiği sıcaklıkta olabilir. Gelebilirler, gelirler” şeklinde konuştu.

İsrail-Türkiye arasında turizmin yanında başka konularda konuşulabileceğini dile getiren Na’eh, “Türk işadamları ile vakit geçirdim. İnsanların ne yapabileceklerine dair bazı iş fırsatları üzerine konuştuk. Hem Türkiye hem İsrail artık olgun ülkeler. Gelişen ve gelişmekte olan bazı sektörler var, bunların üzerine eğilebiliriz. Alternatif enerji, inovasyon ve yüksek teknoloji, bilişim teknolojisi, hava burada güzel. Güneş tepede Ankara ve İstanbul’ da olduğundan daha fazla. Antalya’daki hava Tel Aviv’dekiyle aynı. Tel Aviv’de olup biten ne varsa burada da olabilir. Sadece işbirliklerine ihtiyaç var. Yakınınızda komşunuzun olması uzakta kardeşiniz olmasından evladır. Benim görevim Türkiye’yi İsrail’e yaklaştırmaktır. Ortak ilgili alanlarımızı ne olduğunu belirlemek ve bunun üzerine çalışmalıyız. Hassasiyetlerimizi açıklamak, Türk tarafının hassasiyetini anlamak. Bu bölgenin bütününe bakınca ülkelerimizin sorunları var. Ama farklar olduğu kadar benzerliklerde var. Bunlar üzerinden köprü kurmak mümkündür. Tarih önemli ama geçmişe değil ileriye bakmamız gerekiyor” dedi.

Bu kapsamda Antalya’da siyasi ve işadamları görüştüklerini ve çok sıcak karşılandıklarının altını çizdi. İsrail ve Türkiye arasındaki vize kolaylığı noktasında düşünceleri sorulan Na’eh, “Türkiye’den yılda İsrail’e ne kadar turist gidip geliyor, konuştuğumuz konulardan birisi buydu. 1993’lı yıllarında yılda 100 bin İsrailli turist geliyordu Türkiye’ye. Bir sene sonra neredeyse 250 bin rakamını gördük. Dolayısıyla bu vize konusundaki başvurunuzu geri çekin çünkü sıralar çok uzamaya başladı. Hemen her zamana göreceli bir rakamla Türkiye’den İsrail’e gelen turist sayısı, Türkiye’den, İsrail’e giden turistten daha fazla olmuştur. İsrail geneline baktığımız zaman fazla bir Türk turistle karşılaşmıyorsunuz. Yüksek rakamların olduğu dönemde ülkemizde 10 İsrailliden biri Türkiye’ye gelmiştir. Yılda 600 bin kişidir bu. Bu vizenin gerçekten mesele olduğunu düşünmüyorum. Değil Türkiye nüfusunun yüzde 10’u, yüzde 1’i bile İsrail’e gelse bu sorunun çözüleceğine inanıyorum. Ancak işadamları için işleri kolaylaştırdık. Kültür ve sanatla uğraşan işadamları için çoklu vize işlemlerini kolaylaştırdık. Uçuş konusuyla ilgili olarak bazı anlaşmaları son imzayı koymak için yetki sahibiyim. Ancak biz şuan bekleyen tarafız. İsrail’den Türkiye’ye uçuşların tekrardan başlamasını istiyoruz, meselenin gündeme gelmesini istiyoruz. Dünyanın her yerinde güvenliğin önemi var. Ama geçmişte çözülmüştü bugünde çözülebilir" açıklamasını yaptı.

Na'eh cemiyet özel defterini düşüncelerini yazdıktan sonra kendisine Uzun ve Atasoy, tarafından cemiyet flaması ve çeşitli hediyeler takdim edildi.