Fuar alanında hafta içi ziyaretçi profili 30-50 yaş aralığında seyretti. Hafta sonu ise gençler daha çok ilgiliydi. Bölgemiz için faydalı görüşmeler yaptığımız Brüksel fuarı varlığımızın hissedilmesi açısından önemliydi. Alanya adına oldukça faydalı bir fuar gerçekleşti. Fuarın ziyaretçi sayısı geçen yılki gibi 100 bin civarında oldu.

Side bölgesine bisikletçi grupları götüren bir yetkiliyle görüştüm ve Alanya’ya bu grupların gelmesi durumunda her türlü desteğin verileceğini kendisine ifade ettim. Antalya’ya her gün uçuşu bulunan Corendon yetkilisi ile yaptığım görüşmede an itibariyle geçen senenin aynı dönemine göre rezervasyonların yüzde 35-45 arasında düşük olduğu bilgisini aldım. Birçok kişinin kesin rezervasyon için biraz daha beklemeyi tercih ettiği tarafıma iletildi.

Gün içinde basın mensuplarını standımızda ağırlayıp, gelişmeler hakkında röportajlar verdim. VAP adlı bir seyahat dergisinin yetkilileriyle görüşme yaptım. Derginin aylık olduğunu ve 500 bin kişiye ulaştığını belirttiler. Kendileriyle Alanya hakkında nasıl çalışabileceğimiz konusunu görüştüm. Turizm müşavirimizle görüşerek genel değerlendirme yaptık. Belçikalı basın mensuplarının Alanya ziyaretiyle ilgili her türlü desteğin verileceğini ilettim. Bu konuda destek sözü aldık.

AB’den Sorumlu Bakanımız Volkan Bozkır standımızı ziyaret etti ve genel sorunlarımız hakkında bizden bilgiler aldı. Neckermann ve Jetair yetkilileriyle yapılan görüşmede düşüşün daha çok bu firmalarda yaşandığı bilgisini aldım. Neckermann yetkilileri, Belçika çıkışlı uçak planlamalarını mecburen Almanya’ya kaydırdıklarının bilgisini verdiler.

 

Daha önce Alanya’ya defalarca gelmiş olan ve Alanya’yı iyi tanıyan Belçikalı misafirlerin büyük bölümünün erken rezervasyonlarını yaptırdığını öğrendim. Buradan da şu sonuç çıkıyor ki devamlı misafirlerimizin oranını arttırmamız, ülkemize ve Alanya’mıza gelen misafirleri mutlu bir şekilde ülkelerine geri göndermemiz konuları büyük önem taşıyor.

Fakat standımızı ziyaret eden birçok Belçikalı aile ısrarla geleceklerini ve ülkemizin gönüllü elçileri olduklarını hali hazırda rezervasyonları yaptırdıklarını bildirseler de çocuklu aileler rezervasyon yaptırmada daha temkinli davranıyor. Genel sorun güvenlik endişesi olarak ön plana çıkıyor ve rezervasyon yapmalarında tereddüt etmelerine sebep oluyor. Ülkemizde yaşananlar, Belçika basınında abartılarak ve yanlış yönlendirmelerle yayınlanıyor. Ancak şu da görünüyor ki yaşanacak sakin bir ayın ardından herkes rezervasyon yapma isteğini koruyor.

Tüm yaşanan bu sorunların da körüklediği sebeplerden dolayı yapılacak makul indirimlerin yeni rezervasyonlara katkı sağlayacağı düşünülüyor. Misafirin de böyle bir beklentiye girdiği görülüyor. Tur operatörleri, yakıt desteği ve daha çok reklam konularında destek bekliyorlar. Yerel ölçekte bizlerden hem de iş ortakları olan otellerden destek talepleri var. Bu desteklerin sadece içinde bulunduğumuz süreçte değil sürekli olması halinde fayda sağlayacağına inanıyorlar. Tur operatörleriyle sıkı temasımızın devam etmesi gerekiyor.

Oluşan olumsuz algıyı kırmak için kendi içimizde tartışmaları dışarıya yansıtma biçimimizi tekrar değerlendirmemiz gerekiyor. Öte yandan Rusların tatil için Yunanistan ve İspanya’ya yoğunlaşması bu ülkelerde belli bir doluluğa ve de buna paralel olarak fiyat artışına sebep olur. Bu durum güven algısıyla beraber Avrupalı turistin zaman içinde ülkemize yönelmesiyle sonuçlanabilir. Nisan ayında genel resmin daha netleşeceği şüphe taşımıyor fakat ülkemizde oluşan olumsuz algıyı değiştirecek adımların atılması büyük önem taşıyor.