Gençlerbirliği Teknik Direktörü Mesut Bakkal, A Milli Takımın Dünya Kupası'na gidememesini eleştirerek, gelinen noktada Milli Takımı eleştirmek yakışık kalmaz ama bir iki cümle etmek isterim" dedi.
Özellikle oynanan oyun, ortaya konulan mücadele, 350-400 bin nüfuslu İzlanda’ya baktığınız zaman hepimizin utanması gerektiğini düşünüyorum. Bunu bireylere indirmenin gereği yok diyen Başkent ekibinin teknik direktörü Bakkal, şu açıklamalarda bulundu
İZLANDA'YA YENİLMEK TÜRK FUTBOLUNUN AYIBI
"Bunu sadece TFF'ye, Lucescu'ya veya bir kaç teknik direktöre yüklemeye gerek yok. Bu bence Türk futbolunun ayıbı. Burada bir yanlış var ve öncelikle bunu düşünmemiz gerekiyor. Bir İzlanda ismi duyulmayan oyuncularla sahada sistemin yendiği bir takım ortaya çıkarıyorsa biz, 80-90 milyondan çıkaramıyorsak burada hepimizde bir arıza var sadece Milli takım için değil öncelikle isimlerin sahada oynamadığı, yeteneklerin güçsüz olduğunda İzlanda maçında ne hale düştüğünü gördük. Eğer antrenman düzeyiniz ve temponuz düşükse, bence aldığınız bu sonuçlar normal. Türkiye süper liginin yabancılarının sayısı fazla, e fazlaysa düşürün o zaman! Federasyon şu kadar yabancı alın diyor mu kulüplere. Almayın, veya yasak getirin 6 tane alınsın. Oyuncu sayısında öte biraz sistemle ilgili bence. Türk milli takımında üç dört hoca sayında değil totale bakmak gerekiyor bence. İzlanda maçında sistemin yendiğini, temponun uzun süreli çalışmanın ülke futboluna neler verdiğini İzlanda maçında gördüm ve dünya kupasına gittiler. Bu en basit örnek. Bunu tartışmamız gerekiyor, Lucescu da gelse ben de gelsem belki aynısını yapacaktık."
TÜRK FUTBOLUNUN GİDİŞATI İYİ DEĞİL
Biz teknik direktör arkadaşlarla hep şunu tartışıyoruz diyen Bakkal, şöyle devam etti;
Tribünde seyirciler azalıyor, tempolar düştü, Türk futbolunun gidişatı iyi değil. Eğer bunda antrenman formatlarımız yanlışsa, bunu değişelim. veya kulübün sistemleri yanlışsa, Federasyon kulüplerin sistemlerini değiştirsin. Çok kısa sürelerde teknik direktörler kulüplerden ayrılmaya başlıyor. Siz bir sistem koymaya çalışıyorsunuz, üç ay, bir veya iki senede yapabileceğiniz bir ortam yaratılması gerekiyor. Üç ay içinde hoca değişiyor oyuncunun kafası karışıyor. Kimisi önde baskı istiyor, kimisi geride baskı istiyor, kimisi ikinci bölgede oyna diyor, kimisi yan toplarda adam savunması diyor. Şimdi bu ortamlarda hem sonuç alacaksınız takımlarda, birde milli takımlara oyuncu vereceksiniz. Bakıldığında atletik oyuncular yabancılar. Bizim oyunculara baktığınız zaman tempolarımız yavaş. Finlandiya bile az daha bizi yeniyordu. Aslında kişiler üzerine duracağımıza, bence Türk futbolunun sistemi üzerinde durmamız gerekiyor. Futbol geriye gidiyor. Seyirci azalıyor. Ben yabancı sayısının bu kadar olmasına karşıyım ama yabancı oyuncular olmasaydı acaba ligimiz bu kadar kaliteli olur muydu! Ben Gençlerbirliği'nde çalışıyorum, federasyon yabancı sayısını mecbur mu tutuyor, almayın. Bana deki alt yapıdan üç tane oyuncu oynatın. Desenize kulüp olarak oynatayım bende Ömer, Ali ve Mert'leri. Beni mecbur tut ama benimle 5 yıllık anlaşma yap. Bir sistem yerleştirelim. Belçika daha düne kadar dip yapmıştı. Ne yaptı, bütünüyle genç oyunculara döndü. Biz ne yapıyoruz! Bir hoca getiriyoruz, Lucescu ne yapacak bana söyler misiniz, ne yapacak. Fatih ağabey kalsaydı belki ondan daha iyi bir şeyler olurdu. Biz baştan yanlışız ki, oyuncu grubun hazır değil ki. Oyuncu grubun hazır değil maç kazanacağız diyorsun. Ben anlamıyorum nasıl olacak bu iş. Sahada tempon yok, üretkenlik yok, hasbelkader yetenekli oyuncular sahada bir maç koşuyorlar bir maç yeniyoruz bütün Türkiye umutlanıyor. Ampute takımımızı da tebrik ediyorum, inanılmaz gururlandırdılar bizi diye.
MİLLİ TAKIMI MALZEME HALİNE GETİRMEK BİR HATA
Yaşanılan olaylar kendisine hatırlatıldığında, Milli takım en son konuşulacak yer, hem biz teknik direktörler için hem de siz basın için. Bunu ortaya atıp malzeme haline getirmek bence hata diyen Mesut Bakkal, Bunlar bir etken ama sahada gücünüz kuvvetiniz yoksa bir şey yapma şansınız da hiç yok. Öncelikle Avrupa gibi oyunsal sisteme ve tempoya ermemiz gerekiyor, bunun araştırmasının yapılması gerekiyor. Şimdi, milli takımın başına kimi getirirseniz getirin, ne yapacak çünkü sahada 11 yabancı oynuyor. Kılı kırk yararak seçilen bir milli takım. Ne kadar faydalı olur, ne kadar faydalı olmaz, ortada! Bence yapılacak tek şey şu, U21 U20 oynasın 3-4 yıl yan yana. Sabredilsin biraz, olmazsa olmasın. İki yıl gitmeyelim şampiyonalara. Yok, mu yeteneklerimiz var. O yaş grubuna geldiğimiz zaman herkes iyi mi, iyi. Onlarla oynayalım iki yıl içerisinde, onları hazırlayalım hem sistemle hem oyun anlayışıyla. Yapmıyoruz, ne yapıyoruz adam altı ayda bir iyi oynuyor milli takıma alıyoruz. Bu kadar ucuz değil bu işler. Ben İzlanda'ya hayran kaldım. Her şeyi biz mi iyi biliyoruz, gidelim inceleyelim. Bizim de eksiğimiz olabilir, antrenman metotlarıyla ilgili veya sistemle ilgili. Bu kaosta Lucescu'yu getirdik herkesin ağzı kapandı. Şimdi, tartışılıyor devam etsin mi etmesin mi diye. Nereye kadar bu süreç devam edecek. Bu kulüplerde de böyle. Ben Başakşehir'i yendim iyi hocayım, yarın Beşiktaş'ı yensem iyi hocayım, sonra Akhisar'a yenildim kötü hocayım. Mesela yabancıyı mecbur mu tutuyorlar, almayalım. Takip ediyorum, Altınordu çıkacak ve bir daha düşmeyecek. Neden mi, çünkü sistemli geliyor" şeklinde konuştu.
ARDA'NIN KASTİ GÜLDÜĞÜNE İNANMIYORUM
Milli takımda yaşanan Arda Turan ile ilgili olaylar kendisine sorulduğunda ise Bakkal, Arda çok akıllı bir oyuncu, benim Milli Takım'dan da oyuncum diyerek şunları söyledi;
"Çok seviyorum, çok da pozitif bir oyuncu. Böyle değerler çok zor yetişiyor. Arda'nın kasti güldüğüne inanmıyorum ve yüreği yananlardan biridir. Türkiye'ye inanılmaz hizmetleri var. Beni sahadaki futbolu ilgilendiriyor. Sahada güldü, orada öksürdü, burada tıksırdı hapşırdı diye bunlara bakıyoruz. Bırakın sahadaki futboluna bakalım, kötü toparlanması lazım deyin. Arda bilerek Milli Takıma güler mi Arda zaten pozitif bir adam. İyi o zaman, gülmediğimiz zaman futbol düzeliyor mu Farklı yerlerde farklı şeylerde çareler arıyoruz, bence yanlış. İzlanda sahada bizi ezdi ezdi. Biz bunu tartışacağız, bırakın gülüyorsa gülsün, oynamıyor mu, oynatma o zaman. Millet 120'leri koşuyor, sahada top göremiyoruz. Bunu tartışacağımıza millet gülmüş hapşırmış, ne yapacağız".
EN KÖTÜSÜ ALANYA'YDI
Mesut Bakkal, Süper Lig'de Beşiktaş'ı konuk edecekleri maçla ilgili olarak da şu açıklamaları yaptı;
Beşiktaş maçı çok zorlu olacak. Ama hiç bir maç oynanmadan kazanılmıyor. Hafta boyunca iyi çalıştık. Koşu mesafeleri yükselen bir takımım var. Ben geldikten sonra üç deplasman maçında mağlup olduk Trabzon, Göztepe ve Alanya. En kötüsü ise Alanya'ydı. İçerde Başakşehir'i yendik. Özellikle %60 top oranları bizde ve 4 tane gol yedik bireysel hatalardan. Bunun oyun kalitesiyle, futbolcu kalitesiyle alakası yok. Doktorun sahaya girmediği maçta demek ki mücadelede eksiğiz. Geldiğimiz noktada 7 maçta 5 mağlubiyetimiz var. Beşiktaş'ın şu anda Türkiye'de oynadığı futbol ortada. Ama bizim de yapacaklarımız var. Özellikle oyuncularımın Trabzon ve Göztepe maçlarında oynadığı oyun var. Oyunsal formda kendilerini biraz daha öne çektikleri zaman, iyi şeyler olacağını düşünüyorum. Ben 5. maça çıkacağım ama öyle bir değerlendirme var ki ben çok uzun süredir takımın başındayım. Oyunsal olarak çok güzel bir ilerleme var. Tabii ki bu kaostan çıkmak kolay değil. Çünkü neden! hep kötü kötü diyorlar. Ben de diyorum ki, iyi kötü ama mücadele etmemizi kimse engelleyemez. Beşiktaş maçıyla beraber mücadele edeceğiz. Stoper mevkiinde Lucas'ın sakatlığı var. Benim grubumda her oyuncu değerli. Her maç ortada. İşimizin zor olduğunu biliyoruz. İyi hazırlandık ve inşallah bunu sahaya yansıtırız. Galibiyetin bizi nerelere getireceğinin farkındayız. Bizim buradan bir anda çıkmamız mümkün değil. Beni mutlu eden şey geldiğim günden beri performansın yükselmesi. İnşallah da bunun karşılığını Beşiktaş maçında alırız.
Güncelleme Tarihi: 12 Ekim 2017, 11:57