Etnisite,ulus, millet kavramlarının genel tanımlarıyla konuşmasına başlayan Çelik; “Türkiye ile Türk Dünyası arasında köprü oluşturabilecek ve aynı zamanda bizleri Turan’a ulaştırabilecek bölge Güney Azerbaycan’dır. Şunu bilmeliyiz ki Turan hayal değildir. Eğer bir gün Azerbaycan Türkleri bağımsızlıklarını kazanır ise İstanbul ile Doğu Türkistan arasında büyük ve bütün bir Türk coğrafyası mümkün olabilir. Türk Devletleri arasındaki ekonomik entegrasyon sayesinde ileri de farklı boyutlara ulaşılabilir. Biz Türkler genel olarak Batı’ya göç etmeyi ülkü edinmişizdir. Günümüze kadar baktığımızda 2 şekilde göç etmiş ve bu göçler Hazar Deniz’inin güneyi ve kuzeyi şeklinde ortaya çıkmıştır. Biz 936’dan 1. Dünya Savaşına kadar yaklaşık bin yıl İran bölgesinde hüküm sürmüş bir milletiz.”dedi.
“İRAN BÖLGESİNDE GÜÇLÜ BİR TÜRK NÜFUSU VE KÜLTÜRÜ VAR”
İran’da geçmişten günümüze kalan güçlü bir Türk nüfusu ve kültürü olduğunun altını çizen Çelik, “ Bin yıldır bir yere hükmederseniz, o bölgede çok ciddi eserler bırakmış ve birtakım haklarınızın bulunuyor olması gerekmektedir. O dönem Azerbaycan coğrafyasına baktığınız takdirde göreceksiniz ki büyük mütefekkirler, münevverler ve aksiyoner insanlar karşınıza çıkacaktır. Günümüzde İran bölgesinde yaşayan 30-35 milyon kardeşimiz vardır. Bu İran bölgesinde hala büyük ve güçlü bir Türk nüfusu ve kültürü olduğunu gösterir. Ancak burada yaşayan Türklerin ciddi mağduriyetleri ve aşağılanmaları söz konusudur. Çünkü bizler bugünü düşünürken, birileri geleceği düşünüyor. Gelecekte Büyük Türk Devleti’nin kurulmaması için neler yapabileceklerini düşünüyorlar. Irakta başlatılan oyun Suriye de devam etmekte vakti gelince İran’a da aynı oyunun oynanacağı görülmektedir. Bizler bu oyun sahneye konulurken seyirci kalmamalıyız” şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 17 Aralık 2018, 12:14