Alanya'da yayın yapan bazı basın kuruluşlarının yalan ve karalama içerikli haberleri nedeniyle bu yazıyı kaleme almak şart oldu. ‘Bazı basın kuruluşları’ derken çoğunluğu tenzih ederim. Lafım işlerine gelince demokrasi narası atan, işlerine gelmeyince tu kaka davrananlara.
Malumunuz; Alanya Gazeteciler Cemiyeti’nin seçimlerinden hemen sonra AGC Başkan Yardımcısı vurgusu ile şahsıma yönelik sistematik bir karalama kampanyası başlatıldı. Burada asıl amacın; AGC’yi yıpratma çabası olduğunu görmek de zor değil.
İlk olarak, seçimden hemen sonra kızlarım üzerinden karalama yapıldı. Çocuklarımın başarısı (Türkiye, bölge ve Alanya dereceleri) iddiayı ortaya atan gazetenin arşivlerinde yer alırken, Alanya Belediyesi Fahri Gürses Etüd Merkezi'ne kabullerinde kayırma yapıldığı iddia edildi. Oysa; halen çocuklarımdan bir tanesi bu merkeze devam etmekte ve kendisi etütteki 750 öğrenciden sadece biri. Bütün kriterleri uyduğu halde, bildikleri halde iki kız ısrarı ve haberin yapılma şekli kötü niyeti ortaya koymaktadır.
Bir diğeri ise Alanya Belediyesi tarafından şahsıma yapıldığı iddia edilen duvarla ilgilidir. Mayıs 2021'de parsel komşumuz ile ailemizin yaşadığı bazı sıkıntılar sonucu anlaşmazlık olmuş, yapılan iftira ve iddialarla ilgili adli süreç başlatılmıştır. Hal böyle iken ‘aileme’ haber yaptırma tehdidinde bulunan komşumuzun servis ettiği asılsız bilgiler, her ne hikmetse 7 ay sonra; yine AGC seçimlerinin ardından haber olarak gündeme getirilmiştir. Haberde kullanılan fotoğraf ve videodaki işçilerin Alanya Belediyesi çalışanı olduğu iddia edilmektedir. Oysa Alanya Belediyesi işçisi olarak servis edilen kişilerden biri ablamın eşi, yani eniştem olmaktadır. İddiaya ilişkin en küçük bir araştırma yapılmamış, zira amaç belli. Amaç doğruyu bulmak değil. Seçimin intikamını almak için karalama yapmak.
Bir diğer iddia; malzemelerin Alanya Belediyesi'nden geldiği yönünde. Oysa hepsi faturalı... Sorsaydınız gösterirdim! Malzemelerin hangi firmadan alındığı faturaları ile ortadayken, bahçemize yaptığımız havuz inşaatından kalan malzemeyi yanı başımızda kurban satış alanı yapan belediye ekiplerinin 300 metreye nakletmesi ‘Kişiye özel duvar’ olarak servis edildi. Aileme ait bir yer (Tapu kayıtları ortada) şahsıma saldırmak için ‘benimmiş gibi’ servis edilirken amacı yine belli.
Şimdi bu arkadaşlara yanıtlamaları için soruyorum. Şahsımı koruduğu iddia edilen Alanya Belediyesi, tapu sahibi annem Ayşe Doğan'a 45 bin lira para cezasını nasıl yazdı? Bu nasıl bir koruma şekli ki ceza yedik; konuyla ilgili Alanya Belediyesi ile davamız devam ediyor.
Meslektaşlarımızın demokratik tercihlerini hazmedemeyenlerin başvurdukları karalama yöntemi çok da yabancı olmadığımız bir durum. Hukuk önünde veremeyeceğiz bir hesabımız olmadığı gibi, adalete olan inancımızla, art niyetli bu tavırlara karşı mücadelemiz hukuk zemininde devam edecek.
Şahsımı ‘Garip gurabanın hakkını yemek’ ile itham edenlerin nasıl hak yediğini Alanya'da herkes çok iyi bilir.
Allaha şükür; kamu kurumundan 7 yıl maaş alıp; bar pavyon görüntüsü çekip, insanları haber yapmakla tehtid edip ‘Garip gurabanın’ vergisi ve alın teri ile bankamatik memurluğu hiç yapmadım.
‘Garip guraba’ için kurulan aşevinden yıllarca evime 2 öğün yemek gelmedi. Hem de maaşım aynı kurumdan bankamatiğe yatarken…
‘Çalıştırdığım eleman’ üzerine kredi çekip, borcu üzerine yıkarak yaşadığım şehri terk etmişliğim de yok…
Allaha şükür, kamunun kaynaklarını kullanarak konsey kurup, aynı kaynaklarla uluslar arası söylemle ulusal çalışma yürüttüğüm bir konseyim de yok.
Alengirli aracımı kaçırmak için mezarlık yanına da hiç saklamadım!
Bazı fotoğraflarımı ortadan kaldırtmak için kimseye rüşvet vermişliğim de yok!
Dahasını yazmayacağım…
Bazı iddia ve ithamda bulunanlar önce aynaya bir bakmalı…
Alanya'da yaşayan ve bu şehrin havasını soluyan herkes, kimin ne olduğunu gayet iyi bilir.
Zira yıllarca birlikte görev yaparken sizin ne yaptıklarınızı gayet iyi öğrendim, biliyorum…
