Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümü’nden Prof. Dr. Onur Yaprak, mantar zehirlenmelerine karşı uyarılarda bulundu. Geç veya erken belirtilerin hayati öneme sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yaprak, doğada 5 bin civarı yabani mantar tipinin bulunduğunu belirtti. Prof. Dr. Yaprak, bunların yaklaşık 100 civarı zehirli diye nitelendirilen toksin içeren mantarlar olduğunu vurgulayarak, "Zehirlenmeye yol açan 12 farklı toksin çeşidi olduğu bildiriliyor. Bu toksinlerin en zararlısı amatoksindir. Zehirli mantarların en tehlikelisi olan ülkemizde de Köy Göçüren diye bilinen amanita phalloides türü mantarlarda bulunuyor” dedi.
"İlkbahar ve sonbahara dikkat"
Mantar zehirlenmelerine bağlı ölümlerin yüzde 95’inin söz konusu toksinin sorumlu olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yaprak, sözlerine şöyle devam etti: "Maalesef amatoksinler pişirilmeyle de yok edilemez. Mantar zehirlenmeleri, özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında görülür. Her yıl yüzlerce insan mantar zehirlenmesi nedeniyle acil servislere başvuruyor. Bu hastalardan onlarcasının yoğun bakım veya organ nakli ihtiyacı bulunuyor. Maalesef bir kısım hasta bu yüzden hayatını kaybediyor".
"6 saat sonra ciddi sorunlara yol açabilir"
Prof. Dr. Yaprak, şikayetlerin ortaya çıkma süresine göre mantar zehirlenmelerinin, erken ve geç belirti gösterenler olarak iki gruba ayrıldığına dikkat çekerek, "Mantar zehirlenmesinde gelişen rahatsızlık grupları arasında en sık bulantı, kusma ve ishal gibi gastrointestinal sorunlarla halsizlik, terleme, çarpıntı, yüz ve boyunda kızarma, huzursuzluk, şuur bulanıklığı, sersemlik, kas güçsüzlüğü gibi sinir, beyin ve kas dokularının etkilenmesi görülür. Erken belirtiler ilk 2 saat, geç belirtiler ise 6 saatten sonra ortaya çıkar. Erken başlayan şikayetler ile ortaya çıkan zehirlenmeler genellikle daha hafif seyreder ve 24 saat içinde kendiliğinden düzelme oranı yüksektir. 6 saat sonra başlayan şikayetlerin daha ciddi sorunlara yol açma ihtimali de artar" ifadelerini kullandı.
"Organ nakline kadar götürebilir"
Mantar zehirlenmesinin organ nakline kadar götürebileceğini belirten Prof. Dr. Yaprak, sözlerini şöyle tamamladı: "Eğer karaciğer hasarı meydana gelecekse bu durum genelde zehirlenmenin üçüncü gününden sonra başlar ki bu hastaların bir kısmı iyileşse de yapılan tüm tıbbi ilaç tedavilerine rağmen bu hastaların yüzde 30’u maalesef hayatını kaybeder. Bazı hastalarda ise karaciğer nakli gerekmekte ve şanslı olanlara organ bulunarak hayata tutunması sağlanmakta. Zehirli ve yenilebilen mantarları birbirinden ayırt etmek çok zor olduğundan yabani mantarlar toplanıp yenilmemeli. Hiç bir lezzet ölümü göz önüne almaya değmez. Bunun yerine ambalajlı satılan kültür mantarları tercih edilmeli".
Güncelleme Tarihi: 09 Ekim 2020, 14:36