Memorial Antalya Hastanesi’nden Prof. Dr. Erdal Gilgil, romatizmal hastalıklarla uzun kovid arasındaki benzerlik ve bu gibi durumlarda neler yapılacağına ilişkin açıklamalarda bulundu. Romatizmal hastalıkların çoğunlukla otoimmün karakterli hastalıklar olduğunu aktaran Prof. Dr. Erdal Gilgil, kovid-19’da da immünitenin bozulduğu ve çok ciddi sitokin fırtınasının ortaya çıktığını söyledi.
“Kortizonun birden bırakılması tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor”
Romatizmal hastalıklarda Kovid-19’un daha ağır geçtiğini aktaran Gilgil, bu hastaların hastalık sürecinde daha dikkatli takip edilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle romatizmal hastalıklarda kullanılan bazı ilaçların kovid-19’un daha ağır geçmesine neden olduğuna işaret eden Gilgil, “Kortizon, romatizmal hastalıklarda çok sık kullandığımız bir ilaç. Yüksek doz kortizon kullandığımız hastalar, kovid-19'u daha ağır geçebiliyor. Kovid-19’a bağlı hastaneye yatma oranları bu hastalarda daha fazla. Ne yazık ki ilaçları birden bırakamıyoruz. Kortizonun birden bırakılması çok tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor. Kortizonu birden kesmek yerine, devam edip yavaş yavaş azaltmayı öneriyoruz. Eğer hastanın kovid-19 olduğu kesinse, kortizon hariç diğer romatizmal hastalık ilaçlarını bu sürede kesiyoruz. Tüm semptomlar bittikten sonra ise tekrar ilaçlara başlanılabiliyor” dedi.
“Dikkatli takip edilmesi gerekiyor”
Prof. Dr. Gilgil, post covid sendromundaki belirtilerle fibromiyalji hastalığındaki belirtilerin benzerliğine de değinerek, “Uzamış kovidin bazı hastalarında ilk belirtiler eklem, kas, yaygın vücut ağrısı ortaya çıkıyor ve bu hastalar yanlışlıkla fibromiyalji olarak değerlendirilebiliyor. Post covid sendromu bu bulgularla geliyor ve çok sık rastlanılan fibromiyalji hastalığının da belirtileri. Fibromiyalji ilerleyici özelliği olmadığı için doktorlar arasında çok da önemsenmeyen bir sendrom ama post covid sendromu dediğimiz durumun ilerleme özelliği var. Bu hastaların daha dikkatli takip edilmesi gerekiyor. Bu konuda hekim arkadaşlarıma da uyarılarda bulunmak istiyorum; bu hastaların ciddi sorunlarını ortadan kaldırabilmek için özellikle covid-19 açısından sorgulanması şart. Aynı zamanda hastaların da şuna dikkat etmesi gerekiyor, kovid-19’un geçirilmiş olması tamamen geçtiği anlamına gelmiyor. Yüzde 10 ila 30 arasında belirtiler post covid sendromu olabiliyor. Sonuçları çok ciddi olabiliyor” ifadelerini kullandı.
“Aşısız hastalarda gelişme ihtimali daha yüksek”
Aşısız hastalarda post covid sendromunun gelişme ihtimalinin daha yüksek olduğunun da altını çizen Gilgil, “Aşısız hastalarda bu süreç çok daha ciddi geçiyor. O yüzden aşı yapmanın önemi de burada ortaya çıkıyor. Çünkü bu hastaların birçoğu aşısız hastalar. Bir diğer risk faktörü de eşlik eden hastalıklar. Eğer bunlar varsa, post covid sendromunun gelişme ihtimali de daha yüksek oluyor” diye konuştu.