Covid-19 ile mücadelenin her alanda sürdüğünü, bu virüsün yaklaşık 1 yıldır birçok alanda olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirten Özel 100. Yıl Hastanesi doktorlarından İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı Doç. Dr. Metin Işık, “Bilindiği üzere dünya son 1 yıldır pandemi ile uğraşıyor ve pandemi bütün her yeri etkilediği gibi bizim romatizmayı ve romatizmal hastalıkları da etkiledi. Bizim hastalarımız bilindiği üzere bağışıklık sistemini baskılayan ilaçları en çok kullanan grup. Yani vücudun mikropla savaşabilme kapasitesini azaltan ilaçlar kullanan insanlardan bahsediyoruz. Karşımızda da bir enfeksiyon var. Dolayısıyla hastalar dışarı çıkmakta, kontrollerine gitmekte veya market alışverişlerini yapmakta endişe ediyorlar. Zira kendileri aslında, gerçekten de öyle, en riskli grubu teşkil ediyorlar” diye konuştu.
“Hastalarımız rutin kontrollerine gelemiyorlar”
Covid-19’un kendilerine bulaşma korkusu nedeniyle hastaların rutin kontrollerini aksattığını belirten Romatoloji Uzmanı Doç. Dr. Metin Işık, “Dolayısıyla birkaç noktada biz de sıkıntı çekiyoruz. Birincisi hastalarımız rutin kontrollerine gelemiyorlar. Gelemediği için hasta aynı ilacı belki, 9 aydır kullanıyor. İlacın herhangi bir yan etkisi oldu mu, olmadı mı? Faydası mı var, zararı mı var bunu kestiremiyoruz. Bununla ilgili bilgi sahibi olamıyoruz. İkinci nokta hastanın gidişatı ile ilgili hasta ne kadar iyileşti, ne kadar iyileşmedi? İlacı yetti mi, yetmedi mi? Bunu da bilemiyoruz, bu konuda da bir sıkıntımız oluyor. Hastayı görmediğimiz için, hasta ilacını alıyor mu, almıyor mu? Tedavisi ne aşamada onu da bilemiyoruz. Dolayısıyla bizim hastalarımızdaki en büyük sıkıntılarımızdan birisi bu” şeklinde konuştu.
“Biz korona enfeksiyonu geçiren her insanda ağrı kesiciyi, kas gevşeticiyi veya vücutta iltihabı azaltacak herhangi bir ilacı rahatlıkla kullanabiliyoruz”
Romatizmal ilaçların aksatılmaması gerektiğini aktaran Doç. Dr. Işık, “Biz ilaçlarımızı 3 farklı kategoride değerlendirebiliriz. En sık kullandıklarımız ağrı kesiciler. Bu ağrı kesiciler ilk Korona çıktığında sanki korona enfeksiyonunu biraz artırabilirmiş gibi yayınlar vardı. Dolayısıyla bunlar da medyaya yansıdı. Ancak daha sonra gördük ki bu çok da geçerli bir doğru değil. Yani biz korona enfeksiyonu geçiren her insanda ağrı kesiciyi, kas gevşeticiyi veya vücutta iltihabı azaltacak herhangi bir ilacı rahatlıkla kullanabiliyoruz. Yani korona riskini artırmıyor” ifadelerini kullandı.
“Herkesten 2-3 kat daha fazla hassasiyet gösterin”
Romatizma hastalarının kendilerini çok iyi koruması gerektiğini belirten Işık, “Ben hep hastalarıma şunu öneriyorum; herkesin bir maske taktığı yerde siz iki maske takın. Çok gerekmedikçe dışarıya çıkmayın. Herkesin bir kere elini temizlediği yerde siz iki kere elinizi temizleyin. Sosyal mesafenin 1 buçuk metre denildiği yerde siz 3 buçuk metre tutun. Yani herkesten 2-3 kat daha fazla hassasiyet göstererek, gereken ilacı, gereken düzeyde, gereken miktarda, gereken aralıklarda mutlaka kullanmaya devam edin” dedi.
“Sigara şuanda dünyada iltihaplı eklem romatizmasını yapan, kesin olarak bilinen tek sebep”
Sigara kullanımının çok sıkıntılı olduğunu kaydeden Işık, “Romatoid artrit (iltihaplı eklem romatizması) bildiğiniz üzere Avrupa’da 1800 yılına kadar hiç görülmemiş. 1800 yılından sonraki iskeletlerde yapılan araştırmalarda bulunmuş. Bunun sebebini araştırdıklarında görüyorlar ki, tacirler ilk defa 1800 yılında yani 220 yıl evvel Amerika’dan tütünü Avrupa’ya getiriyorlar ve insanlar tütünle tanışıyor. Tütünle tanıştıktan sonra romatoid artrit ile tanışıyorlar. Şimdi çok ayrıntılı bir şekilde mekanizmasını da biliyoruz. Sigara şuanda dünyada romatoid artriti yani iltihaplı eklem romatizmasını yapan, kesin olarak bilinen tek sebeptir. Sigara içildiğinde akciğerler de hasar görmekte ve zaten korona yerleşebileceği hasarlı bir akciğer aradığı için hasta tam ideal bir hasta olmaktadır” diye konuştu.
“Sjögren Sendromu tat ve koku duyusunda kayba sebep olur”
Covid-19 belirtisi olan tat ve koku kaybının romatizmal bir hastalık olan Sjögren Sendromu’nda da olduğunu belirten Işık, “Sjögren Sendromu tat ve koku duyusunda kayba sebep olur. Bu biraz daha zaman içerisinde gelişen, birden ortaya çıkmayan bir şeydir. Ama kadınlarda çok sık ortaya çıkan, özellikle 50 yaş üzeri kadınlarda toplumda neredeyse yüzde 2 oranında gözüken bir hastalıktır. Dolayısıyla tat ve koku duyusu kaybı gibi belki uç bir semptom bile korona ile karışabiliyor. Dolayısıyla bir romatizma hastasının birçok belirtisi korona hastasının birçok belirtisi ile maalesef karışabiliyor. O nedenle biz hep en kötüsünü düşünerek hastayı ele alıyoruz. Korona gibi ele alıp tetkiklerini yapıyoruz. Eğer korona olduğunu düşünmüyor isek romatizmal hastalıklara bakıyoruz” açıklamalarında bulundu.
Güncelleme Tarihi: 05 Ocak 2021, 15:36