Çocuğun çevresi ile yeterli sosyal ilişkiler kuramaması, duygularını ifade edememesi, dil-iletişim alanında belirgin gelişimsel sorunlar göstermesi ve kalıplaşmış (takıntılı) davranış biçimlerine sahip olması ile betimlenir. Dünyada her 68 çocuktan birisi otizmli doğuyor Yıllardır özellikle otizmli bireylerle yaptığı çalışmalarla adını ülkemizde ve yurtdışında duyuran Özgün Kardelen Özel Eğitim Kurumu kurucusu psikolog Feridun ÖZDEŞ otizmle ilgili şu açıklamada bulundu; Otizmin görülme sıklığı günümüzde çok büyük bir hızla artmaktadır. 1985 yılında her 2500 çocuktan birine konan otizm tanısı, 2001 yılında 250, 2013 yılında ise 88 çocuktan birine denk gelirken günümüzde doğan her 68 çocuktan biri otizmli olarak dünyaya gelmektedir.

Günümüzde bu kadar yaygın olmasına rağmen otizm tam olarak bilinememekte ve yanlış değerlendirilmektedir. Yanlışlık sadece toplum tarafından değil aileler ve bazen bu alanda çalışanlar tarafından da yapılmaktadır. Özellikle otizm spektrum bozukluğunda yapılan yanlışlıklar bazen telafisi mümkün olmayan hataları beraberinde getirmektedir. Aileler bu konuda bilinçli olmalı öncelikle kendileri sorunları ve çözüm yolları hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Otizm spektrum bozukluğu tanısı almış bireylerle çalışanlarında bu konuda özel bilgisi ve deneyimi olmalıdır.

Otizm Spektrum Bozukluğu hakkında yanlış bilinenlerden bazıları;

Doğrusu: Otizm bir hastalık değildir. Otizm bir nörogelişimsel bozukluk veya ileri düzeyde karmaşık bir gelişimsel yetersizliktir.

Doğrusu: Otizm ilaçla tedavi edilemez. Otizm için verilen ilaçlar otizmli bireyin gösterdiği problem davranışların (öfke nöbeti, hiperaktivite vb ) bastırılması içindir.

Doğrusu: Zekası fazla geldiği için böyle davranmaktadır: Otizm Spektrum Bozukluğu tanısı almış bireylerin çok azında özel yetenekler görülebilir

Doğrusu: Uzun yıllar böyle düşünülmesine rağmen yapılan tüm araştırmalar nedenin anne- baba tutumlarından kaynaklanmadığını ortaya koymuştur. Neden nörobiyolojikir.

Doğrusu: Gerekli müdahale yöntemiyle otizmli bireylerin konuşması sağlanabilir. Bu durum kişiden kişiye göre ve zamanı değişebilir.

Doğrusu: Bu durum kendi başına bir yöntem değildir. Sosyal ortamda iletişim becerileri geliştirilmeden ve gerekli çevresel düzenlemeler yapılmadan bırakılan otizmli bireylere fayda değil zarar verilebilir.

Doğrusu: Otizmli bireyler kinaye, mecazi, iğnelemeyi anlamayabilirler ancak daha açık, daha doğrudan olan şefkatli sevgiyi vb hissedebilir.