Sivil Düşünce Platformu 15. Buluşmasında Antalya İl Müftüsü Osman Artan’ı ağırladı. Artan, "Organ nakli konusunda doktor raporları doğrultusunda hastanın beyin ölümü gerçekleşmişse organ nakli yapılabilir. Burada dikkat ettiğimiz en önemli husus bu işin ticaretinin yapılmamasıdır" dedi.
Her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında kutlanan “Organ Bağış Haftası” etkinliklerine dikkat çeken Artan, organ bağışının İslam dinine göre hiçbir sakıncasının olmadığını kaydetti. Organ naklinin her iki tarafında da insan olması, insanın saygın varlık olması, konunun din ve ahlak çerçevesinde ele alınmasını gerekli kılmıştır, İslam dinine göre insan varlığın özüdür.
Her şeyden önce tıp ilmi ve teknolojisinin ve genetik biliminin süratli gelişiminin sağladığı imkânlar ve organ bağışı yönündeki kamusal ve sivil bilinçlenme sayesinde organ nakli, nerdeyse günlük hayatın tedavi yöntemlerinden birisi haline gelmiştir. Organ naklinin her iki tarafında da insan olması, insanın ise yaratıklar evreninin en saygın varlığı niteliği taşıması ve ebedi ahret hayatı için ölümden sonra tekrar dirilmeye dair iman, gelişmelerin sadece tıp ve hukuk değil, belki daha anlamlı bir boyutta din ve ahlak çerçevesinde ele alınmasını gerekli kılmıştır.
DİB Mehmet görmezinde; “Organ bağışı candan cana giden en büyük sadakadır sözünü hatırlatarak, İslam dini cinsi, milliyeti, rengi, dini, konumu ne olursa olsun her insana insana olarak bakmış ve eşit bir yaşama hakkı tanımıştır. İslam tedaviye önem vermiş, her insana tedavi olmada eşit haklar tanımış, bir insana hayat vermeyi bütün insanlığa hayat verme mesabesinde görmüştür. Buna göre, organ nakli ve bağışı açısından Müslüman ile gayr-ı Müslim arasında hiçbir fark yoktur. Bilhassa Anadolu’muzda insanların takıldığı konulardan bir tanesi budur. Bunun la ilgili Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bir mütalaasını paylaşıyorum; Gayr-ı Müslim birinin organlarından yararlanmakta hiçbir dini engel yoktur. Çünkü insanın bedeni veya organları, Müslüman veya gayr-ı Müslim olarak nitelenemez. İnsanın bedeni ve organları kendi inancı doğrultusunda kullandığı birer alet konumundadır. İslam’ın kâinat ve tabiat anlayışına göre yerlerde ve göklerdeki her şey kendi işlevini yerine getirerek Allah’a secde etmekte ve O’nu tespih etmektedir. İnancı ne olursa olsun her insanın organları, hücreleri ve bütün yapısı da böyledir. İnanç ve inançsızlık insanın iradesi ile ilişkilidir. İnsanın inançlarının kalp de dâhil olmak üzere organları üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Kur’an’da hastalıklı, eğri, doğru gibi vasıflarla bahsedilen kalp, doktorların uzmanlık alanına giren ve dolaşım sistemini sağlayan kalp değildir. Sonuç olarak gayr-ı Müslim birinden Müslüman birine organ nakli yapılmasında İslam açısından hiçbir sakınca yoktur. Gayr- Müslim birine organ bağışlamakta da herhangi bir sakınca olmadığını söyleyebiliriz. Zira organların başkasına nakledilmesine izin vermek, İslam hukukunda vücut üzerinde gerçekleşen, candan cana bir sadakadır. Tasaddukta ise bağışı kabul edecek kimsenin Müslüman olması şartı aranmamıştır. Biz müminlere Organ bağışında bulunun candan cana sadaka olun diyoruz" dedi.
Güncelleme Tarihi: 16 Kasım 2015, 11:22