Özel OFM Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ömer Lütfi Aksoy, Sıcak havalarda kalp hastalarının neler yapmaları gerektiği hakkında bilgiler verdi. Koroner arter hastalığı olan, stent uygulanmış veya kalp ameliyatı olmuş hastalara uyarılarda bulunan Aksoy, Aşırı sıcak havanın kalp hastaları için çok tehlikeli olduğunu söyledi. Aksoy, “Terleme ve terin buharlaşması ile vücuttan ısı kaybı olur. Deri altı kan damarlarının genişlemesi deride kan dolaşımını arttırır ve vücut ısısı böylelikle azaltılır. Bu durum kan basıncının düşmesine ve nabız sayısının artmasına yol açar. Soğuk ortamda ise cilt altı kan damarları büzülür, vücuttan ısı kaybı azalır, el ve ayak gibi vücudumuzun uç kısımlarında üşüme hissedilir. Vücut ısısını dengelemek için cilt altı damarlara kan pompalayan kalbin yükü artar ve kalp hızı artar. Bu durum koroner arter hastaları için tehlikelidir. Kalbin daha fazla yüklenmesine ve kalp kasına kan gidişinde azalmaya sebep olur, hastalarda göğüs ağrıları ortaya çıkabilir. Nem oranı yüksek olan kentlerde, kalp hastalarının daha dikkatli olması gerekir” dedi. 

Aşırı sıcak ve nem oranı yüksek kentlerde, terlemeye bağlı sıvı kaybının oluştuğunu aktaran Op. Dr. Aksoy, “Sıcak havanın neden olduğu sıvı kaybı kanın daha koyu hale gelmesine neden olur. Bu koyulaşma nedeni ile kanın daha çok pıhtılaşması olasılığı artar. Pıhtılaşma kalpte tıkanıklıklara sebep olur ve buda kalp krizi tehlikesini artırır. Özellikle öncesinde koroner arterlerinde darlığı olan veya bu darlıklar için stent işlemi uygulanan kalp hastaları ve yeni kalp ameliyatı olmuş olan hastalar sıcak havalarda çok dikkatli olmalıdır” diye konuştu. Özel OFM Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ömer Lütfi Aksoy; yapılan araştırmalara göre 65 yaş üzeri kişilerde, yüksek sıcaklık değerinin, kalp hastalarında ölüm riskini yüzde 2 artırdığına dikkat çekti. Sıcaklık artışlarının erkeklerde 60, kadınlar da ise 70 yaş ve üzeri kalp hastalarını etkilediğini söyleyen Aksoy; “Aşırı sıcak ani tansiyon düşmelerine, kalbe giden kan akımı dengesinin bozulması ile kalp krizlerinde artışa, kalp yetmezliği hastalarında yetmezlik belirtilerinin kötüleşmesine de yol açabilir” diye konuştu. 

Sıcak havalarda kalp hastalarının neler yapması gerektiğini de anlatan Op.Dr. Ömer Lütfi Aksoy, “Özellikle sıcak havaların fazla olduğu Antalya gibi bölgelerde yaşayan kalp ameliyatı olmuş veya kalp damar hastalığı bulunan kişilerin günün en sıcak vakitleri olan 11.00 ila 15.00 arası dışarı çıkmamaları önerilir. Hastaların daha serin ortamlarda bulunmaları sağlıkları açısından çok önemlidir. Hastaların diğer normal sağlıklı kişilerde olduğu gibi açık renkli ve bol giysileri tercih etmeleri önerilir. Giysilerin güneş ışığından koruyucu etkileri ve terletip su kaybettirmeyecek kumaştan yapılmış olmalıdır. Geniş kenarlı şapka kullanılmalı ve yüzün doğrudan güneş görmemesine dikkat edilmelidir. Sık sık ılık duş yapılmalıdır. Sıcak havalarda araç içinde uzun süre kalınmamalıdır. Sıcak sonucu ortaya çıkan bitkinlik, baş ağrısı, şuur bulanıklığı gibi belirtiler ortaya çıkarsa hemen hastaneye başvurmalı ve ilgili doktora kullanılan ilaçlar veya önceden geçirdiği işlem, operasyon hakkında bilgi verilmelidir” diye konuştu. 

Kalp ameliyatı olan hastaların yiyecek ve içeceklerine de dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Op. Dr. Aksoy, uyarılarına şu ifadelerle devam etti: “Kalp ameliyatı olan hastalar yiyecek ve içeceklerine de dikkat etmelidir. Özellikle yaz aylarında daha çok sıvı almalı, daha fazla su içmeye gayret etmeli, sulu gıdalar, sebze ve meyve tercih etmelidir. Havaların ısınması ile kalp hastalarının kullandıkları ilaçlar doktoru tarafından tekrar gözden geçirilerek düzenlenmelidir. Bu durum özellikle idrar söktürücü gibi ilaçlar için geçerlidir. Yazın artan sıvı kaybına idrar söktürücü ilaçların meydana getirdiği kayıp da eklenince ciddi problemler oluşabilir. Kalp hastalarının dikkat etmeleri gereken önemli bir konu da egzersizdir. Yürüyüş bu hastalar için idealdir. Fakat özellikle sıcak havalarda ve yüksek nemli durumlarda çok dikkat etmelidirler. Yürüyüş için sabah erken ya da güneşin batmak üzere olduğu saatleri tercih etmeleri gerekir. İlave sıvı alımı, yürüyüşü çok fazla yapmamak hayati derecede önemlidir. Yüzme konusunda da dikkatli olunmalı kısa mesafe ve yavaş tempoda yüzülmeli ve gerekli istirahatı gölge bir alanda yapmalıdırlar” dedi.