İlaçsız rehberlik ve eğitim programları sunan Kurtuluş Vakfı’nın Başkanı Ufuk Tezemir, çocuklara aileleri tarafından gösterilmeyen ilginin çocukları internete sürüklediğini söyledi. Zamanının büyük bir bölümünü internette geçiren çocukların korunmasız olduğuna dikkat çeken Tezemir, çocukların fenomen haline gelen kişi ya da sayfalara yönlendiğini ve buralarda da çeşitli müzik ve skeçlerde uyuşturucu ile alakalı konuların olduğunu söyledi. Videoyu izleyen çocukların uyuşturucuyu eğlenceliymiş gibi algıladığına vurgu yapan Tezemir, vakıflarına gelen 10 öğrenciden 5’inin bağımlılık serüvenine internette gördüğü videolarla ya da yeni yapılan müziklerle, izlediği dizi ve filmlerle başladığına dikkat çekti.
"Uyuşturucu madde isimlerinin yer aldığı rapler var"
Bazı video kanallarında sadece madde bağımlılığı ve madde isimleri üzerine rap şarkıları olduğunu söyleyen Tezemir, çocukların internet ortamında gördükleri yaşamlara özenerek kendi hayatlarına taşımaya çalıştıklarını söyledi. Tezmir şunları söyledi:
"O film ve dizilerdeki sahte güzel duyguları ben de yaşayabilirim diye maddeyi buluyor ve içiyor. Aldığı madde yetmeyince daha fazlasını alıyor ve madde bağımlılığı serüveni o noktadan sonra yukarıya doğru tırmanıyor. Bazı video kanallarında sırf madde bağımlılığı ve madde isimlerinin kullanıldığı rap şarkıları, skeçler var. Bunların önüne geçilemiyor. Çok izlendiği için fenomen haline gelen kişi ikinci şarkısını yapmaya başlıyor ya da yeni skeç ve kısa filmler çekmeye başlıyor. Asıl sorun çocuğun küçüklüğünden başlıyor. Çoğunluk ebeveynler ilgisiz olmaya başladı. Ebeveynler ellerinde telefonla facebook, twitterda geziniyorlar ve çocukları ile yeteri kadar ilgilenmiyorlar. Çocuklar fazla koşmasın diye eline bir telefon ya da tablet tutuşturuyorlar. Çocuk önce normal videolar izlerken bir süre sonra madde bağımlılığı ile ilgili videolar izlemeye başlıyor. Uyuşturucunun çok faydalıymış gibi görünen taraflarını izlemeye başlıyor. Çocuklarımızı serbest bırakmamalıyız. Oyun oynamaları gerektiği zaman oyun oynamalılar. Eline veriler telefon ve tabletle hiperaktivite denilen şey başlıyor. Daha ileride bu çocuklar madde bağımlılığına yöneliyorlar ya da aileden nefret ediyorlar. Çocuklar video kanallarında gördüğü şeylerle büyüyor. Bazı şeylere özeniyor ve ilgilerini çekiyor. O da fenomen olmak istiyor, o da kulüplere gitmek istiyor, köpük partilerine katılmak istiyor. Dizi ve filmlerde izledikleri şeyler kurgulardır. Gerçek yaşamın farkına vardığımızda iyi bir işimiz olmalı, iyi bir aile hayatımız olmalı, kazanmalıyız, topluma faydalı bir birey haline gelmeliyiz. Buna göre yaşıyoruz, ama bizim gibi düşünemeyen o kadar çok genç var ki. İşte onlar bir şeyin tuzağındalar ya başarısızlar ya işsizler ya topluma hiçbir faydaları yok ya da kendilerine hiçbir faydaları yok."
"Aileler teknoloji çılgınlığına müsaade etmemeli"
Narconon Türkiye Supervizörü Hasan Cenik ise ailelerin çocuklarını kontrol edip teknoloji çılgınlığına müsaade etmemeleri konusunda uyardı. Bonzai dışında diğer maddelerin de insanı çok fazla etkilediğini kaydeden Cenik, "Bonzai revaçta ve ülkemizi tehdit eden en tehlikeli uyuşturucunun sadece bonzai olduğunu düşünmeye başladı insanlar. Ama bize müracaatların bir çoğu bonzai ile birlikte diğer maddeler de çok fazla revaçta ve insanları çok fazla etkiliyor. Şöyle söyleyebilirim, bonzaiden daha fazla eroin için başvuru var bizde. Onun için devletimizin sadece bonzaiye yönelmek yerine diğer uyuşturucular içinde bir çalışma yapması gerekli. Aynı zamansa internette ve video sitelerinde uyuşturucu kullanan kişilerin nasıl başladığı, nasıl kullandığı, kullanırken neler yaşadığı, nasıl kullandığı gibi görseller paylaşılıyor, bunu gören kardeşlerimiz özeniyorlar ve ister istemez deneme ihtimalleri çok yüksek oluyor. Korkan kişiler bile kendi başına temin edip içebiliyor. Önceden arkadaş yolu ile deneyenler şimdi internet yolu ile nasıl temin edeceklerini ve nasıl kullanacaklarını öğrenebiliyorlar. Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte gençler, tablet, bilgisayar ile aileden soyutlanıyor ve aile de kontrol etmiyor. Arkadaş çevresine bakmıyor. Aileler çocukları kontrol etmeli, teknoloji çılgınlığına izin vermemeli" diye konuştu.
"Ailem hiç kontrol etmiyordu"
10 yıl boyunca uyuşturucu kullandığını belirten Eğitmen Murat Duran ise, Narconon programı sayesinde bıraktığı uyuşturucuya internet yüzünden başladığını söyledi. "Arkadaşlarım internet üzerinden kullandıkları uyuşturuculardan bahsediyorlardı, ben de merak edip araştırdım" diyen Duran, internette uyuşturucunun nasıl kullanıldığı ve malzemelerinin ne olduğu konusunda açıkça anlatım yapıldığını söyledi. Ailesin internette ne yaptığına dair hiçbir şekilde sorgulama yapıp kontrol etmediğini belirten Duran, bir müddet sonra uyuşturucu kullanmaya başladığını belirterek, "Kullanmaya başladığımda ilk zamanlar kendimi çok iyi hissediyordum. Madde bulamadığım zamanlar kötü şeyler yapmaya başladım, elimde olmadan maddenin esiri oldum. Suç işledim. Narconon ile mutlu bir hayata, nefes almaya başladım" dedi.
"Uyuşturucu zararsız ve keyif veren bir şeymiş gibi anlatılıyordu ve bu bizde merak uyandırıyordu"
Narconon Türkiye Adaptasyon Eğitmeni Uğur Can Kolay ise yaklaşık 8 yıl uyuşturucu kullandığını ve daha sonra Kurtuluş Vakfı ile tanıştığını söyledi. 90 günlük bir eğitim sürecin sonrası vakıfta eğitmen olarak kaldığını belirten Kolay, "O zamanlar yanlış arkadaş çevresi, aile tarafından oluşturulan baskılar, karşı cinse karşı duygularımı kontrol edememe ve maddeye merak başlamama neden oldu. Aileler çocuklarına interneti nasıl kullanacaklarını öğretmediği zaman ya da yanlış arkadaş çevreleri yüzünden internet üzerinden uyuşturucuya karşı bir meyil oluşabilir. Filmlerde ve şarkı sözlerinde uyuşturucu isimlerinin kullanılması yada görüntülerinin kullanılması gençlerde merak yaratabiliyor. İnternet üzerinden uyuşturucuyla tanıştığımda, arkadaşlarımla uyuşturucu üzerine kurulu filmler izlerdik, merak ederdik. Bu filmlerde uyuşturucu zararsız ve keyif veren bir şeymiş gibi anlatılıyordu ve bu bizde merak uyandırıyordu" şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 20 Temmuz 2017, 11:11