Memorial Antalya Hastanesi Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu gebelik öncesi, sırası ve sonrasında oluşan hipertiroidi hakkında bilgi verdi. Gökhan Yazıcıoğlu, unutkanlık, kilo artışı, yorgunluk gibi şikayetlerle ortaya çıkan tiroid hastalığı, tiroidin az ya da çok çalışmasından kaynaklandığı bildirdi. Özellikle gebelik döneminde tiroid bezlerinin hem fonksiyon hem de boyutlarında oluşan değişiklikler hipertiroide yol açabileceği belirtilen Yazıcıoğlu, bebekte gelişim bozukluğuna ve zeka geriliğine neden olabilen hastalığın tedavisi dikkat ve özen gerektirdiğini ifade etti.
20-40 YAŞ ARASI KADINLAR TİROİD KONTROLÜNDEN GEÇMELİ
Gebelik planlayan anne adayları için tiroid bezinin normal çalışması büyük önem taşıdığının altını çizen Yazıcıoğlu, “Gebelik planlayan ya da erken dönemde gebeliği olan kadınlarda tiroid bezinin muayene edilmesi ve gerekli incelemelerin yapılması gerekir. Hipertroidizm diye adlandırılan tiroidin aşırı çalışması, metabolizmayı büyük oranda etkilemekte ve en çok doğurganlık çağında olan 20 ile 40 yaş arasındaki kadınlarda görülmektedir” diye konuştu.
AİLESİNDE GUATR VE TİROİD HASTALIĞI OLANLAR DİKKAT
Gebelik sırasındaki hipertiroidi, hem anne hem de bebek açısından risk oluşturduğunu açıklayan Yazıcıoğlu, “Bu dönemde tiroid fonksiyonları kontrol edilmediğinde, anne adayında yüksek tansiyon gelişebilir. Bu durum, düşük, erken doğum ve düşük doğum kilosuna sahip bebek riskine yol açmaktadır. Hipertiroidi hastalarında kanda T3 ve/veya T4 hormon düzeylerinde artış saptanmaktadır. Bu nedenle özellikle gebelik döneminde düzenli kan tahlili yapılarak tiroid seviyeleri takip edilmelidir. Ailesinde guatr, tiroid ve şeker hastalığı olan gebelerin bu hastalığa yakalanma riski daha yüksektir” dedi.
TEDAVİDE GEÇ KALINMAMALI
Tedavide geç kalındığı takdirde, hastalık anne adayında tiroid krizine yol açabileceği uyarısında bulunan Yazıcıoğlu,”Gebelikte hipertiroidisi olan anne adaylarının bebekleri, kalp atışlarının ve boyun kısmının incelenmesi gibi işlemler için ultrason ile araştırılmalıdır. Bu durumda ateş, bilinç bulanıklığı, havale geçirme, bulantı-kusma, ishal ve kalpte ritim bozuklukları görülebilir. Hastalık için tanı konulduğunda gecikmeden tedaviye başlanmalı ve krizin başlama sebepleri araştırılmalıdır. Tedavide sıvı dengesinin sağlanması, ateşin düşürülmesi ve oksijen verilmesi gibi destekleyici önlemlerin dışında, tiroid hormonlarını düşürücü ve nabzı azaltıcı ilaçlar kullanılmaktadır” şeklinde konuştu.
Gökhan Yazıcıoğlu, tiroidin aşırı çalışması durumunda Nabızda yükselme, Ellerde titreme, Yeterince beslenmeye rağmen kilo kaybı, Kronik yorgunluk, hissi ve rahat uyuyamama, Kendini sinirli ve endişeli hissetme ve ateş basması gibi şikayetlerin oluştuğunu söyledi.
Güncelleme Tarihi: 22 Şubat 2016, 14:48