Son yıllarda, Türkiye’nin dört bir yanında kadına ve çocuklara yönelik artan şiddet olayları, toplumu derinden sarsmaya devam ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Alanya Kadın Kolları Başkanı Ümran Aykut, bu konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında, Türkiye’de meydana gelen bazı trajik olayları hatırlattı.
Aykut, “Ölümle tehdit edilmesine rağmen boşanması gerekçe gösterilerek koruma altına alınmayan Ayşe Paşalı, eski kocası tarafından 11 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Mersin Tarsus’ta okulundan dönen Özgecan Aslan, bindiği minibüsün sürücüsü ve iki arkadaşı tarafından istismara uğrayarak canlı canlı yakıldı. Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin, ilişkisinin olduğu Cemal Metin Avcı tarafından katledildi. Diyarbakır Bağlar’da 8 yaşındaki Narin Güran, yakın akrabaları tarafından öldürüldü ve cesedi 19 gün sonra bulundu. İstanbul Beyoğlu’nda ise, iki zanlı, bir genç kadına alenen tacizde bulundu ve korkudan şikayetçi olamadı. Son olarak, Alanya’da cezaevinden çıkan eski koca, eski eşini bıçakla ağır yaraladı” şeklinde örnekler vererek, durumu daha da vahim bir tablo olarak tanımladı.
Aykut, “Artık akşam eve dönmek şans haline gelmiştir. Bu cinayetler, medeni bir ülkede onlarca yıl konuşulacak kadar vahşice işlenmiştir. Sokaklarda hiç kimsenin güvenliği kalmamıştır. Ülkemiz, uluslararası suç örgütlerinin cirit attığı bir yer haline gelmiştir” dedi.
Kadınların ve çocukların güvenliğinin sağlanmasının, toplumun her kesiminin görevi olduğunu vurgulayan Aykut, “Sokaklarımızda korku değil huzur, şiddet değil güvenlik istiyoruz. Kadınların, çocukların ve tüm bireylerin özgürce yaşayabilecekleri bir Türkiye’yi hep birlikte inşa etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerdeki artışın toplumsal bir sorun haline geldiğine dikkat çeken Aykut, “AKP iktidarı döneminde, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde ciddi bir artış yaşanmıştır. Hükümetin gerekli önlemleri almada yetersiz kalması, caydırıcı politikaların uygulanmaması bu durumu daha da derinleştirmiştir” şeklinde konuştu.
Aykut, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin kadınların güvenliğini tehlikeye attığını vurguladı ve “Bu geri adımlar, kadınların hayatlarını koruyacak mekanizmaların zayıflatılmasına neden olmuştur” dedi.
Son olarak, “Canlılara yönelik fiziksel zorlayıcı müdahalelerin cinayete teşebbüs olarak kabul edilmesi ve bu tür suçların zanlılarının kamu denetimine alınması gerektiğini düşünüyoruz. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun etkin bir şekilde uygulanmalıdır” dedi.
Aykut, “Şiddet girişimiyle hayatını kaybeden tüm kadınlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine sabır diliyoruz. Bizler, kadın ve çocukların güvenli bir şekilde yaşama hakkını savunmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
