Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 2015 yılının bölge için zor bir yıl olduğunu söyledi. Kriz döneminde turizmin önemine dikkat çeken Bakan Tüfekci, “Hükümet olarak Antalya, Burdur, Isparta başta olmak üzere turizm camiasına destek olabilmek için gece gündüz gayret gösterdik. Ve yine sektörden gelen taleplerle birlikte bir paketi turizm bakanımız ve hükümetimiz açıkladı. Umuyoruz bu paket sizlere bir nebze olsun nefes aldırır” diye konuştu.

Bakanlık olarak her zaman turizm camiasının yanında olduklarını aktaran Tüfekci, “Nerede ne zaman sıkışırsanız bizler sizlerin yanında durmak önünüzü açmak için varız. Bakanlıklar bürokratik engeller çıkarmak için değil, sizlerin gücüne güç katmak için var. Biz bu anlayışla yola çıktık, yolumuza bu anlayışla gidiyoruz. Sizlerin yine pazarlara açılabilmeniz için ekonomi bakanlığımız yakınan biliyorum ile birlikte çalışıyoruz yeni bir ihracat teşvik paketini yakında açıklayacak” diye konuştu.

Bölgeler için yaş sebze meyve üretimi ve ihracatı ne kadar önemli olduğu bildiklerini söyleyen Tüfekci, “Biz bir yandan üretime destek verirken bir yandan da bunun ticaretini geliştirmeye gayret gösteriyoruz. Biliyoruz ki satamadığınız ürün sizin değildir. Ne kadar üretirseniz üretin, onu pazarlayamıyorsanız, onu ticari hale getiremiyorsanız, ülke pazarlarına dünya pazarına uygun üretim yapamıyorsanız bu ürün size ait değil. ancak masraftan başka bir şey çıkarmaz. Biz hangi pazarlara hangi desteklerle gireriz, hangi pazarlara hangi ürünler uygun olur, o pazarlara uygun üretimi nasıl destekleriz onun hesabını yapıyoruz. Bunu yaparken de elbette ki sizlerle birlikte yapmamız gerekir. Sektör temsilcileriyle birlikte yapmamız gerekir” dedi.

Son günlerde ülke içerisinde yaşanan gelişmelere de değinen Tüfekci, “Küresel anlamda piyasalar daralırken biz o piyasalarda nasıl daha ülkemize o piyasalardan pay alırız onun hesabını yapıyoruz. İstiyoruz ki ülkemizin gündemi ekonomi olsun, istiyoruz ki ülkemizin gündemi refah olsun, hak ve özgürlükler olsun. Alırız onun hesabını yapıyoruz. Refah düzeyini nasıl artırırız, ülkemiz insanlarımızı nasıl zenginleştirilsin bunun hesabını yapıyoruz. İstiyoruz ki ülkemizin gündemi ekonomi olsun.

Ama birileri, özellikle enerjimizi boşa harcatmak adına her türlü kirli senaryoları maalesef ülkemiz üzerinde oynamaya çalışıyorlar. Bunun dış mihrakları var, iç mihrakları var. Türkiye’nin 1 Kasım’dan sonra yakalamış olduğu siyasi istikrarı heba etmeye, bu gücü, bu enerjiyi başka alanlara taşımaya çalışanlar var” dedi.

Son günlerde ülkenin terör sorunu ile karşı karşıya olduğunu aktaran Bakan Tüfekci, “Terör yalnızca ülkemizin değil tüm dünyanın ortak sorunu. İstanbul’da bomba patlıyor da Brüksel’de patlamıyor değil. Paris’te de patlıyor Ankara’da patlıyorsa. Biz inanın dünyada teröre karşı her zaman tek ve tek önce de sonra da tek ses veren ülkeyiz. Senin teröristin benim teröristim demeden, terörü insanlık suçu olarak gören bir iktidarız. Ama teröre de boyun eğmek istemiyoruz. Terörle de sonuna kadar mücadele ederek, en son noktaya kadar giderek ülkemizin her karış toprağını bu terör belasından kurtarmış olacağız” diye konuştu.

İhracatın dünyada yaşanan gelişmelerden dolayı düşüşte olduğunu aktaran Tüfekci, “Mart ve şubat ayı verileri bizleri umutlandırdı, sizleri de umutlandırsın. Bilin ki Yeni teşvik paketleriyle sizler yeni pazarları fethedeceksiniz. Bu noktada biz 2002 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan 5 şehir bulunuyordu ihracat yapan. Bugün 1 milyar doların üzerinde ihracat yana 15 şehir bulunuyor. 5 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayımız 2002'de bir iken bugün 6'ya ulaştı. 2002 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ürün sayısı sadece 9’du. Bugün 32 ürüne ulaşmış durumdayız” dedi.

En büyük rekabet gücünün zamanında teslim edebilme olduğunu belirten Bakan Tüfekci, “Asgari ücretle biraz işçilik yönünden rekabet şansımız azaldı. Ama biz bunu başka şeylerle destekleyerek artırmamız gerekiyor. Bunun da en önemlisi yine bizim Kapılardaki bekleme sürelerini minimuma çekmek, bürokratik işlemleri, Evrak toplama işlemlerini daha da azaltabilmek. Türkiye ile uyumlu OECD verilerine göre maliyetin yaklaşık yüzde 15’ini gümrük işlemleri oluşturmaktadır. Bu oranda eğer siz Yüzde 1 azalma meydana getirebilirseniz dünya ekonomisine yaklaşık 40 milyar dolarlık katkı sağlıyorsunuz” diye konuştu.

BAİB Başkanı Mustafa Satıcı ise, uluslararası ölçekte ülke çevresinde ekonomik sıkıntıların devam ettiğini söyledi. Satıcı, “Komşu ülkelerde yaşanan sıkıntılar doğaldır ki bizleri de olumsuz etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. Bu yüzden hem ülke hem bölge ihracatımız 2015 yılında kısmen azaldı. Avro dolar paritesinin dolar lehine gelişmesi ve tüm bu faktörlerin birbirini beleyen olumsuz hava bizleri de etkiledi. İhracat rakamları 16 trilyon dolardan 13 trilyon doların altına indi. Bu süreçte dünya genelinde ihracat rakamları düşüş gösterdi. Bizim ihracatımız da bundan etkilendi” dedi.

AB’ye yapılan ihracatın istikrarlı şekilde devam ettiğini dile getiren Mustafa Satıcı, “Dünyadaki olumsuzlukların diğer ülkelere daha fazla kayıp yaşatmasının AB’ye yaptığımız ihracatın istikrarlı şekilde devam etmesi bizler için teselli kaynağı oldu. Şubat ayında bölge ihracatımız artışa geçti. Bölgemizde en çok ihracatını yaptığımız ürünler madencilik, yaş meyve sebze şeklinde sıralanıyor. Bu sektörler sağladığı istihdam ve yarattığı katma değer açısından oldukça stratejik bir öneme sahip. Bu dönemde Rusya tarafından on binlerce ton ürünün gümrük kapılarında bekletilmesi ve çürümeye bırakılması Rusya tarafından yasaklanması ihracatçılarımızı sıkıntıya soktu. Bu ülkeye ihracat yapamayacak olmamız bu anlamda bizi bir takım çabalara yoğunlaştırdı. Yaptığımız yoğun çabalar sonucu bir destek paketi oluşturuldu. Hükümetimize, ekonomi bakanlığımıza ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’ne(TİM) tüm kurum ve kuruluşlara dış ticaret ailesi adına şükranlarımızı sunmak istiyoruz. Bu destek paketinin sonuçlarını almaya başladık. Yüzde 50’sini alternatif pazarlara yönlendirdik. Almanya’ya ihracatımız yüzde 49, Romanya’ya yüzde 39, Belarus’a yüzde 81 oranında artış gösterdi. Aynı zamanda üreticilerin mağdur olmaması anlamında mevsim normallerine yükseldi. Rusya ilişkilerin olumlu bir seyre girmesi ve her iki tarafın karşılıklı yaklaşımıyla normalleşmesi. Birçok sektörde her iki ülke birbirini tamamlıyor” diye konuştu.

Bölge ihracatının en önemli ikinci kaleminin mermer ihracatı olduğunu ifade eden BAİB Başkanı Satıcı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Sektör birkaç yıldır sıkıntı yaşıyor. Mermer ocaklarıyla taş ocaklarının karıştırılması maalesef bu anlamda ciddi bir sıkıntıya soktu ve sektöre ciddi bir haksızlık yapılıyor. Faaliyetini sonlandırmak, ilgili yasa ve mevzuatta oldukça açık bir şekilde belirtilmiş durumda. Hata yapanın cezalandırılması gerekiyor. Ruhsat, harç ve izin bedellerinin son yıllarda yüzde 100’den fazla artırılması sektörü olumsuz etkiledi. Mermer fuarı da sektörde bir talep canlanması olacağının sinyalini veriyor. Diğer sektörlerde yaptığımız ihracat dünya pazarlarına bağlı olarak etkilenmeye devam ediyor.”

Bölge ihracatının son 15 yılda 13 kat artış gösterdiğini belirten Satıcı, “2015 yılında 1 milyar doların üzerine yükseldi. 5 bini Antalya Isparta ve Burdur’da 165 ülkeye binlerce ürün ihraç ediyoruz. Dünya ekonomisinde durgunluk ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkların hüküm sürdüğü bir dönemde bu başarıyı yakalayan ihracatçılarımızı tekrar kutlamak istiyorum. 5 milyar dolara ulaşmak için birçok çalışma yapıyoruz. Türk milli katılım organizasyonları düzenliyoruz fuarlara. Yeni pazarlara giriş yapmak için alım heyetleri düzenliyoruz. Uluslar arası rekabetçiliği geliştirme projesi çerçevesinde 4 ayrı proje sürdürüyoruz. Eğitim programları düzenliyoruz. Detaylı raporlar hazırlayarak ilgili kurumlarla bunların gerçekleştirilmesini sağlıyoruz” dedi.

Gelenekselleşmeye başlayan ödül töreninde olmaktan dolayı mutlu olduğunu belirten Vali Muammer Türker de, Rusya’nın önemli bir turizm ve tarımsal ihracat pazarı olduğunu belirtti. Vali Türker, “Rusya bizim en önemli pazarlarımızdan özellikle turizm ve tarımsal ihracat bakımından en önemli pazarlarımızdan birini oluşturuyor. O yüzden Antalya krizden en fazla etkilenen kent olma özelliğini muhafaza ediyor. Türk müteşebbislerinin biz yine Rusya pazarı dahil olmak üzere sıkıntılı diğer pazarlara ulaşmayı mümkün kılıyoruz. Müteşebbislerimiz böyle bir girişim içinde. Alternatif pazarlara yöneliyoruz. Müteşebbislerimizin dinamik yapısının ötesinde devletimizin konuya gösterdiği duyarlı yaklaşım ve müteşebbislerimizin zor zamanlarda yanında olduğunu gösteren teşvik ve tedbir paketleri de çok önemli. Antalya eksininde söylemem gerekirse, Antalya TİM rakamlarına göre 1 milyar dolar civarında ihracat yapıyor. Türkiye’nin 5’inci büyük ili olmasına rağmen ihracat sıralamasında 22’inci sırada yer alıyor. Serbest bölge ile birlikte 2 milyar dolarlık ihracat rakamı karşımıza çıkıyor. Antalya’nın esas yaptığı iş hizmet ihracatı. Turizm yoluyla hizmet ihracatı yapıyoruz. Belki bunun da farklı bir değerlendirmeye tabi tutulması lazım. Gecelemelerin yüzde 65’i Antalya’da gerçekleştiriliyor. Bu açıdan baktığımızda tipik bir sanayi şeri olmamasına rağmen Antalya’nın uluslararası ticareti ve dışarıdan gelecek döviz girdisine katkı yaptığını ifade ediyoruz” dedi.

Konuşmaların ardından Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) tarafından düzenlenen "İhracatın Yıldızları 2015 Ödülleri” Antalya, Burdur ve Isparta’da ihracat yapan firmalara ödül verildi.