Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Muratpaşa’nın Yeşildere Mahallesi’nde, halkla bir araya gelerek, millet iradesinin tam anlamıyla hakim olacağı Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemini anlattı. Türel, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile Türkiye’nin daha hızlı kalkınacağını ve daha güçlü bir devlet olacağını söyledi. 16 Nisan’da siyasi bir karar verilmeyeceğini, bir parti seçimi yapılmayacağının altını çizen Başkan Türel, “Çocuklarımıza daha güçlü bir devlet ve daha güzel bir gelecek için devleti yüklerinden arınacağı, ayağındaki bağları çözüp daha hızlı koşmasını sağlayacağı bir sistem için sandık başına gideceğiz” dedi.
İyi ki nikahta evet demişler evde kalacaklarmış
Türkiye için ne zaman iyi bir şey yapılmaya çalışılsa bugün hayır diyenlerin büyük kısmının yine hayır dediğine dikkat çeken Türel, “Üçüncü köprüyü yapacağız dedik, hayır dediler, üçüncü havalimanına hayır dediler, denizin altından tüneller yapacağız dedik, hayır dediler, Antalya’ya hızlı tren getireceğiz dedik, ona da hayır dediler. Ben ilk dönemimde Antalya’ya ilk katlı kavşakları yapacağım dediğimde de hayır dediler. Bu trafiği rahatlatmak için kavşak yapıyoruz, neyine hayır diyorsunuz diye sorduğumuzda, bu kavşaklar trafiği sıkıştıracak dediler. Bu kavşakları yapmasaydık bugün Antalya’da bir yerden bir yere gitmek mümkün olabilir miydi? Biz ne zaman iyi bir şey yapsak hayatları hayırla geçmiş. Bunlar bereket versin nikah masasında evet demeyi başarmışlar, yoksa evde kalacaklarmış” diye konuştu.
Korku siyaseti yapıyorlar
Başkan Türel, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile devlet yönetiminde önemli bir değişikliğe gidilmek istenirken, yalanlarla vatandaşların aklının karıştırılmak istendiğini söyledi. Türel, “Milleti bilgi sahibi yapmadan fikir sahibi yapmaya çalışıyorlar. Hep yalanları da aynı, Bölünüyoruz, eyalet sistemi geliyor, Cumhuriyet elden gidiyor, laiklik elden gidiyor. Cumhurbaşkanımız belediye başkanı olmadan önce İstanbul’da bunlar ne dedi biliyor musunuz? İstanbul’da kadınlar erkekler ayrı otobüslere binecek dediler. Kaç sene geçti? 1991 yılıydı, 26 sene. Hep bu yalanlarla geldiler. Biz onlar gibi Cumhuriyet’ten geçinmiyoruz, ülkemizi milletimizi kalkındırarak Cumhuriyet’e hizmet ediyoruz. Cumhuriyet’in yılmaz bekçileri biziz ama bunlar hep Cumhuriyet’in üzerinden siyaset yapmış. Millete korku vermek suretiyle siyaset yapıyorlar. Dışişleri Bakanımıza, Rus Dostluk Derneği ziyaretinde, Rus hemşerilerimiz evet çıkarsa başımızı örtüp, bizi Müslüman yapacakmışsınız demişler, onları da kandırmışlar. Bizim vatandaşlarımızı korkuyla kandırmaya çalıştıkları yetmediği gibi şimdi de Rusları mı kandırmaya çalışıyorlar.”
Millet yutmuyor
Büyükşehir Yasası’nı çıkarırken de ülkeyi 30 eyalete bölüyorsunuz yalanları ile karşılaştıklarını anlatan Türel, “3 yıldır bu yasa ile yönetiyoruz, Bölündük mü parçalandık mı? Bu reformu yapmasaydık hizmetleri yapamazdık. Büyükşehir Yasası reformuyla Antalya tarihindeki görülmeyen hizmetler sizlerin duaları destekleri bizim gayretlerimizle yapılıyor, yapmaya da devam edeceğiz. İşte bugün devletin üstündeki bu yüklerden arınarak daha hızlı koşalım diye uğraşıyoruz. Bu memleket meselesi. Biz ne zaman iyi bir şeyler yapmaya kalksak, topluma sürekli korku şırınga enjekte etmeye çalışıyorlar. Bu milleti korkutarak yönetmeye senelerdir çalıştınız ama bu millet yutmuyor, çözüm istiyor. Biz çözmek için uğraşıyoruz işte” diye konuştu.
Hepsi kuyruklu yalan
Yine milletin tek adamlık, diktatörlük söylemleri ile korkutulmaya çalışıldığına dikkat çeken Başkan Türel, “Neymiş efendim tek adamlık geliyormuş, hızını alamayan diktatörlük diyorlar. Dünyanın neresinde diktatörü halk seçiyor. Hangi diktatör beni iki defa seçin, beni daha kolay yargılayın der. Ki bu günkü sistemde Cumhurbaşkanı yargılanamaz. Zaten yargılanamamış da. Evet çıkarsa, her suçtan meclisin daha az bir çoğunluğuyla Cumhurbaşkanı artık yargılanabilecek. Hangi diktatör beni bu kadar kolay yargılayın der acaba. Bunun için tek adamlık, diktatörlük bunların hepsi kuyruklu yalan” ifadesini kullandı.
Sigara içip hastasına içme diyen doktor gibiler
Başkan Menderes Türel şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı yargıyı ele geçirecekmiş. Hâkim Savcılar Yüksek Kurulu 13 kişiden oluşuyor. Biri Adalet Bakanı biri müsteşar. Geri kalan 7 üyeyi meclis, 4’nü Cumhurbaşkanı seçecek. Cumhurbaşkanı kim halkın seçtiği Cumhurbaşkanı. Meclis kim milletvekili, o da halkı seçtiği milletvekili. Peki halkın seçtiği milletvekilleri 7 tane HSYK üyesini nasıl seçecek, saf çoğunlukla mı? Hayır. Diyorlar ya Cumhurbaşkanı kazanırsa partisi çoğunluk elde eder. Yok öyle bir şey. Çünkü o 7 üyeyi meclis 3’te 2 çoğunlukla seçecek. 3’te 2 çoğunluk benim bildiğim mecliste 40-50 senedir de olmamış. Yani uzlaşmaya zorluyor sistem. Partiler uzlaşamadılarsa da Cumhurbaşkanı seçmiyor, kura ile seçiliyor. Bunun neresinde tek adamlık var. Şimdi 13 kişilik kurulun 7’sini partilerin uzlaşarak seçmek zorunda olduğu bu sistemde, kurulun sadece 4 üyesini seçebilen Cumhurbaşkanı nasıl yargıyı ele geçirecek Allah’ın aşkına. Peki bize çok akıl veren Avrupa ne yapıyor? Almanya’da HSYK ya da yüksek yargı konseyi 12 kişi. Almanya’da bölge parlamentosu sistemi var, bir de ülke parlamentosu var. Altısını bölge, altısını ülke parlamentosu seçiyor. Hollanda’da hepsini adalet bakanlığı belirliyor. Kral noter makamı, tasdik ediyor sadece. İşte tek adamlık onlarda. Demokrasisi gelişmiş İsveç ve İspanyasına bakın birinde tamamen hükümet birinde tamamen parlamento seçiyor. Yani hep milletin seçtikleri seçiyor. Tüm Türkiye’yi 6 ayda bir yüksek yargı seçimi için sandık başına götüremeyeceğimize göre, bizde de milletin temsilcilerine seçtireceğiz. Ben bunları neye benzetiyorum biliyor musunuz, kendileri aynısını yapıyorlar ya, bize de aman ha hayır oyu verin diyorlar ya, ben bunları günde iki üç paket sigara içen doktorlara benzetiyorum. Doktora gidiyorsun, kendi sigara içiyor ama sana içme diyor. Doktor diyorum ya kendin paket paket sigara içiyorsun ama hastana önce sigarayı bırakacaksın diyorsun, bu ne biçim iş diyorum. Doktor da ben hastalarıma yaptığımı yapmayın dediğimi yapın diyorum, diyor. Bu Avrupalılar da böyle, yaptığımızı yapmayın, dediğimizi yapın diyorlar. Ya biz sizin yaptığınızdan farklı bir şey yapmıyoruz ki.”
Millet direksiyonun başında
“Kimler hayır veriyor, bunları anlarsak kararımızın ne olacağı çok net ortaya çıkıyor” diyen Türel, “Almanya, Hollanda her gün hayır kampanyası yapıyorlar. Bizi çok sevdikleri için mi hayır kampanyası yapıyorlar devlet televizyonlarında. Biz çok güçlü olalım, kalkınalım, zenginleşelim diye mi bize hayır aklı vermeye kalkıyorlar. Milletim bilir neye karar vereceğini, siz kimsiniz? Niye akıl vermeye çalışıyorsunuz. Onların neden hayır dedikleri belli, eskiden uzaktan kumanda ettikleri Türkiye’yi yeniden bulmaya çalışıyorlar. Ama bu millet her şeyin farkında, Millet direksiyonun başına geçti, onlara direksiyonu vermeyecek, fırsat da tanımayacak. Batı’dakiler hayır diyorken, Doğu’da Kandildekilere bakıyoruz onlar da hayır diyor. Onlar bu ülke birleşsin bütünleşsin diye mi hayır diyor. İnşallah Kandili de başlarına geçireceğiz. Mücadele şimdi daha güçlü yapılıyor.”
Teröristler 16 Nisan’da üzülecek
Geçen hafta Fransa’nın Strasburg kentindeki Avrupa Konseyi’nde yaşadıklarını paylaşan Başkan Menderes Türel şunları anlattı: “Genel kurul salonundayım. HDP’li tutuklanan belediye başkanlarıyla ilgili bir rapor konuşulacak ve ben de Milli Heyet Başkanı olarak orada bulunuyorum. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde aman yarabbi müthiş bir ittifak. Yani utanmasalar belediyenin araçlarıyla canlı bomba eylemi yapan teröristleri belediyenin iş makineleriyle hendek kazan teröre destek veren belediye başkanlarını kahraman ilan edecekler orada. İnsanın tüyleri diken diken oluyor, zor tutuyorsunuz kendinizi. Tabi birçok değişiklik önergesi verdik Türk heyeti olarak. Büyük bir çoğunlukla ret oldu, hayır dediler. Bende 2 dakikalık konuşma süremde bütün o haksız eleştirilere her ne kadar cevap verebilirsem cevap vermeye çalıştım. Ama ben bu sırada konuşurken dibime girmişler tam arka sırada. Birileri sürekli bana laf atıyor yalan diyor, kahkaha atıyor, ya ne diyor bu ya diyor. Akılları sıra benim dikkatimi dağıtacaklar ki rahatça konuşamayayım. E bizde de meclis tecrübesi falan baya antrenmanlıyızdır bu konularda doğru bildiklerimizi söyledik. Sonra oturdum bir baktım arkamda üç beş kişi gelmişler işaret fişekleri boynunda poşu takmışlar. Çıkıyoruz geldiler yine bana laf atıyorlar. Anlaşılıyor ki ya terörist ya sempatizan ya terör yandaşı. Dedi ki: “Bugün Avrupa Konseyi hayır dedi sizi çok üzdük dedi. 16 Nisan’da hayır diyecek ve yine üzeceğiz sizi dedi. Ben de tabi lafımı esirgemem Allahtan başka kimseden korkmayız. Ben de dedim ki: ‘Bu büyük millet kurtuluş savaşı destanını, Çanakkale destanını yazmış, 15 Temmuz destanında tankların önüne yatmış, göğsünü kurşunlara siper etmişse şimdi sıra 16 Nisan destanında, 16 Nisan’da o büyük millet öyle bir güçlü evet diyecek ki üzülen siz teröristler olacaksınız’ dedim. O teröristlerin hepsi 16 Nisan’da Osmanlı şamarını yiyecek. Esas onlar çok üzülecek.”
Her görüşe saygılıyız
Evet diyen vatandaşa da hayır diyen vatandaşa da saygılı olduklarını vurgulayan Başkan Menderes Türel, “Cumhurbaşkanımız da bunu geçenler de söyledi. Evet diyen de hayır diyen de saygındır. Biz kesinlikle hayır diyecek her vatandaşımız teröristtir diyemeyiz. Bunu çok yanlış buluyorum. Ama hayır diyecek vatandaşlarımıza şunu hatırlatıyorum vicdanınızla bir hesaplaşın, dağdaki teröristlerin hepsi hayırcı bunu bilin ona göre karar verin diyorum. 16 Nisan bir memleket meselesidir. O yüzden biz bu memleketi birleştirmek, bütünleştirmek istiyoruz. Tek vatan diyoruz tek bayrak diyoruz tek devlet tek millet kararımız evet. 16 Nisan’da mesele memleket kararımız evet. Güçlü bir evet diyelim de dağdaki teröristlere kadar gitsin evet. Mesele memleket kararımız evet” dedi.
Sizi sahipsiz bırakmayız
Yeşildere bölgesinin vakıflarla ilgili sorununu yakından takip ettiğini belirten Türel, “Sorunun ilçe belediyesi tarafından çözümlenmesi öncelik. Niye, hemen caddenin öbür tarafında Kepez Belediyesi Vakıflarla anlaşarak, Hazine ile mülkiyet takasları yaparak bu sorunun hepsini çözdü, bir tane sorun kalmadı. Arada bir tane cadde var niye burada çözülmüyor. Çünkü orada Hakan Tütüncü gece gündüz bu iş için uğraşıyor, buradaki Başkan sağ olsun ancak bahane. Baktık bu iş artık umutsuz vaka, biz Büyükşehir olarak yetkimizde değil ama ne yapabiliriz ona bakıyoruz. Sizi sahipsiz bırakmayız. Sizin sorunlarımıza tabi ki sahip çıkacağız. Esas işi bu işi çözmek olanlar hala 20 senedir mazeret üretiyorsa, biz beklemeyeceğiz vakit geçiyor. Bu konuda bize ne düşüyorsa yetkimizde ki imkanları zorlamaya çalışacağız” şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 06 Nisan 2017, 13:38