Daha sonra bir basın açıklaması yapan yeni başkan Aksoy, yaşanan süreci ve misyonunu anlattı. 

Aksoy'un açıklaması şöyle: 

"Bilindiği gibi geçtiğimiz haftalarda, MHP Genel Merkezimizin uyumlu teşkilat yapısını korumak adına MHP Antalya İl Teşkilatında yapmış olduğu değişiklik neticesinde, MHP Antalya İl Başkanı olarak atanmış bulunmaktayım. Bu durumun davamıza, partimize ve Antalya’mıza hayırlar getirmesini yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Herkes emin olmalıdır ki, Antalya’da Ülkücü hukuku koruyarak ve birliğimizi, beraberliğimizi sağlayarak anlamlı hizmetler sunacağız. Biz bu inançla yola çıkıyoruz. Bizimle yol yürüyenleri ve bize bu görevi layık görenleri asla mahcup etmeyeceğiz.

Bu çerçevede,geçmişten günümüze kadar görev yapmış ; İl başkanlarımıza ve yöneticilerimize, hizmetlerinden dolayı huzurlarınızda teşekkürlerimi sunuyorum.

Hepinizin malumu üzere 1 Kasım seçimleri sonrası Türkiye’nin ana gündemini MHP’deki gelişmeler ve tartışmalar oluşturmaktadır. Bugüne kadar MHP’ye ilgi göstermeyen birçok çevre ve medya kuruluşları ilk defa bu süreçte MHP’deki gelişmelere ve tartışmalara büyük ilgi duymaya başlamıştır. Bu ilgi ve alaka bizi bir noktada sevindirirken, ebedi MHP ve Ülkücü Hareket düşmanlarının MHP’deki kongre tartışmalarına müdahil olması ve tartışmalara taraf olarak girmesi de oynanan oyunlara karşı bizi daha dikkatli davranmaya sevk etmektedir.

Ülkücülerin kendi arasındaki tartışması eksikliklerimizi, yanlışlarımızı onararak zafere giden yolun hızlanması adına iken, MHP ve Ülkücü Hareket düşmanlarının aynı anda MHP’de değişim istemesi ve MHP’de kongre olması için çabalamasını da göz ardı etmemek lazımdır.

Düşünün ki, Kandil’deki eli kanlı terörist Cemil Bayık bile "MHP de değişmek zorundadır. MHP de artık on yıllar öncesinin diliyle, yaklaşımıyla Türkiye siyasetinde yerini alamaz. Eski dilini, üslubunu ve tarzını bırakmazsa Türkiye'ye en büyük kötülük yapan, Türkiye'ye en büyük düşmanlık yapan bir parti haline gelir. Bu açıdan MHP'nin de bu seçim sonuçları çerçevesinde Türkiye gerçeklerini dikkate alarak kendi zihniyetini, politikalarını ve tutumunu değiştirmesi gerekmektedir." diyerek dağdaki ininden MHP tartışmalarına dalış yapmıştır. HDP’ye oy verenler, komünistler, solcular, devrimciler, malum cemaat adeta MHP’de değişim isteyen koro olmuştur. Bunun aksini iddia edecek bir kişi bile yoktur. AKP’nin elindeki yargı düzeni de bu koronun arzularını tatmin edecek bir kararla MHP’yi kongreye götürme kararı almıştır.

Herkesin MHP üzerinde hesap yaptığı günleri yaşamaktayız.

Bu tespitleri yaparken asla Ülküdaşlarımızın imza toplama yönetimiyle kongre talebinde bulunmasını gölgelemek adına değil, MHP üzerinde oynanan oyunları da göstermek adına ifade etmekteyiz. Liderimiz Devlet Bahçeli de her fırsatta “Samimiyetle ifade ediyorum, Tüzük Kurultayı için imza veren her kardeşim benim için değerlidir. Hepsinin iradesine saygı duyuyor, taleplerini biliyor ve anlıyorum.” diyerek MHP üzerinde oynanan oyunları, samimi Ülkücülerden ayrı tutarak değerlendirmiştir.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli her şeye rağmen yargı kararlarına saygı duyacağını söyleyerek, 10 Temmuz 2016 tarihinde seçimli kongre kararı almıştır. Bu kongre biz Ülkücüler için demokrasi şöleni olacaktır. Eksikliklerimizden arınacağız, bu kongreden davamız adına güçlenerek çıkacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Çünkü Türkiye’nin MHP’nin güçlü iradesine ihtiyacı vardır. Değişmeden, dönüşmeden bu güçlü iradeyi Türkiye’ye hâkim kılacağız. Yaklaşık 14 yıllık AKP iktidarında Türkiye’nin yaşadığı kâbusları Türk milletiyle el ele vererek bitireceğiz. MHP Türk milletinin vazgeçilmez sigortasıdır. Biz bu misyonumuzun farkında, davamızın ve Başbuğumuzun izinde Liderimizin emrinde mücadeleye koyulduk…

MHP’nin geleneğinden yetişmiş, hareketin hafızasının bir parçası olmuş, en zor anlarda bile partimizi çeşitli yapıların, oluşumların arka bahçesi olmasını engellemiş saygıdeğer bir Genel Başkanımız vardır.

Önce Ülkem ve Milletim, Sonra Partim ve Ben diyen Lider Devlet Bahçeli, devletin ve milletin bekası konularında örnek davranışlar sergilemiştir.

Kırmızı plaka hevesi ile çizgimizden taviz vermemiş, dürüst kişiliği, devlet adamı tavrı ile hep takdir toplamıştır.

Siyasi çıkar uğruna devletin ve milletin bekasını tehlikeye atmamış, bunu yaparken de suçlamalara maruz kalmayı bile göze almıştır. Fakat zaman genel başkanımızı hep haklı çıkarmıştır.

Bölünmeye, ayrışmaya, haksızlığa, hukuksuzluğa, hırsızlığa hep HAYIR demiş, ihanetin önünde dağ gibi durmuştur.

Genel Başkanımız ile gurur duyuyor, onun şahsında davamız için çalışmaktan şeref duyuyoruz..

Bizim davamızda görev verilirse alınır, görevden kaçılmaz.  Ayrıca bu kutlu davada makamlar ateşten gömlektir. Biz de bu bilinç ve düşünce ile verilen görevi elimizden gelenin en iyisini yaparak yerine getirmek üzere devraldık.

Memleketimizi yangın yerine dönüştürenler bilsinler ki Ülkücüler var oldukça bu memlekete zeval gelmeyecektir.

Antalya’da Ülkücü gönülleri birleştireceğiz. Tüm ilçe teşkilatlarımızla birlikte gönül seferberliği başlatacağız. Yorulmayacağız, bıkmayacağız. Herkesi kucaklayacağız."