Davutoğlu, “Antalya beni yine yanıltmadı. Bu muhteşem coşkuyu tüm dünya görsün. Antalya’daki bu AK Kadroyu paralel yapı görsün. Sırtını dağa dayadık diyenler, bizim sırtımızı nereye dayadığımız görsün”

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu, 1 Kasım seçimleri dolayısıyla Antalya’da düzenlediği mitingde binlerce kişi ellerinde Türk Bayrakları ile karşıladı. Kepez Arena önünde düzenlenen mitingte konuşan Başbakan Davutoğlu, “’Biz sırtımızı dağa dayadık’ diyenler görsün bu Antalya’daki AK kadroları. Paralel yapı, CHP görsün Antalya’daki AK Kadroların Al Bayrak sevdasını. Antalya bizi hiç yanıltmadı. Miting programları yapılırken, Antalya’yı son haftaya alın dedim. Antalya bugüne kadar bizi hiç yanıltmadı. İşte bir kez daha burada görüyoruz. Türkiye’nin en muhteşem mitinglerinden birisi gerçekleştirdiniz. Allah hepinizden razı olsun. Dünyanın her yerine bu Al Bayrağı taşımaya varmısınız? Bu Al Bayrakla1 Kasım’da ‘Haydi Bismillah’ demeye hazırmısınız?” dedi. 

"Bu omuzlarında taşıdığınız al bayrağı dünyanın her yerinde zirveye taşımaya var mısınız?" diye soran Davutoğlu, "Canını, kanını, bu bayrağa veren askerlerimiz, polislerimiz korucularımız, tüm güvenlik güçlerimizle birlikte ilk günkü aşkla bu al bayrak aşkıyla 'Haydi Bismillah' demeye var mısınız? Bu mesele artık şahsi bir mesele değildi. Artık bu mesele al bayrak meselesiyse, memleket meselesidir. Onun için 1 Kasım'da sandıkları bu meydanı doldurduğunuz gibi doldurmak gerek ve 'Tek başına, iş başına' demek lazım. Güçlü ve yeni Türkiye için bu önemli. Türkiye'nin hasımlarına ders vermeye, Türkiye'ye kumpas kurmaya çalışanlara, Türkiye'ye kendi içinde tuzak kurmaya çalışanlara ders vermeye var mısınız?” diye sordu.

Ankara’da CHP Genel Merkezi önünde havaya ateş açılması olayına da değinen Davutoğlu, “CHP önünde silahla havaya ateş eden magandaları da kınadığımı ifade etmek isterim. Türkiye, siyaset kurumuyla, bütün şer odaklarına karşı 1 Kasım'da yeni bir demokrasi tarihi yazacak. Bu Türkiye için, Antalya için çok önemli. Türkiye'nin büyümesinden, güçlenmesinden, bölgesinde ve dünyada sesinin gür çıkmasından rahatsız olanlar var. Neredeyse yarım asırdır terörle, vesayetle rejimiyle, toplumsal gerilimlerle bu ülkeyi zayıf düşürmek istediler. Türkiye iç meseleleriyle uğraşsın, kafasını kaldıramasın bütün enerjisini iç meselelerde tüketsin. Bizi kardeş kavgasına götürebilirler mi? İşte bu gür ses bu Anadolu’nun sesi. Bu Torosların, Akdeniz'in dalga dalga gelen Türkiye'nin sesi. Bu şer odakların bir hesabı varsa Allah'ın da, milletin de bir hesabı var. Milletin hesap günü olan 1 Kasım'da bu hainlere bir ders verecek misiniz?

AK Parti iradesini sarsmayı çok denediler ama başaramadılar. Başaramayacaklar. 2013 yılında Mayıs ayında Cumhuriyet tarihinin en parlak ayıydı. IMF borcunu ödemiştik. Dünyanın en büyük havalimanını İstanbul’un 3’üncü köprüsünün ihalesinin yapmıştık.

Gezi bahanesiyle sokaklarımızı yaktılar, yıktılar. Esnafımıza kan ağlattılar. Milletin engeline takılınca bu sefer 17-25 Aralık’ta başka maşaları Paralel maşaları üzerimize sardılar. Ekonomimiz üzerinde ameliyat gerçekleştirmeye çalıştılar. En kritik dönemde devletin gizli toplantılarını dinlediler, Türkiye düşmanlarına servis yaptılar. Şantaj ve montajlarla AK Parti'yi yıkacaklarını sandılar ama bilmiyorlardı ki Antalya AK Parti’ye böyle sahip çıkınca yıkmak mümkün mü ki? Milletin desteğini arkasına alanları durdurmak mümkün mü? Baktılar olmuyor tekrar terörden medet ummaya başladılar. Bizi en hassas noktamızdan terörden vurmaya çalıştılar. Gencecik evlatlarımızı şehit ediyorlar. Sokakları yakıp yıkıyorlar. 7 Haziran’dan sonra bir yönetim boşluğu var zanndip, Ceylanpılar’da iki polisimizi şehit ettiler. DEAŞ vatandaşlarımızı katletti. Bunun karşısında AK Parti iktidarı dimdik durdu ve bu al bayrağı çiğnetmeyeceğini herkese gösterdi. Türkiye'nin milli duruşu üzerinde mühendislik yapmaya çalışıyorlar. Allahın izniyle yine başaramayacaklar. Türkiye dimdik ayaktadır. Dim dik ayakta kalacaktır. Terörü de terörün yarattığı olumsuzlukları da yeneceğiz ve yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz. İnanıyorum ki 1 Kasım'da sizler 13 yılda olduğu gibi Türkiye'nin güçlü ve demokratik bir yönetime kavuşması için o ak ellerinizle, bu eller ki Türkü, Kürdü Alevisi Sünnisi birleşen bu elleri hiç birbirinden ayrılmasın. Bu ellere silah verenleri, taş verenleri kardeşi kardeşe öldürtenleri de Allah kahretsin. Onlara karşı da bizi muktedir eylesin. Biz bu elleri birbirimizle el ele tutuşmak için, tek bir yumruk olmak için AK oylarımızla ak pusulalara AK Parti mührü vurmak için kullanıyoruz” dedi.   

“Ülkemizin birliği beraberliği için güçlü bir iktidara ihtiyaç var. Gençlerin geleceği için güçlü bir yönetime ihtiyaç var” diyen Davutoulu, “Bu mesele memleket meselesidir. Bunun için 13 yıldır olduğu gibi AK Parti’ye ihtiyaç var. Bugün size selam getirdim. Samsun'dan, Trabzon'dan, Van'dan Şanlıurfa'dan size selam getirdim. İzmir'den Manisa'ya Bursa'ya Kocaeli'nden Adana'dan size selam getirdim. Buraya Bahçeli, Kılıçdaroğlu gelse bu şehirlerden selam getirebilir mi onlar buraları dolaşabilir mi? Mesele memleket meselesiyse ancak ve ancak ülkenin her karış toprağına ayak basan bir lider getirebilir. Bu selamları alın yüreğinize basın. Oralarda da aynen bu bayrak al bayrağımız ve istiklal marşımız aynı aşkla söylendi” diye konuştu. 

Türkiye’nin AK Parti kadrolarına ihtiyacı olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, 1 Kasım’da seçim sonuçlarını takip edeceğini ve Antalya’dan en yüksek oy oranını verecek olan ilçeye bir ay içinde ziyaret sözü verdi. 

Mesele memleket meselesiyle AK Parti’nin eline kimsenin su dökemeyeceğini ifade eiden Davutoğlu, “Bizim 13 yılda hizmetlerimize bu ülkenin daları ovaları şahittir.  Daha bir hafta önce Gazipaşa’dan Anamur’a geçtik dünyada ilk defa gerçekleşen bir projeyle Anavatan’dan suyunu Yavru Vatana gönderdik. Bunu Bahçeli yapabilir mi? Yapabilse 13 yıl önce başbakan yardımcısıydı. Yapabilseydi o zaman yapardı. O Kıbrıs davasının sadece lafını yapar. Milliyetçiliğin ekmeğini yer de, milliyetçilik için ter dökemez. Bunu CHP yapabilir mi yanlışlıkla bir boru çekmeye çalışsa yolu şaşırlar.  

Davutoğlu, şöyle devam etti: “7 Haziran’dan sonra millet uzlaşın dedi. Bunlar kendi menfaatlerinin peşine düştü. Sorumluluk almak yiğit işidir. Terör gibi hayati bir meselde bile öncelikleri Türkiye değil. Ellerinde hiçbir dayanak olmadan bu ülkenin hükümetini terörün sorumlusu gibi göstermeye çalıştılar. Ankara’da saldırı olunca biz yaralıların hastaneye yetişmesi için çaba harcarken, kaybettiğimiz vatandaşlarımızın cenazeleri ile uğraşırken onlardan biri Eş Başkan katil devlettir diye seslendi. Be hey gafil bu millet son 13 yıldır devletin anne gibi kucağını gördü. Bizim dönemimizde devlet ile millet birleşti. Bizim dönemimizde 78 milyon kenetlendi. Bize, Ak parti’ye Cumhurbaşkanımıza en ağır hakaretleri yaptılar. Sorumluluk almaya gelince birbirleriyle anlaşamıyorlar ama mesele AK Parti düşmanlığı olunca MHP ile HDP aynı safta birleşiyor. İç Güvenlik Yasasında meclis oturumunda aynı yönde oy kullandılar. Ama bilmiyorlar ki sevdası millet olanın bu hakaretlere karnı toktur bizim hesap verecek iki makamımız var. Allah ve millet. Başka kimseden korkmaz ve önünde eğilmeyiz” dedi. 

Davutoğlu, PKK, DEAŞ ne kadar insanlık düşmanı varsa hepsinin hedefinin AK Parti, hepsinin hedefinin Türkiye olduğunu söyledi. “7 Haziran’da ve bu seçim sürecinde muhalefet partilerin hallerini görüyorsunuz” diye Davutoğlu, 2002 öncesi kriz dönemimim, yazar kasaların atıldığı dönemlerin en önemli aktörlerden birisi olan MHP Lideri Bahçeli’nin ahkam kestiğini ifade etti. 

7 Haziran sonrası koalisyon görüşmelerine değinen Davutoğlu, “Gelin koalisyon hükümeti kuralım, seçim hükümeti kuralım dediğimizde, azınlık hükümeti kuralım deyince, beraber erken seçime gidelim dediğimizde hayır dedi. Peki Sayın Bahçeli siz bu mücadelenin neresindesiniz? Bu mu sizin devlet adamlılığınız. Bu mu sizin teröre karşı mücadeleniz. Devlet Güneydoğudan geri çekiliyor diyor. Perşembe günü Cumhuriyet Bayramı’nı Diyarbakır’da kutlayacağım. Biz Diyarbakır’ı da Urfa’yı da Hakkariyi terk etmedik. MHP’lilere sesleniyorum; Sayın Bahçeli madem ülke zor durumdaydı, neden anayasal hakkını kullanıp hükümete girmedin de HDP'nin hükümete girmesini ve bu yolla bizi eleştirmeyi tercih ettin. Vatan toprağını karış karış gezmeden yiğit Mehmetçikle, polislerimizle korucularla dağ dağ terörle mücadele ediyoruz. Bulunduğun yerden bize hakaret etme hakkın yok. Benim gibi askerle karavanaya kaşık sallamadan vatanperverlik olmaz. Onun meselesi vatan değil, bir süre daha Genel Başkanlık koltuğunda kalmak” dedi.  

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu’nu da eleştiren Davutoğlu, “Gelin terör konusunda bir deklarasyon yayınlayalım dediğimizde karşı çıktılar. Orada konuştuğumuz devlet meselelerini bir şantaj aleti olarak kullandılar. ‘Sayın Davutoğlu ile konuştuklarımızı söylersek zor durumda kalır dediler’ Ah bizde çok korktuk ya. Eğer tek bir sözümde vatana aykırı tek bir harf bulurlarsa bu canım feda olsun. Bizim bunların tehditlerine karnımız tok. Ama demek ki bunların devlet sırrını saklayacak kadar devlet adamlığı ahlakı yok.  Demek ki bunlar kapalı kapılar ardında konuşulanları şantaj malzemesi yapacak kadar siyasi ahlaktan yoksunlar. Bizde bundan sonra ona göre muamele ederiz” dedi. 

“Ne olur bir daha devlet adamlığından yoksun bu kişilerle beni muhatap etmeyin. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile koalisyon görüşmeleri yapmak zorunda bırakmayın” diyen Davutoğlu, 7 Haziran sonrası yaşanan koalisyon görüşmeleri ile ilgili şu ifadeleri kullandı; “Tekrar Bahçeli’nin hiç açılmayan çantasıyla uğraşmak istemiyorum. Bizim yanımızda açmıyor, televizyonda açmıyor. Televizyonda mı koalisyon kuracaksın mübarek bizim yanımızda açsana. Bize gösterseydin ya sanki koalisyonu televizyondaki hanımefendi ile yapacak. 

1 Kasım seçim beyannamesinde yer alan vaatlerden de söz eden Davutoğlu, “Bir kere inşallah iktidara gelince yapacağımız ilk iş yemde ve gübrede KDV’yi kaldıracağız. Genç çiftçilere 30 bin lira vereceğiz. Ürününü lisanslı depolarda saklamak isteyen çiftçilere kira desteği uygulamasına başlıyoruz. Seracılarımıza verdiğimiz elektriği de ucuzlatıyoruz. İşletme büyüklüğü 5 dekar altında olan çiftçilerimize destek vereceğiz. Seralar ucuz elektrik kullanacak. 5 bin köye gelir getirici orman projesiyle orman köylülerimizin gelirlerini artıracağız. Gelelim işçi kardeşlerime. Asgari ücreti 1300 liraya çıkarıyoruz. Taşeron uygulamasını düzenliyoruz. Asli işi yapanları hemen kadroya alacağız. Esnafımıza 30 bin liraya kadar faizsiz kredi. 8 bin liraya kadar geliri olanlardan vergi almayacağız. Emek yoğun sektörde, anahtar teslimi fabrika vereceğiz sembolik bedelle. Gençlere sıra geldi. Projeniz varsa 50 bin liraya kadar karşılıksız destek vereceğiz. Geri ödeme yok, faiz yok. Anne baba bile belki verdiği parayı sorar, devlet verdiği parayı sormayacak. 100 bin lira da faizsiz kredi. 3 yıl da vergi muafiyeti sağlayacağız. İlk defa işe girecek gençlerin 1 yıllık maaşını devlet ödeyecek. Bundan iyisi var mı? Dün ben gençlerle bunları söyleyince gençlerden biri babam bana kız istemeye gitmiyor siz gider misiniz dedi. Biz gençlerimizin her şeyini yaparız. Gençlerimiz için çeyiz hesabı açtırıyoruz. Şimdi ailelere diyoruz. Çocuğunuza çeyiz hesabı açtırın. Biriken paranın yüzde 20’si kadar da devlet size verecek. Gençlerden pasaport harcı alınmayacak. THY ile yurtdışı uçuşlarda yüzde 25, yurtiçinde yüzde 15 indirimli bilet alacak. Ücretsiz sınırsız internet kullanacak. Yeni doğan bebek için ilk bebek için 300, ikinci bebek için 400 üçüncü bebek için 600 lira vereceğiz. Bugüne kadar 347 bin 960 anneye bu ödemeyi yaptık. Doğum sonrası çalışan anneler yarı zamanlı tam ücret alacak. Belediyelere kreş açacağız. Sıra geldi emekliler. Rahat bir emeklilik hayatı temin etmek bizim borcumuz. Bütün emeklilere yılda 1200 lira katkıda bulunuyoruz. Emekli esnafımızın maaşındaki prim kesintisini kaldırıyoruz. TOKİ’nin yaptığı konutlardan emeklileri ayda 250 liraya ev sahibi yapıyoruz. Kimse evsiz kalmayacak. 65 aylığı alan vatandaşlarımız kimin yanında yaşarsa yaşasın 65 aylığı almaya devam edecek. Yaşlılarımızın bu sorunun çözeceğiz” diye konuştu. 

 İnsanımıza yatırım yaparken şehirleri unutmadıklarını belirten Davutoğlu, “Şehirlerde imar uygulamaları tamamen değişecek. Dikey değil, yatay yapılaşma başlayacak. 10 metrekare olan kişi başına düşen yeşil alanı 15 metreye çıkaracağız” dedi. 

Son 13 yılda turizmde de büyük ilerleme olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin turizmde 13 yılda 17’ncilikten 6’ncı sıraya yükseldiğini, gelen turist sayını 13 milyondan 40 milyona ulaştığını, turizm gelirinin 12 milyar dolardan, 30 milyar dolara çıktığını vurguladı. 

Antalya’ya 13 yılda 18 milyar lira destek sağladıklarını ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, Antalya’ya yapılacak yatırımları ise şu şekilde açıkladı: “Antalya’yı dünyaya tanıtıyoruz. G 20 liderleri kasım ayında Antalya’ya geliyor. 1851’den bugüne ilk kez ev sahibi olduğumuz EXPO Antalya’da. Dünya Antalya’ya gelecek. Antalya’yı sağlık merkezinde de başkent yapacağız. Güneş santralleri yapıyoruz. Melli Dağı mevkiinde bu santralleri kuruyoruz. Bazı ilçelerimizin gölet ihtiyacı var. 50 tane gölet yapacağız. Gazipaşa, Gökçeler, Küçük Aksu, Finike Kapuçay barajı bittiğinde toplan 110 bin 200 dönüm arazi sulanacak. Sel ve taşkınları yaptığımız, baraj ve göletlerle kurtaracağız. Sporda da geri bırakmayacağız. Dün üzüldük Antalyaspor’a ama 33 bin kişilik stadın açılışını dün yaptık. 5 yıl önce bitmesi gereken bu stadın yapımını fesih edip, 100 yıllık yanlıştan döndük diyen bu CHP’li başkanı unutmayın. Bu CHP’liler nereye el atsa oranın bereketi kalmaz. Bu CHP’nin okları milletin bağrına batıyor. Onlara rağmen Antalya, Hakkari, İstanbul İzmir gelişiyor. Onlara rağmen bu hizmetleri yapıyoruz. Taşağıl’dan Antalya’yı Konya’ya bağlıyoruz. Alacabel’i tünelle geçiyoruz. Antalya ve Konya benim iki şehrim birbirine bağlanıyor. Çubuk belini tünelle geçiyoruz. Antalya ve Mersin bölünmüş yol olacak. Antalya Alanya otoyolu, Batı Çevreyolu, Kuzey Çevreyolu’nu yapıyoruz. Ecdadımız Osmanlı’nın ve Atatürk’ün Antalya’ya tren hayalini biz gerçekleştiriyoruz. Antalya’yı Konya’ya, Eskişehir’e Kayseri’ye hızlı trenle bağlanacak. Varsak’tan Kepez’e oradan Üniversiteye ve Araştırma Hastanesi’nin önüne kadar raylı sistem yapıyoruz. Demre ve Gazipaşa yat limanını yapıyoruz. Kruvaziyer liman için kolları sıvadık. Antalya’yı entegre akıllı kente dönüştürüyoruz. Antalya’ya bu projeler yetmez. 5 milyon kapasiteli batı Antalya havalimanı, lojistik merkezi, Konyaaltı sahil projesi, Boğaçayı Projesi, Külliye şeklinde cami ve İslami Eserler Müzesi, Tarımsal Tekno Parklar Antalya’ya hayırlı olsun. Vakıf, orman ve hazine arazisi sorunlarını çözeceğiz. Antalya sadece Türkiye’nin değil bütün dünyanın göz bebeği olacak. Bütün bunların olabilmesi için 1 Kasım 2015 dönüm günü. Bu dönüm gününde inşallah AK ellerinizle AK pusulalara vuracakmısınız? Bu mesele memleket meselesi diyecekmisiniz? Tek başına İş başına diyecekmisiniz?” diyerek Antalyalılar’dan söz aldı. 

Başbakan Davutoğlu konuşmasının sonunda alanı dolduran binlerce kişiyle Selfie (Özçekim) yaptı.