Konferansta ilk olarak söz alan Prof. Dr. Mazhar Bağlı, siyasetin önünü açmak açısından başkanlık sisteminin gerekli olduğunu ifade etti. Türkiye’nin 3 temel sorununa değinin Bağlı, “Ulus inşa etmek konusu üzerindeki etnik meseleler, din vicdan özgürlüğü üzerinde var olan baskılar ve 1800’lerde tüm dünyada başlayan ekonomik kalkınmanın sağlanamamış olması ve buna bağlı olarak gelir dağılımındaki adaletsizlik. Bu üç meselenin bu siyasi mekanizma içerisinde bir yolu yok. Oysaki bu her üç mesele de yüzde yüz siyasi meselelerdir, tamamen siyasi aktörlerin milletle birlikte ortaya koyacakları projelerle çözülebilir. Bizim bunu aşabilmemizin biricik yolu da Türkiye’ye uygun bir başkanlık sistemidir” dedi. 

Mevcut parlamenter sistemin bugüne kadar olan tecrübesi ve sorunlarını ele alan konuşmasında başkanlık sisteminin ne gibi çözümler sunacağını aktaran Dr. Murat Yılmaz ise, mevcut sorunların şiddetle değil, meşru yol ve yöntemlerle aşılması gerektiğini belirtti. Konuşmasında parlamenter sistemin uygulandığı yurtdışındaki örneklere de değinen Yılmaz, “İngiltere’de gerçek anlamıyla parlamenter sistem var. Şuan ki parti yüzde 36 oy aldı tek başına iktidar. İtalya’da parlamenter sistem var, İtalya koalisyonlardan, istikrarsızlıktan bezdi, yüzde 40’ın üzerinde oy alan tek başına iktidar olur diye kanun çıkardı. İtalyanlar ve İngilizler arızalı mı? Bir problemi görüyorlar ve çözmek istiyorlar. O problem de istikrar problemi. Sabırla dirayetle basiretle Ankara’da olduğu gibi son günlerde yaşan terör olaylarını da atlatacağız ve bizler burada oturduğumuz gibi memleketimizin bütün meselelerini sakin sakin konuşacağız, tartışacağız” şeklinde konuştu. 

Konferansın son konuşmacısı olarak söz alan Yrd. Doç. Dr. Adnan Küçük, başkanlık sistemi içerisinde ne gibi yönetim unsurları olacağını anlattı. Başkanlık sisteminde koalisyonlar olmayacağını değinen Küçük, “Seçim olduğu gün yürütme ve kimin başkan olduğu belli olacak. Yürütme içerisinde anlaşmazlıklar yaşanmayacak. Bu problemler parlamentoda yaşanıyor. Bürokratlar kanunları hazırlıyor, hükümete geliyor, oradan da meclise geliyor ve kabul olup gidiyor. Ne milletvekilinin haberi var, ne de bir başkasının haberi var. Ama başkanlık sisteminde böyle olmayacak. Meclis kanunu bizzat kendisi hazırlayacak, kendisi oylayacak ve kendisi kabul edecek. Bir milletvekiline kanunları hiç okudunuz mu diye sordum, şimdiye kadar hiçbir kanun önerisini okumadım diye cevap verdi. Neye göre oy veriyorsunuz dedim, Grup başkan vekilinin eline bakıyoruz, kaldırıyorsa kaldırıyoruz, kaldırmıyorsa kaldırmıyoruz dedi. Bu parlamentonun, millet iradesinin yerlerde sürünmesi demektir. Türkiye’nin geleceğe yönelik daha aktif ve katılımcı olabilmesi için, koalisyon krizlerinden kan kaybetmemesi sebebiyle, parlamentonun çok daha güçlü bir hale gelebilmesi için başkanlık sisteminin olması gerektiğini düşünüyorum” dedi. 

Konferansın ardından Kumluca Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya konuşmacılara teşekkür ederek plaket takdim etti.