Bakan Çavuşoğlu, uçağın düşürülmesinden sonra, NATO'nun güçlü bir açıklamayla Rus uçaklarının Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiğini teyit ettiğini ve Türkiye'nin haklılığına vurgu yaptığını hatırlattı. Mevlüt Çavuşoğlu, NATO'nun dünkü bakanlar toplantısında da alınan kararda, Türkiye'nin güvenliğini artırıcı tedbirlere destek vereceğini net bir şekilde belirttiğini anlatarak, "Müttefiklik böyle günde gerekli. NATO Genel Sekreteri ve bütün müttefiklerimize çok teşekkür ediyoruz. Dün toplantıda yaptıkları konuşmalarda tüm üye ülkelerin Türkiye'ye güçlü bir destek verdiğini de görmüş olduk. Haklılığımızın net bir şekilde görülmüş olması önemli. NATO'nun müttefiklerine nasıl bir destek vereceğini de tüm dünya bir kez daha bu şekilde görmüş oldu" diye konuştu.

AB-Türkiye Zirvesine ilişkin eylem planının nasıl işleyeceği sorusuna yanıt veren Çavuşoğlu, AB ile ilişkilere yeni bir ivme kattıklarının altını çizdi. Eylem planı üzerinde birlikte çalışacaklarını ve sığınmacılara yardım etmek gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Yıllardır Türkiye tek başına bu yükü (Suriyeli göçmenler) çekiyor. Bu yükün paylaşılması gerekiyor ama bu insanlara umudu da vermemiz gerekiyor. Bu insanlar yıllardır bir gün Suriye'ye dönebiliriz umuduyla Türkiye'de beklediler ama şu anda o umutlarını kaybettiler. Yani Suriye'de yapacağımız çalışmaların hepsinin aslında göç ve mülteci sorununa doğrudan etkisi vardır. O nedenle bu insanlara gerçek anlamda yardım etmemiz lazım. AB ile samimi olurlarsa bunu başarabiliriz. Bizim zaten samimiyetimizi test etmeye gerek yok.

Bu insanların yaşadığı yerlerde sorunlarını çözmezsek ya da göç etmek zorunda olduğu ülkesine geri dönme şansı vermezsek, göç akınını yüzde yüz hiç kimse durduramaz."

Türkiye'nin Suriye konusunda uluslararası camiadan "para verin" şeklinde bir talepte bulunmadığını dile getiren Çavuşoğlu, ancak hep çözüm önerileri getirdiklerini vurguladı. "Herkes bize diyor ki, 'neden güvenli bölge önerisi getirdiniz? Bu nasıl olacak?' DAEŞ'ten arındırılmış bölgeleri güvenli bölge haline getirerek burada yeni, güvenli şehirler kurmamız lazım" diye konuşan Çavuşoğlu, AB'den gelecek 3 milyar avronun Türkiye'nin cebine gitmeyeceğinin altını çizdi.

Bakan Çavuşoğlu, "Kalıcı çözüm istiyorsak bir taraftan terör örgütleriyle mücadeleyi sürdürmemiz gerek ama sonuç odaklı olması lazım. Bugüne kadar başaramadığımız bir şey bu. Koalisyon içinde olduğumuz müttefiğimiz olan ülkelerin daha kararlı olduğunu gördük. Bu iyi ama diğer taraftan Suriye ile siyasi bir çözüm gerekiyor. Yani Esed rejiminin gitmesi gerekiyor. Yeni bir geçici yönetim daha sonra da şartlar hazırlansın, Suriye halkı kimi seçerse o yönetsin ve Suriye'ye istikrar gelsin" şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un görüşme teklifini reddetmediği ve yarın AGİT toplantısının yapılacağı Belgrad'da görüşebilecekleri şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine de şunları kaydetti;

"Rusya ile hep diyalogdan yana olduk. Ambargolar uygulandığı zaman da bunlara katılmadık. NATO'ya ve AB'ye de her zaman tavsiyemiz bu oldu. Aynı fikirde olmayabiliriz ama diyalog kanallarımızın açık olması lazım. Daha önce Lavrov ile bir kere görüşme imkanımız oldu. 25'inde telefonda görüştük ama henüz Cumhurbaşkanımızla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında bir görüşme olmadı.

Lavrov ile prensip olarak Belgrad'da görüşebiliriz dedik ve biz önerimizi yaptık. Şimdi onlardan cevap bekliyoruz. Şu anda kesin bir şey söyleyemeyiz. Lavrov da zaten benimle yaptığı telefon görüşmesinden sonra basın toplantısında büyük olasılıkla Belgrad'da görüşürüz ya da görüşebiliriz dedi. Bizim için problem yok. Biz en zor konuları bile konuşmaya hazırız ve düşürülen uçak konusunda da belgeleri kendilerine verdik.

Rusya ile diyalog yoluyla bu sorunu, hatta krizi aşarız. Temennimiz bu. İlkeli tutumumuzdan ve haklılığımızdan da vazgeçmeyiz. Sorunlar gelir geçer ama ilkelerinizden ve haklı tutumunuzdan taviz verdiğinizde saygınlığınız kalmaz."