Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu, Türkiye'ye yönelik açık ve sinsi saldırılar yıllardır sürdüğünü, önce 17 şubat akşamında Ankara'nın kalbine yönelik ağır bir saldırı yapıldığını , ardından da Diyarbakır'da askere yönelik hain bir saldırının gerçekleştirildiğini söyleyerek bu saldırıları kınadı.
Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu'nun açıklamaları şu şekilde:
'Türkiye’ye yönelik açık ve sinsi saldırılar yıllardır sürerken, önce 17 Şubat akşamında Ankara’nın kalbine yönelik ağır bir saldırı yapıldı, ardından da Diyarbakır'da askerimize yönelik hain bir saldırı gerçekleştirildi.
Ankara'da Meclis, Genelkurmay, Kuvvet Komutanlıkları, İçişleri Bakanlığı gibi stratejik öneme sahip kamu binalarının ortasındaki bu büyük sabotaj, akla ister istemez güçlü terör örgütleri yanında büyük ve karanlık istihbarat örgütlerini de getiriyor.
Türkiye son 13 yılında hem iç güvenlikte, hem de dış politikada o kadar büyük hatalar yaptı ki, bu patlamanın sorumlusu olarak yeryüzündeki bütün istihbarat ve terör örgütleri gösterilebilir. Ancak hemen belirtelim ki bu patlamanın gerçek sorumlusu Türkiye’yi bu derece tehlikelere açık politikalara mahkum eden siyasal iktidardır. Bombanın patlamasını planlayan ve patlatan ele sadece fitili ateşlemek kalmıştır.
Bombanın patladığı saatlerde Türkiye, özellikle Suriye konusunda tam bir çıkmaza girmiş ve tarihinde olmadık ölçüde yalnızlaşmıştır. Esasen ülkemiz, basiretsiz politikacılar eliyle Atatürk'ün ilke ve devrimlerinden hızla uzaklaştırılarak bu sorunların merkezine düşürülmüştür;
Bu patlamayı yaratan dış etkenleri analiz edecek dış politika uzmanları emekli edilmiş, bıktırılmış, kızak görevlere verilmiş, İstihbarat örgütü uzman olmayan ellere geçtiği gibi cemaat çatışmasına kurban edilmiş, polis teşkilatı nerede ise cemaate teslim edilmiş, temizlik adı altında darmaduman edilmiş, Jandarma teşkilatı siyasal iradeye teslim edilmiş, TSK, “kumpas” davaları ile en yetenekli uzmanlarını yitirmiş, çok önemli bir kısmı da Güneydoğu bölgemizde şehir savaşında çarpışmakla meşguldür. İran sınırımızdan Akdeniz’e kadar uzanan sınırımız delik deşik olmuştur.
Çevremizde dost olabileceğimiz tüm ülkelerle düşman haline getirildiğimiz için nerede ise tüm komşularımızın adı Türkiye’nin kalbine yapılan bu saldırı ile ilgili olarak geçmekte, TV kanallarında suçlanmakta, ancak gerçek sorumluları konuşmaya neredeyse kimsenin cesareti yetmemektedir
Bu maceracı ve komşulara düşmanlık politikaları sürdükçe bu oyunları sahneleyenlerin yeni oyunlarını görmeye devam edeceğiz.
Artık Türkiye Cumhuriyetinin varlık-yokluk savaşı gündemdedir. Türkiye gerçek düşmanlarını görüp önlemlerini ona göre almalı, bu günleri hazırlayan maceracıları başından atmalı, yeniden komşularıyla dostluk kurup hem dış, hem de iç güvenliği ile bölgenin istikrar unsuru olmalıdır.
Ayrıca her demokratik(!) ülkede olduğu gibi, başta hükümet olmak üzere, MİT müsteşarı ve Emniyet Genel Müdürü gibi tüm sorumlular ya istifa etmeli, ya da görevlerinden alınmalıdır. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak teröre, arkasındaki emperyalizme ve onun işbirlikçilerine karşı mücadelemiz daha büyük bir kararlılıkla sürecektir.'
Güncelleme Tarihi: 19 Şubat 2016, 13:04