Toplantıda konuşan Platform Sözcüsü Ali Ay platformun hiçbir zaman siyasi ve ticari kaygısı olmadığına dikkat çekerek, her zaman Antalya’nın sorunlarını masaya yatırdıklarını söyledi. Ay, bu sorunlarla ilgili kişileri bir partiden ya da bir oluşumdan ziyade kişisel olarak düşünerek toplantılara davet ettiklerini belirtti.
Toplantıya katılanları selamlayan İl Başkanı Av. Rıza Sümer ise, 16 Nisan referandumuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Referandum çalışmaları için gittiği her yerde vatandaşa yeni anayasa değişikliğinin maddelerini okuyup okumadıklarını sorduğunu belirten Sümer, “Okunma oranı düşük olsa da vatandaşımızın okumamasını anlayabiliyorum fakat ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da değişecek maddeleri okumadığı yaptığı gaflardan ortaya çıkıyor. Bize bu kadar karşı çıkan ve hayır cephesinde çalışmalarını yürüten ana muhalefet partisi liderinin okumadan söylem üretmesini aklım mantığım almıyor” dedi.
ÜLKEMİZİN İLERİ GİTMESİ ENGELLENDİ
Kılıçdaroğlu’nun yeni sistemde Cumhurbaşkanı ve başbakan olacağını ve ikisinin de başka partilerden seçilmesi halinde kavgaların olacağını öne sürdüğünü hatırlatan Sümer, “İşte biz tam da bu yanlışı düzeltmek için yeni sistemi getiriyoruz. 3 Kasım 2002 öncesini düşündüğümüz zaman koalisyonlardan, kargaşalardan o kadar çok çektik ki. Bu istikrarsız dönemlerde maalesef ülkemiz patinaj yaptı. Bu patinaj bilinçli bir şekilde yaptırıldı. Ellerimize, kollarımız prangalar takıldı. Ülkemizin ileri gitmesi engellendi” diye konuştu.
Sümer, konuşmasına şu örnekle devam etti;
“Bir arabayı düşünün 100 liralık mazot koyuyorsunuz. Em azından 100 km yol gitmeniz gerekirken 20 km yol gidiyorsunuz. İşte biz yeni anayasa değişikliğiyle beraber bunun önüne geçmek istiyoruz. Türkiye’de yapılan gelişmelere ve hizmetlere baktığımız zaman o parti, bu parti diye düşünmeden bütün hizmetlerin hep istikrarlı dönemler sayesinde gerçekleştiğini görüyoruz. 3 Kasım 2002’den beri istikrarlı bir dönem yaşıyorsak bu, sistemin kuvvetinden değil, AK Parti içindeki kişilerin kardeşlik hukuku, samimiyet hukukuyla beraber iş yapmasından dolayıdır. Bir problem yaşansa da bunu dışarıya yansıtmamalarından kaynaklıdır.”
İSTİKRAR SAYESİNDE GÜÇLENDİK
Türkiye’nin istikrar sayesinde her alanda hızlı ve güçlü bir gelişme gösterdiğinin de altını çizen İl Başkanı Sümer, sağlık reformuyla ilgili şu çarpıcı örneği verdi;
“2002 öncesinde devlet o kadar acizdi ki boğazımıza sokulan tahta çubukları alamayacak durumdaydı. Ben genelde bademcikten sorun yaşardım ve doktora gitmeye korkardım. Şimdi tek kullanımlık olan tahta çubukların yerine, steril olarak düşünülen bir su içerisine dondurmacıların kaşığı gibi bir kaşık konurdu ve o kaşıkla herkesin ağzına bakılırdı. Hasta olmasanız bile zaten hastaneden hasta olup çıkardınız. Tüm bunları düşünün, bir de 2002’den sonrasını düşünün. Şimdi o tahta çubuklar tek kullanımlık şekilde. 2002 öncesinde işte bu kadar aciz bir devlet vardı.”
Yeni sistem neden gerekli sorusuna da yanıt veren Başkan Sümer, “Yeni sistem kişiler için değil devlet için gerekli. Kişilerin yapısıyla, karakteriyle güçlülüğüyle yönetilen bir Türkiye değil, sistemin güçlü olmasıyla yönetilen bir Türkiye için gerekli. Çift başlılığı ortadan kaldırmak için gerekli. Hatta bir atasözümüz bile var bu konuda, Çatal kazık yere geçmez diye” ifadelerini kullandı.
AVRUPA TAŞERONLARIYLA TÜRKİYE’Yİ ENGELLEMEYE ÇALIŞTI
Kenan Evren’in darbe anayasasını hazırlarken tüm yetkiyi cumhurbaşkanına verdiğini, sorumluluğu ise başbakanlık makamında topladığı söyleyen Sümer, mevcut sistemde de bunun sürdüğünü ifade etti. Sümer, yeni sistem ile Cumhurbaşkanının sorumlu ve hesap verebilir hale geldiğinin altını çizdi. Avrupa’nın güçlü bir Türkiye istemediğini de vurgulayan Sümer, bunun nedenini şu sözlerle açıkladı;
“Bu, Avrupa’nın yıllarca Afrika’yı sömürmesinden sonra artık kendine yeni bir sömürü ülkesi aramasından kaynaklı. Türkiye’nin bu bölgede güçlü bir ülke olmasını istemiyorlar. Türkiye’nin sömürü altında, üst akılların yönettiği, onlar ne derse buna uyacak bir ülke olarak kalmasını istiyorlar. Bu Türkiye artık eskide kaldı. Artık bilsinler ki güçlü bir Türkiye var. Milletin sözünün hakim olduğu bir Türkiye var. Yıllardır taşeronlarıyla Türkiye’yi engellemeye çalışan Avrupa, bugün artık işi kendisi ele alıyor ve Türkiye’nin önünü kesmek için elinden geleni yapıyor.”
Milletin doğruyu yanlışı çok iyi ayırabildiğinin unutulmamasını isteyen Rıza Sümer, “Ben gittiğim yerlerde görüyorum ki bu millet baktığı zaman gönül gözüyle görüyor ve kimin millet için çalıştığını, kimin de vatanına hainlik yaptığını çok iyi biliyor ve hesabını soruyor. İnanıyorum ki inşallah 16 Nisan’da güçlü bir evet ile güçlü bir Türkiye için, milletimiz için tüm engeller ortadan kalkacak. Ülkemiz
Güncelleme Tarihi: 31 Mart 2017, 16:58