Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak bugün Alanya'ya geldi. Gazipaşa ziyaretinin ardından Alanya İlçe Teşkilatında partililerle buluşan Budak referandum sonuçlarına yönelik bir konuşma yaptı.

Buluşmaya CHP Alanya İlçe Başkanı Ali Takavut ve yönetiminin yanı sıra çok sayıda partili de katıldı. Parti binasında yapılan toplantıda Budak alkışlarla karşılandı. Partililere ve basın mensuplarına bir konuşma yapan Budak Alanya halkına teşekkür etti. Budak, "Büyük bir başarı kazandınız Alanya’da sizi yürekten kutluyorum. Antalya’nın genelinde çok büyük bir başarı elde etmemizde Alanya’nın payı büyük. Alanya üstüne düşeni fazlasıyla yaptı. Bu tabi ki Alanya CHP İlçe Başkanı, yönetimi ve üyelerinin değil; demokrasiye tutkun, demokrasiye sevdalı, Cumhuriyet’ten yana olan, hukukun üstünlüğünün yanında olan gücün Alanya’da ne kadar büyük olduğunu kanıtlamış oldunuz. O yüzden sizi yürekten tebrik ediyorum. Kutluyorum. Bundan sonraki aşamada bu başarının artarak büyüyeceğini ve hemen 2019 Mart ayında bunu tekrar taçlandıracağınızı biliyorum ve buna yürekten inanıyorum." dedi.

Referandum sürecinde çok sıkıntılı ve baskı altında oldukları bir dönem geçirdiklerini belirten Budak, "Devletin bütün gücü, devletin bütün aygıtları, devletin bütün uçakları, devletin araçları ve tüm görevlileri evet için mücadele ederken; tarafsız olması gereken, tarafsızlığı üzerine anayasada yazdığı gibi yemin eden bu ülkenin cumhurunun başının bir taraf olup; meydan meydan yine devletin kendi imkanlarıyla, açılış adı altında devletin özel uçağıyla karış karış Türkiye’yi dolaşıp bir tarafı yok sayıp, bir tarafın oylarını istemesi Dünya tarihinde herhalde ilk." dedi. Budak, "Bu kadar büyük bir baskının büyük bir zulmün içerisinde Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yoldan ayrılmayıp, demokratik, sosyal hukuk devletinden yana tavrını koyan en az yüzde 50 ve üzerindeki bu ülke vatandaşlarını ben yürekten kutluyorum. Bu kadar baskı ve zülme karşı cesurca gidip o sandıkta oylarını kullandılar. Bundan sonra bunun sürdürülebilir olması bizim elimizde." diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun selamını Alanyalı partililere ileten Budak, "O süreç içersinde Anadolu’nun bir çok yerindeydim ve sayın genel başkanımızın çalışmalarının önemli bir kısmını da ben yaptım. O yüzden Antalya’daki çalışmalarım biraz kısıtlı oldu. Sizden emin olduğum için Alanya’ya o süreçte gelemedim. Manavgat’a kadar gelebildim. Akseki yaptım, İbradı yaptım ve diğer ilçelerden de bir kaçına gidebildim ama Türkiye’nin her yerini de Aralıktan itibaren karış karış gezmiş oldum." dedi.

Anadoluda ki izlenilerini Alanya'daki partililerle paylaşan Budak, "Anadolu’da 2014’ten beri bir tek adamlık, parlamentonun bir tarafa bırakılıp, yasaların bir tarafa bırakılıp; ben anayasa mahkemesini tanımıyorum, saygıda duymuyorum diyerek 2014 yılında tarafsızlık üzerine yemin etmesine rağmen her zaman taraf olan tek kişinin baskısıyla devam ediyoruz. İyi ki CHP var, iyi ki bu önderliği yapıyoruz, iyi ki sizler varsınız ve bundan sonra ki mücadele aslında tam anlamıyla; demokrasi güçleri ile birlikte demokrasiye inanan, demokrasiden yan tavrını alan, demokratik Cumhuriyeti savunan, el ele omuz omuza bu baskı rejimini ve bu tek adam rejimini önümüzdeki dönemde yıkmaya ant içtik." şeklinde konuştu. 

Sandığa hem Kürt vatandaşların hem milliyetçi vatandaşların, hem sosyal demokratların giderek 'hayır' oyu verdiğini söyleyen Budak, "Hatta AK Parti’ye de gönül vermiş olanların tek adam rejimine karşı o sandığa gidip oy verdiğini gördük. Fakat Yüksek Seçim Kurulu (YSK) denilen yüksek hakimlerden oluşan, belli bir riyakata sahip olması gereken ve tamamen tarafsız olması gereken bir kurumun sandıklar kapandıktan sonra 17.10’da aldığı bir kararla tam kanunsuzluk 'hatta bir ilerisine geçerek' haydutluk yaptıkları bir durumla karşı karşıya kaldık. Bunun inandığınız yargının bağımsızlığı sınırları ve hukukun üstünlüğü içerisinde hesabını soracağız." dedi. 

CHP'nin referandum ile ilgili yaptığı itirazlar hakkında bilgilendirme de bulunan Budak, "YSK'nın 11 üyesinden 10 tanesine suç duyurusunda bulunduk. Çünkü kanun yapan millettir, kanunu yapan TBMM’nin üyeleri milletvekilleri yani sizin vekillerinizdir. Tek kanun yapma yetkisi TBMM’ye aittir. Bu kanun yapılmış bu kanunda deniyor ki 98’inci maddede: mühürsüz oylar geçersizdir, 101 madde de mühürsüz oy pusulaları geçersizdir. Net. Geçersiz olabilir, öyle de yapılabilir demiyor. Emredici bir kanundur. Bu kanun tanınmıyor ve aslında iş bittikten sonra geçersiz olması gereken sahte olan oylar da geçerli sayılıyor. Bu mesajı gönderip artık imkansızı gerçekleştirmiş durumdalar. Biz bunu YSK’ya arkasından Danıştay’a arkasından İnsan Haklarına Mahkemesine götürüyoruz. İnsan Hakları Mahkemesi, YSK, Danıştay buna bir şey diyemez diyen, hukukun üstünlüğüne aykırı davranan bu ülkeyi yöneten insanlar var. Onlara da buradan çağrım var: Siz buradaki yargıya belki etki edebilirsiniz, baskı kurabilirsiniz ama Dünya’ya karşı kapalı bir ülke değiliz biz. Oraya da söylem de bulunursunuz, oraya söylenenleri bağımsız yargıçlar kulaklarını tıkar görevlerini yapar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne üye bir ülkeyiz. O sözleşmenin altına imza attık. Biz İnsan Hakları Mahkemesi’nin sözleşmesinde yazan kurallara harfiyen uyacağımızı söyledik. O maddeyi de TBMM tanıyor. Şimdi biz orada bu hakkımızı daha doğrusu 49 milyon oy veren bütün vatandaşlarımızın "ki bu 'evet' ve 'hayır' oyu verenleri de dahil ediyor" oylarının hakkını arayacağız. Şunu baştan söyledik. “Siz gidin sandığa, biz bu oyları çaldırmayacağız” dedik. Evet çaldırmadık. Yüzde 97 buçuk oyların ıslak imzası ellerimizde fakat YSK anayasanın 2’inci maddesinde yazan hukukun üstünlüğüne inanan bir ülkenin mahkemeleri ve hakimleri milletin iradesini gasp etti. Milletin iradesini gasp eden bu kurum bizim için yok hükmündedir. Özetle Ankara’da olanları da merak ediyorsunuzdur. Biz sadece CHP olarak en az yüzde 50 ve üzerinde olan bu seçim sonucunu kaybetmiş olarak görmüyoruz. 

Alanya İlçe Örgütü'nün referandumdaki başarısını tekrar yineleyen Budak, "Ancak bizim aldığımız oylar Alanya’da aldığımız oylardır diyemeyiz. O yüzden biz bu birlikteliği devam ettirmek için aynı ortak dili Türkiye’nin her yerinde kullanmayı da ilke olarak benimsedik." diyerek sözlerini noktaladı.