Pes vallahi..!

Daha önceki yazılarımdan birinde ülkemizde yaşanan taciz ve çocuk istismarını konu alıp, olaylarla ilgili yargı kararlarına dikkat çekerek sistemin çürüklüğünden, kokuşmuşluğundan bahsetmiştim. Gün geçmeye görsün ki, olayların biri bitmeden diğeri başlıyor ve hep aynı terane… En acı olanı da, birincisi, yaşanan olaylardan hiç ders almıyor olmamız, ikincisi ise, bu ve benzer olaylarda varılan sonuç, verilen kararlar ve çelişkilerle dolu olan hukuk sistemi, yargı boyutu!
İzmir'de servis aracında unutulan ve sıcaktan, havasızlıktan hayatını kaybeden çocuğun ardından gelmeye devam eden haberler, her olayda olduğu gibi, bu olayda da resmen pes dedirtiyor. Öyle ki, İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı bakın ne diyor:
“Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum; küçük Alper bir servis aracında değil, korsan bir servis aracında unutuldu. Biz yıllardır korsan servisler ile mücadele veriyoruz. Bu konuda da devlet büyüklerini, yetkilileri defalarca uyardık. Anaokulu, etüt merkezleri, kreşler gibi yerlerin servis taşımacılığının rastgele yapılması engellenmeli. Bu kurumların servis taşımacılığı, legal servis taşımacılığı yapan eğitim almış kişiler tarafından yapılmalıdır. Aksi halde bu ve benzeri sonuçlar kaçınılmaz olacaktır’’ diyor.
Bu işin birinci boyutu, ikincisi ise işin yargı boyutu! Bu olayda servis şoförü tutuklanıyor, fakat çocukları elindeki listeye göre sayarak bindirip, sayarak indirmesi gereken, yani çocukları sağ salim alıp, sağ salim teslim etmekle görevli servis hostesi ya da servis rehberi serbest bırakılıyor.
Çocuklar kreşe girip, yerlerine geçtikten sonra yoklama yapması gereken ama yapmayan ve 8-9 saat boyunca sorumluğu altındaki çocuktan bihaber olan kreş öğretmenlerinin adı bile geçmiyor. Bir de işin alavere dalavere kısmı var. Kreş yönetimi ifadelerinde ’’ Saat 12 buçukta çocukları uyutuyoruz, 4 - 4 buçuk gibi uyandırıyoruz ama baktık ki uyanmadı, ondan sonra apar topar aldık hastaneye getirdik’' diyorlar.
Allahtan vicdanen rahatsız olan bir öğretmenin ifadesini değiştirmesiyle birlikte tüm gerçekler ortaya çıkıyor. İşin daha başka boyutları da var uzatmayayım. Sizin anlayacağınız bu olaya neresinden bakarsanız bakın elle tutulur bir yanı yok. Ama gelin görün ki ortada tutuklanan bir tek servis şoförü var.
Yahu bu nasıl bir kanun, nasıl bir çürümüş, kokuşmuş sistem? Pes vallahi... Kreşin sahibinden başlayarak, müdürü, öğretmeni, hostesi, şoförü hepsinin en ağır şekilde cezalandırılması ve bu kreşin ebediyen kapatılması gerekmiyor mu?
Biraz empati lütfen! Benim, sizin, herhangi birimizin çocuğu da olabilirdi. Ya da olayı soruşturan hakimin kendi çocuğu olsaydı nasıl bir araştırma, soruşturma içerisine girerdi diye kendime sormadan edemiyorum. Niye her olayda bir tane " günah keçisi " seçiliyor da başından sona kadar ihmalleri olanlar ya da asıl suçlular hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına kaldıkları yerden devam edip gidiyor?
Kim bilir bu ülkede, hatta Alanya’da bile buna benzer kaç tane illegal servis, kaç tane anaokulu, kreş ve etüt merkezi var? Peki, kim dur diyecek bunlara ve ne zaman düzelecek bu kokuşmuş sistem? Umuyoruz ki yetkililer, tamda okulların açılma arifesinde gerçekleşen bu vahim olaydan ders çıkartarak, gerekli önlemleri alıp, denetimlerini layıkıyla yaparlar ve bir daha da böyle bir olay yaşanmaz.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner97

banner82

banner83