Oğulları Poyraz’ın 6,5 aylık dünyaya geldiğini belirten iki çocuk babası 41 yaşındaki Özgür Öncel, “Oğlumuz doğumundan sonra 67 gün yoğun bakımda tedavi gördü. 1 kilogram 500 gram dünyaya gelmişti. Ancak doğumdan sonra zayıfladı ve kilosu 1 kilogram 300 grama kadar geriledi. Bu sıkıntıların yanı sıra Poyraz’ın boyun kısmında toplu iğne başı büyüklüğünde kızarıklık vardı. Önce pişik zannettik. Ancak her geçen gün büyüdüğünü fark ettik. 2 aylıkken iyice büyümüştü ve yumurta boyutuna kadar gelmişti” dedi.
“ANNE SÜTÜ BİLE İÇEMEZ HALE GELDİ”
Poyraz’ın boynundan göğüs bölgesine doğru büyüyen bu kitlenin Poyraz 6 aylıkken anne sütü içmesine bile engel olabilecek kadar büyük boyutlara ulaştığını anlatan Baba Özgür Öncel, “Aile olarak oldukça zor günler yaşadık. Kitlenin acilen alınması gerekiyordu. Hastane hastane gezdik. Şükürler olsun ki sonunda şifayı bulduk. Oğlumuz sağlığına kavuştu. Şimdi 10 aylık ve artık sağlına kavuşmuş bir bebek. Bu süreçte yanımızda olan başta doktorumuz Prof. Dr. Koray Coşkunfırat ve tüm hastane çalışanlarına teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.
“KİTLE BEBEK KAFASI BOYUTUNA ULAŞMIŞTI”
Hastaneye başvurduklarında Poyraz Bebek’te göğüs bölgesine doğru uzanan ve onunla beraber büyüyen mor renkli,neredeyse kafa büyüklüğüne yakın bir kitlenin mevcut olduğunu anlatan Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Plastik, Rekonstüriktif ve Estetik Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Koray Coşkunfırat, “Bu kitle; yumuşak dokuda, üzerinde yaralar açılan ve zaman zaman bu yaralardan kanama bir yapıya sahipti. Yapılan incelemelerde bu kitlenin damarlardan oluşan bir yumak şeklinde olduğu ve içinde kan toplandığı tespit edildi” şeklinde konuştu.
“SIK SIK KANIYORSA CERRAHİ OLARAK ÇIKARILMALARI GEREKEBİLİR”
Poyraz Bebek’te giderek büyüyen kitlenin, nefes borusu ve hayati öneme sahip çok yakın olduğuna dikkati çeken Prof. Dr.Coşkunfırat, “Damar yumağı, sinir ve nefes borusundan ayrılarak aşırı kanama olmadan,üç saatlik operasyonla çıkarıldı. Hemanjiomların büyük çoğunluğu doğumdan sonra büyür ve 10 yaşından sonra da küçülmeye başlar. Dolayısıyla çoğuna ergenlik dönemine kadar müdahale etmek gereksizdir. Ancak hemanjiomlar çok büyük olursa, nefes alma, görme gibi önemli fonksiyonları engelliyorsa ya da üzerleri yara olup sık sık kanama yapıyorsa, cerrahi olarak çıkarılmaları gerekebilir” dedi.
“DAMAR YAPISININ ÇOĞALMASIYLA ORTAYA ÇIKAR”
Hemanjiomlarınçoğunlukla doğuştan var olan damar yapısının büyümesi ve çoğalmasıyla ortaya çıktığını hatırlatan Prof. Dr. Coşkunfırat, “Deriden hafif mor ya da bordo renkte lekeler şeklinde ortaya çıkabileceği gibi, deri altında ve karaciğer, beyin gibi diğer organlarda damar yumağı şeklinde de olabilir. Cerrahide önemli nokta; hemanjiomun komşu olduğu yapılara zarar vermemektir. Çoğu zaman hemanjiomları diğer yapılandan ayırmak güç olabilir ve hemanjiomu oluşturan damarlardan kolaylıkla ve ciddi kanamalara rastlanabilir” ifadelerini kullandı.
“KIZ ÇOCUKLARINDA DAHA SIK RASTLANIR”
Yüzde ve boyunda olan hemanjiomlarda beyin içinde de anormal damar yapısı olabileceğinden beynin de incelenmesi gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Coşkunfırat şöyle devam etti: “Hemanjomların çoğu baş ve boyun bölgesinde yerleşim gösterir ve 5 cm’den küçüktür. Yine büyük çoğunluğu doğumdan sonra belirgin hale gelir. 1 yaşında görülme sıklığı yüzde 10 ila 12’dir. Kız çocuklarda daha sık rastlanır. Bu oran ortalama 4’de 1’dir. En önemli komplikasyonu ise ani kanamalardır. Böyle bir durumla karşılaşıldığında kanama temiz bir bezle baskı uygulanıp, en yakın sağlık merkezine başvurulması gerekmektedir.”
Güncelleme Tarihi: 15 Ağustos 2016, 10:44