Başkan Türel, mevcut 12 Eylül Anayasası’nın yetkilerin bir kısmını Cumhurbaşkanlığı’na bir kısmını başbakanda toplamasının yetki kargaşasına ve kavgalara neden olduğunu hatırlattı. Geçmişte devletin zirvesinde Turgut Özal- Süleyman Demirel, Demirel- Tansu Çiller, Bülent Ecevit- Ahmet Necdet Sezer arasında yaşanan kavgalardan ve ülkenin gördüğü zararlardan örnekler veren Türel, “Bir sabah gözlerimizi açtık Cumhurbaşkanı Necdet Sezer rahmetli Ecevit'in kafasına anayasa kitapçığı fırlatmış. Yüzde 130 olan faiz bir gecede yüzde 7 bin 500’e fırlamış. Türkiye'nin yaşadığı en büyük ekonomik kriz ve en büyük fakirleştiği gün. Bu yetki kargaşası hep devletin zirvesinde kavgaya neden olmuş, faturası millete çıkmış. Şimdi artık bu yetki kavgasını kapatmamız lazım. Onun için hükümet sistemini Cumhurbaşkanlığında topluyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile devletin zirvesindeki kavga bitecek” diye konuştu.

Meclisin yasama görevini yapmaya devam edeceğini belirten Başkan Menderes Türel şunları aktardı: “Böylelikle artık bakanlar meclisin dışından olacak. Bakan Meclisin dışından olduğunda milletvekili bakanı çok daha iyi değerlendirir. Bugüne kadar 300'ün üstünde gensoru verilmiş ama 2 tane bakan gensoru ile düşmüş ama bir tanesi de yanlış oylama yüzünden düşmüş. Biz ne zaman hayati bir önem taşıyan milletimiz için yasa çıkarmaya kalksak hemen muhalefet 3-5 tane gensoru verir yasayı geciktirmek için. Yeni sistemde denetim mekanizması çok daha uygulanabilir bir şekilde çalışacak. ”

Cumhurbaşkanlığı sistemi ile artık koalisyon dönemlerinin kapanacağını vurgulayan Türel, “Türkiye ne çektiyse koalisyonlardan çekti. Tek başına iktidarlarda; rahmetli Menderes, Demirel, Özal ve Erdoğan dönemlerinde Türkiye 2 misli büyümüş ve zenginleşmiş. Şimdi bu koalisyon dönemleri bitecek. Koalisyon bitiyor peki uzlaşma bitiyor mu? Hayır! Uzlaşma çok güçlü bir şekilde olmak zorunda. Sistem uzlaşmayı emrediyor. Aslında Sayın Kılıçdaroğlu'nun 18 maddeyi okumadığı da buradan ortaya çıktı. Güzel bir örnek verdi. Meclis başka partinin çoğunluğunda, Cumhurbaşkanı başka partiden seçildi, ne olacak? Dedi. Bu sistem onu çözüyor zaten. Okusa anlayacak” ifadesini kullandı.

Bugün belediye sisteminin de başkanlık sistemi gibi olduğunu ifade eden Türel, uzlaşma zorunluluğunu Antalya’da Korkuteli Belediyesi örneği üzerinden şöyle verdi: “Korkuteli Belediyesi’nde bugün meclis çoğunluğu AK Parti’de ancak Belediye Başkanı MHP’den. 3 senedir gül gibi geçinip gidiyorlar. Bütün çalışmalar, hizmetler aynı şekilde. İstese meclis, bütçesini reddederek başkanı bir günde düşürür. Her yerde böyle. Ama Başkan düştüğü gibi meclis de düşüyor. Aynı bizim şimdi Cumhurbaşkanlığı sisteminde olduğu gibi. Meclis kendisi de düşeceği için başkana destek olalım, memleket hizmet görsün diyor. Şimdi yeni sistemde de böyle olacak. Meclis kendisi de düşeceği için seçim kararı almak istemez. Cumhurbaşkanı da en fazla 2 dönem seçilebildiği için ilk 5 senelik hizmet dönemini elinin tersiyle itip seçim kararı vermez. Ondan önce uzlaşma ile ilgili bütün yolları denerler. Sistem barışın diyor.”

Yeni sistemin Cumhurbaşkanının yargılanması ve soruşturulmasını kolaylaştırdığını belirten Türel, “Hangi diktatör bunu ister Allah aşkına. Hangi diktatör kendine iki kez seçilme sınırı getirir?” diye sordu.

Ülke bölünecek iddialarına sert çıkan Başkan Türel, şunları kaydetti: “Büyükşehir Yasası çıkarken ben Ankara’da o yasanın mutfağında çalıştım. O zaman ülkeyi eyaletlere bölüyorsunuz parçalıyorsunuz dedi bize hayırcı zihniyet. İşte üç senedir Büyükşehir Yasası ile idare ediyoruz memleketi, bölündük parçalandık mı? Şimdi Gazipaşa’sından Kaş’ına kadar hizmetin misli misli fazlası gidiyor. Hayatları hayırla geçmiş. Boğaz köprüsünü yapmışız hayır demişler, hızlı treni yapmışız hayır demişler, Antalya’da ilk dönemimde 5 kavşağı yapıyorum ona da hayır dediler. Nikâh masasında nasıl evet demişler bu hayır diyenler ona şaşırıyorum. Her şey evetle başlıyor.”