AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kemal Kılıçdaroğlu'na çok çirin saldırılarda bulunduğunu ifade eden Takavut, "CHP olarak asla pabuç bırakmayacağız. Erdoğan'ın rejimi her türlü muhalefeti suç örgütü gibi tarif ederek siyaseti baskı altına almaya çabalıyor. Geçmişte FETÖ ile iştirak halinde kumpas davalarını tezgahlayan Erdoğan iktidarının FETÖ ile yolları bugün ayrılmış görünse de aynı yöntemleri uygulamaya devam ettikleri, yeni kumpas girişimi içinde oldukları görünüyor. Ortada bir casusluk suçu yok. Anayasa Mahkemesi de böyle söylüyor." dedi.

Takavut sözlerine, "Buna rağmen Erdoğan'ın talimatıyla İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu haksız yere mahkum edildi ve tutuklandı. Önce mahkeme başkanı ve heyet değiştirilip mahkumiyet kararı verildi, daha sonra bu kararı inceleyecek üst mahkemenin başkanı değiştirildi. Bütün bu uygulamalar kumpas davalarına tipik bir örnektir. Kurgulanan kumpas üzerinden Berberoğlu'nu rehin alan anlayış şimdi de genel başkanımızı tehdit ediyor. Amaç, CHP Genel Başkanı'nı tehdit ederek topluma korku salmak. Erdoğan'ın tehditlerine asla boyun eğmeyeceğiz. Adalet, özgürlük ve demokrasi isteyen, milyonların sesi ve umudu olan Kılıçdaroğlu'nu asla susturamayacaklar. Türkiye'ye giydirmek istediğiniz deli gömleğini yırtıp atacağız. Baskıcı ve zorba rejimi tanımıyoruz, tanımayacağız. Mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz." şeklinde devam etti.

Sosyal Medyada sıkça konuşulan konulardan biriside Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı ibaresinden T.C'nin kaldırılması. Bu konu hakkında konuşan Takavut, "Gidişat hiç de iyi değil. Tam birlik ve beraberlik olma zamanı. Bu birlik ve beraberliği sağladığımız sürece, bunu 16 Nisan'da referandumda gösterdik. 16 Nisan'da CHP'nin önderliğinde gerek milliyetçiler, gerek muhafazakârlar ve demokratlar bir araya geldiler ve bir dahaki seçimde, yani 2019'daki Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nde bu işin böyle kolay olmayacağını hissettirdiler. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarına dikkat ederseniz sürekli 2019'daki Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'ne vurgu yapıyor. Kendisi de söylüyor. 50+1 diyor. İşinin ne kadar zor olduğunu kendisi de biliyor. Her kesimi kucaklayarak yüzde 50 artı 1'i biz almalıyız. Eğer yüzde 50 artı 1'i sağlamazsak, 2019'dan sonraki dönemi hiç düşünemiyorum. O dönemden sonra başbakanlık kalkacak, milletvekilliğinin bir anlamı olmayacak. Bir kişi akşam yatacak, sabah Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarabilecek. Her şey orada bitecek" diye konuştu.