Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kepez Mehmet Akif Ersoy ve Altınova Sinan Mahallelerinde, vatandaşlarla bir araya geldi. 16 Nisan Pazar günü yapılacak referandum sürecini anlatan Türel, “Çocuklarımıza daha iyi bir Türkiye, torunlarımıza güçlü bir Türkiye bırakacaksak; Başbakanımızın da dediği gibi sorunları torunlara intikal ettirmeyeceksek, o zaman Pazar günü atacağımız oyun ne kadar önemli olduğunun farkında olmalıyız. Türkiye senelerdir gelişmekte olan, büyüyen, güçlenen ve bütün hainlerin oyunlarına tuzaklarına tezgâhlarına rağmen, bu büyük milletin sayesinde dimdik ayakta durmayı başarmış bir devlettir” dedi.
ÜLKEYİ COTTARELLİLER’DEN, ERDOĞAN KURTARDI
Türkiye’nin güçlü bir devlet olmasını hiç kimsenin istemediğini belirten Başkan Menderes Türel, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’yi bu hayırcılar, 15-20 sene öncesinde olduğu gibi uzaktan kumanda ile idare edelim istiyorlar. Bizi hep birilerinin vasıtasıyla ama İMF, ama Dünya Bankası gibi uluslararası kredi kuruluşları en zayıf anımızda yakalayıp borçlandırarak, hep iplerin ucunu tutma gayretinde olmuşlar. İyi hatırlayın! Cottarelli diye bir adam vardı. Bu adam IMF'nin Türkiye'den sorumlu koordinatörüydü. Biz o zamanlar gençtik. Bu adam, 2 ayda bir gelir giderdi. Gelirdi dövizi yükseltin derdi, enflasyon daha da çıkıyordu. Merkez Bankası’na söyleyin derdi, piyasaya para bassın. Velhasıl, ülkenin geleceği için onlara kendimizi bağlayabilmek için her şeyi bize zorla yaptırmaya çalışırdı. Hatırlayın! O Cottarelli'yi duyduk mu hepimizin tüyleri diken diken olurdu. Çünkü niye bize borç vermişler, o verdikleri borçtan dolayı bütün ipleri ellerine almışlar. Ama onlar tabi bir şeyi hesap edememişler. Bir gün Recep Tayyip Erdoğan gibi büyük bir lider gelecek, bu milletin duasıyla desteğiyle Başbakan olacak, sonra Cumhurbaşkanı olacak, IMF' ye borcu bitirecek, yabancılara bütün borcu sıfırlayacak, Cottarelli’ler gelmeye kalktığında da şöyle bizim Anadolu tabiriyle sırtına tepiği vuracak gönderecek”.
YALANLA KUMPASLA ÇELME TAKMAYA ÇALIŞIYORLAR
Türkiye’nin şimdi her geçen gün daha da büyüdüğüne dikkat çeken Başkan Türel, “Türkiye şimdi IMF borcunu sıfırladı. Artık başkalarına bağlı bir ülke değil. Her geçen gün kendi milletinin dinamizmi ile daha da büyüyor. Bu tabi birilerini rahatsız ediyor. Mutlaka bize bir yerlerde çelme takmak istiyorlar. İşte bunu gezi olaylarını bahane ederek denediler. 3 tane ağacı söktüğümüz için, gezi olaylarında çevre katliamı diye bahane edip halkı sokağa döküp, bizleri başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere o zaman başbakandı silindir gibi ezmeye çalıştılar. Güya demokrasi dediler. Halkın seçtiği bir başbakanı, çevre eylemini bahane ederek gayri demokratik yöntemlerle bir halk isyanı ile görevinden almaya çalıştılar, başaramadılar. Arkasından malum 17-25 Aralık kumpası, yalanları, tezgahları 40 yıldır bu ülkenin içine sızan bütün hükümetleri kandıran hainler, işbaşındaydı. Ama millet onlara yine inanmadı. Daha da olmayınca kendi milletine, tankla, topla, tüfekle saldırdılar. Ve yine halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’nı, Başbakanı’nı darbeyle alaşağı etmeye çalıştılar. Ama bu büyük millet tankların önüne yattı. Kurşunlara göğsünü siper etti. 15 Temmuz’da büyük bir destan yazdı. Dedi ki; ‘Ey dış güçler, ey hainler, ey alçaklar siz bu büyük millet varken bu devleti yıkamayacaksınız’ dedi.
GÜÇLÜ SİSTEM İŞBAŞINDA OLACAK
Başkan Menderes Türel sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi artık ülkenin son düzlüğe çıkacağı hususlardan bir tanesi, sadece Türkiye’nin geçmişte yaşadığı krizleri yaşamaması için devletimizi, hükümetimizi daha da güçlendirecek bir sistem ortaya koymak. Bugün Cumhurbaşkanı zaten yetkili, dokunulmazlık zırhında da yargılanamıyor. Bugünkü sistemde Türkiye’de 4’te 3 meclis evet derse yargılanabiliyor cumhurbaşkanları; ama sadece vatan hainliği suçundan. Böyle bir suçu da kaldırmış atmışlar 1980 Anayasası’nda. Hıyanet-i Vataniye Kanunu varken yok etmişler. Olmayan bir suçtan Cumhurbaşkanı yargılanamıyor. Yetki çok, sorumluluk yok. Bize de bazen söylüyorlar. Zaten her türlü yetki Cumhurbaşkanı’nda, 15 senedir ne istediniz de yapamadınız. 15 senedir birçok şeyi yaptık. Ama daha fazlasını yapma imkanımız vardı. AK Parti iktidara geldiğinde kişi başına düşen gelir 3 bin dolardı. Bugün 11 bin dolar hamdolsun. Ama bu sistem olsaydı, 22 bin dolar olurdu. Biz o yüzden her zaman Recep Tayyip Erdoğanlar, Menderesler bulamıyoruz. Erbakanlar, Özallar bulamıyoruz. Sistemi güçlendirmek zorundayız. Güçlü liderler gelmediğinde koalisyonlara mahkum olup, bu ülkeyi geriletme lüksümüz artık yok. Onun için işte Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diyoruz” diye konuştu.
HEP AYNI YALANLARLA KARŞIMIZDALAR
Hayır cephesinin, ülkenin yararına yönelik bütün reformları, yalanlarla insanların kafalarını karıştırdığını belirten Başkan Türel “Biz ne zaman iyi bir şey yapsak, ne zaman güçlenmeye yönelik reform yapsak bunlar hep aynı yalanlarla karşımıza çıktılar. Büyük projelerimize hep olmaz dediler. 3. Havaalanı’na, 3. köprüye olmaz dediler. Antalya’da 2005 senesinde, ben ilk kavşakları yapıyorken de aynı şekilde karşı çıktılar. Trafiği sıkıştıracak dediler. Büyükşehir Yasası’nı çıkartıyorken de aynı yalanları attılar. 30 Büyükşehir Yasası yapıyorsunuz. Bu, ülkeyi 30 eyalete bölmektir dediler. Bölünüyoruz, parçalanıyoruz, eyalet sistemi, federal sistem geliyor, Cumhuriyet, laiklik, elden gidiyor dediler. Ne oldu. 3 senedir yasa uygulanıyor. Belediyeleri yapısal olarak güçlendirdik. Geçmişte yapılan hizmetlerden çok daha fazlasını yapıyoruz. Bugünlerde Mehmet Akif Ersoy Caddesi’nde kanalizasyon çalışmasına başladık, aşağı yukarı 25 kilometre kanalizasyon yapacağız. 9 trilyon bütçe ayırdık. Yarın bunu da istemiyoruz hayır derlerse şaşırmayın. Bu hizmetler eskiden senelerce sürerdi. Geleceğimiz çocuklar için bunları yapmalıyız. Aslında bu yerin altına yapılan yatırım belediye başkanlarına pek yaramıyor. O yüzden hep Antalya kazansın biz kaybetmeye razıyız dedik” diye konuştu.
ARTIK DİREKSİYONDA MİLLET VAR
Avrupa’nın referandumda evet çıkarsa Türkiye’nin güçleneceğini anlayınca kendi televizyonlarından Türkçe hayır kampanyaları yaptıklarını ifade eden Başkan Türel, şunları söyledi: “Bunlar bizim devleti güçlendireceğimizi görünce hemen Almanya’da, Hollanda’da, İsviçre’de, kendi televizyon ve gazetelerinde hayır kampanyaları yürütüyor. Alman devlet televizyonu her gün hayır kampanyası yapıyor. Zannedersiniz ki muhalefetin kanalı, Alman kanalı değil. Hakikaten öyle her gün hayır kampanyası. Hollanda’da, İsviçre’de gazeteler şimdi Türkçe başlıkla çıkıyor. Cumhurbaşkanımız söyledi geçenlerde hamdolsun hiç olmazsa onlara Türkçeyi öğrettik dedi. Onların gazeteleri hayır oyu verin diyor Türkçe. Yahu bunlar ne kadar çok bizi seviyormuş da bizim haberimiz yokmuş. Meğer bunlar bizi bizden çok düşünüyorlarmış. Bizim iyiliğimiz için hayır kampanyaları yapıyorlarmış. Bunlar bizi çok sevdikleri için mi hayır kampanyaları yapıyor? Biz çok güçlenelim diye mi yapıyor Allah aşkına. Bunlar şimdi niye hayır diye bağırıyor biliyor musunuz? O eskiden bahsettiğim uzaktan kumanda ile Türkiye’yi yönettiği o eski günler geldi akıllarına. Eski hevesleri depreşti. Akılları sıra iple çekiyorlar. Eskiden direksiyonda millet varmış gibi gösterip bunlar arkadan milleti, devleti yönetirmiş. Şimdi onların uzaktan kumandalarını, Tayyip Erdoğan aldı ellerinden millete verdi. Artık direksiyonun başında millet. Onlar da uzaktan kumandaları ellerinden alınınca, oyuncağı ellerinden alınmış çocuklar gibi hayır hayır diye ağlayıp duruyorlar. Hikaye bu. Ama inşallah 16 Nisan’da güzel bir cevabı bu millet verecek sizler vereceksiniz.”
AVRUPA KONSEYİ TOPLANTISINI İZLETTİ
Üç hafta önce Strasburg’da Avrupa Konseyi toplantısında yaşadığı olayı video gösterisiyle halka izleten Başkan Türel, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Avrupa Konseyi’nde Milli Heyet Başkanıyım. HDP’li belediye başkanların tutuklanması ve kayyum atanmasıyla ilgili rapor görüşülecekti. Belediyenin resmi aracıyla canlı bomba eylemi yaptırmış belediye başkanlarını neredeyse kahraman ilan edecekler. Belediyenin araçlarıyla çukur kazıp içeriye asker, polis giremesin diye teröristin peşinden koşanları neredeyse kahraman ilan edecekler. Bu arada verdiğimiz tüm önergeler Avrupalılar tarafından reddedildi. Ben ne zaman konuşmaya başladım arkamdan birileri laf atıp duruyor. Yalan, yuh diyorlar, kahkahalar atıyorlar. İşte görüyorsunuz. Arkamda poşulu kadın videoya çekiyor. Akılları sıra benim dikkatimi dağıtacaklar konuşamayayım diye. Orada bu konularla ilgili gerçekleri anlattım. İşaret fişekleri poşularını boyunlarına takıp gelmişler oraya. Yani ya terör örgütünün yandaşı ya sempatizanı ya da teröristin ta kendisi. Bizim ülkemizin bakanlarını oraya sokmayacağız diye yırtınıyorlar. Bizde güzel bir söz vardır; Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Toplantı salonundan çıkıyorken bir tanesi yanıma geldi, dedi ki ‘Bugün Avrupa Konseyi hayır dedi sizi çok üzdük, 16 Nisan’da da Türkiye hayır dediğinde sizi bir daha üzeceğiz. Hayır çıktığında biz sevineceğiz, siz üzüleceksiniz’ dedi. Ben de döndüm dedim ki bak kardeşim ben sana bir şey söyleyeyim, bu büyük millet Kurtuluş Savaşı Destanını, Çanakkale Destanını, 15 Temmuz Destanını yazdı. 16 Nisan’da da destan yazacak. İnşallah sandıklardan evet çıkacak siz teröristler üzüleceksiniz. Türk milleti sevinecek dedim. Biz evet diyene de hayır diyene de saygılıyız; ama hayır çıkarsa teröristler sevineceğiz deme cüretini gösteriyor. Evet çıkarsa terörle mücadelemizi daha güçlü verebiliriz. Hayır çıkarsa vermeyecek miyiz? Tabi ki vereceğiz. Evet çıkarsa daha güçlü vereceğimiz kesin. Mesele, memleket meselesi. Bu ülkeyi kim birleştirmek istiyor, kim ayrıştırmak istiyor belli. Bu yüzden iyi düşünmemiz ve karar vermemiz lazım. Pazar günü halkımız en güzel cevabı verecek. Bu yüzden tek vatan, tek bayrak, tek devlet, tek millet, kararımız evet diyoruz’ diyerek sözlerini tamamladı.
Güncelleme Tarihi: 14 Nisan 2017, 11:03