Son zamanlarda ülkemizi yabancılara şikayet etmek adeta moda haline geldi. Canı sıkılan Türkiye’yi şikayet edecek yer arıyor. Dışarıdaki Türkiye düşmanları yetmiyormuş gibi bir de içeridekiler var ki, tam bir kronik vaka.
Ülkenin önde gelen bir lideri ya da bir vekili gidip, Türkiye’nin güvenli olmadığından tutun da aklınıza gelebilecek her türlü söylenmemesi gereken sözleri sarf edip, kendi ülkesi hakkında ağzına geleni söyleyebiliyor. Baştakiler bunu yaparsa alttakiler neler yapmaz ki en alasını yapıyorlar.
İçinde bulunduğumuz şartlar gereği son yıllarda ülkemiz zorlu bir sınavdan geçiyor. Bu zor günlerde ülkemizin üniter yapısıyla kesinlikle oynanmamalı ve koltuk davasının da mutlak bir sınırı olmalıdır. Muhalefet veya iktidar mensubu her kim olursa olsun kendi ülkesini başkalarına şikayet etmek yerine ülkesinin, milletinin geleceğine yönelik alternatif politikalar üretebilmeli, terör başta olmak üzere, ülkenin düşmanlarına karşı tek yürek, tek ses olmalıdır.
Terör, darbe gibi ülkemize, milletimize kasteden illegal örgütlerin açtığı yaraları kapamaya çalışırken, atmaca gibi tepemizde bekleyen Türkiye düşmanlarına gidip, ülkemizi şikayet etmek akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Şikayet mercii Türkiye karşıtları değil, milletimiz olmalıdır. Düşmanından medet umanların, milletine güvenmeyenlerin ülkesine, milletine yararlı olması beklenemez.
Ülkemiz hakkındaki bu ve benzeri açıklamalar, şikayetler turizm başta olmak üzere, ülkemizin ekonomisine zarar vermekten başka hiçbir işe yaramaz. Kim olursa olsun hiç fark etmez. İsterse babam olsun. Vatandaşı olduğum, yaşadığım ülkemi karşıt unsurlara şikayet eden, çareyi kendi milleti yerine, Türkiye karşıtlarında arayan bir siyasetçi bu ülkenin, bu milletin siyasetçisi, temsilcisi olamaz. Daha açık bir tabirle "teşbihte hata olmaz" bu durum ihanetin farklı bir versiyonudur.
Bilindiği üzere, ülkemiz turizmi son yıllarda inişli çıkışlı korku dolu süreçlerden geçmiş, ayakta durabilmek için büyük mücadeleler vermiştir. Vermeye de devam ediyor. Sektöre zarar verecek bu tür beyanatlar, özellikle de Türkiye güvenli değil demek turizmden ekmek yiyen yüz binlerce vatandaşa zarar vermekten başka hiçbir işe yaramaz.
Kaldı ki şikayet ettiğiniz ülkeler ne kadar güvenliyse Türkiye o ülkelerden daha güvenlidir. Özellikle altını çizerek söylüyorum. Bu ülkenin vatandaşı kavga, kaos, huzursuzluk, ihanet şikayet istemiyor. Ekmek ve huzur istiyor. Bir zahmet vaktinizi bu yönde harcamayı deneyin. Aksi halde vakti zamanı gelince bedelini ağır ödersiniz.
