Özellikle son günlerde Antalya Büyükşehir Belediyesi Ve Alanya Belediyesi’nin projeleri konusunda yaşanan tartışmalar ve oluşan bilgi kirliliğini de dikkate alarak, şehre yapılacak dokunuşlar üzerindeki hassasiyetlerimi belirtmek isterim.

30 mart yerel seçimlerinden hemen sonra grup olarak ilk önerilerimizden birisi iki belediye arasında bir uzlaşı komisyonun kurulması ve yapılacak olan yatırımların sözde değil, özde mutabakat ilkesi çerçevesinde, muhalif belediye mantığıyla değil, hizmet ortaklığı prensibiyle yürütülmesi durumunda memleketimizin kazançlı çıkacağını dile getirmiştik. (Ama böyle bir komisyon zemini maalesef oluşmadı.)

Yetkili alanlarının bütünsellik ilkesi çerçevesinde değil, parçacıl olarak belirlenmesinden dolayı her iki belediye tarafından da kente yapılan yatırımlardan optimum fayda maalesef sağlanamamıştır. Örneğin 14.5 metre genişliğindeki Alaiye Caddesi’nin Alanya Belediyesi, buna karşılık 25 metrelik yolun (25.Cadde) ve Atatürk Bulvarı’nın Antalya Büyükşehir Belediyesi yetki alanında olması bazı sorunları ortaya çıkarmıştır. Prestij caddesi olarak adlandırılan Alaiye Caddesi’ndeki bisiklet yolunu kullanan bir sürücünün, bisiklet yolundan çıkmadan postane civarına gelmesi mümkün değildir. Caddeler farklı belediyelerin yetki alanı içerisinde bulunduğundan kent bütününe yönelik yaya ve bisiklet ulaşım planlaması yapılamamakta, her belediye kendi projesini üretmek zorunda kalmaktadır. Bu koordinasyonsuzluk hizmet ortağı her iki belediye arasında yaya ve araç ulaşımına yönelik tüm projelerin kent bütünü esas alınarak her iki belediye tarafından birlikte planlanması ve uygulanması suretiyle çözümlenebilecektir. 

Alanya Belediyesinin teleferik projesi hayata geçmesinden sonra ulaşım ve kent estetiğine dayalı yeni mekansal talep, gelişme ve dönüşümlerin yaşanması kısa ve uzun vadede sürpriz değildir. Yolların trafiğe kapanması ya da açılması, kaleye ulaşımın araç ya da teleferikle sağlanması gibi konular, kentimiz için önemli sonuçlar doğuracak hassas konulardır. Bu tip kararlar birkaç kişinin bir araya gelerek alacağı kararlar değildir. Siyaset üstü ortamlarda, kent bütünü ulaşım sistemi gözetilmek kaydıyla, iyi düşünülerek bir kez alınmalıdır. Bu nedenle akademisyenler, ulaşım planlaması uzmanları, şehir yöneticileri, STK’lar, halk ve esnaftan oluşan bir çalışma grubu kurularak ulaşım analizi yapılmalı, elde edilen veriler sentezlenerek kent bütününe yönelik ulaşım master planı bir an önce hazırlanmalıdır. 

Unutmayalım ki, kente yapılacak en ufak bir yanlış dokunuşun getireceği zararların altından kalkmamız çok güç olacaktır.