Türkiye'de çeşitli bölgelerde zaman zaman yaşanan kuraklık, dolu, don, sel, taban suyu baskını, fırtına, hortum, deprem, heyelan, yangın, kaza ve zararlılar ile hayvan hastalıkları gibi sebeplerle ekili ve dikili alanların zarar gördüğünü, bu durumun sadece Antalya'da değil tüm üreticileri mağdur ettiğini söyleyen Devrim Kök, son olarak Antalya'nın Demre ilçesinde meydana gelen şiddetli fırtına ve hortum nedeniyle bölgedeki üreticilerin ve vatandaşların mağdur olduğunu kaydetti. Alanya, Manavgat, Serik, Aksu, Kumluca ve Demre ilçelerini etkileyen hortumda çiftçilerin neredeyse bir yıllık emeklerinin yok olduğunu, sadece Demre'de 5, Finike'de 5, Aksu'da 11, Alanya ilçesinde de 6 mahallede fırtına afeti meydana geldiğini hatırlatan CHP'li Kök, "Yıkılan seralar nedeniyle 408 çiftçimiz mağdur olmuş, ayrıca 1012 dekar ekili ve dikili yaklaşık 800 dönümlük bir alan zarar görmüştür. Oluşan zarar daha fazla gözükse de, Antalya İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün verilerine göre oluşan zarar 21 milyon 455 bin 86 TL'dir. Afetten zarar gören alanın yüzde 99’u örtülü tarım, yüzde 1'i ise meyve bahçesidir" dedi.
"CAM OLMAZSA SİGORTA YAPILAMIYOR"
Üreticilerin zararlarının bir kısmının devlet tarafından karşılansa dahi, zarar gören üreticilerin zararlarını karşılamak, hiç olmazsa en aza indirmek için üreticilerin, örtülü tarım maliyetlerinde en önemli girdi olan sera camında KDV oranının sıfırlanması gerektiğini ifade eden Kök, üreticinin serasını cam ile değil de başka bir malzeme ile kaplaması durumunda o seraya sigorta yapılmadığını kaydetti.
Cam maliyetleri yüksek olduğu için üreticinin serasını sigorta ettiremediğini ifade eden Devrim Kök, bu sebeple seraların sigorta mevzuatı dışında kaldığını ve afet sigortası yapılamadığını söyledi.
Kök, açıklamasında şu ifadeleri kaydetti:
"Zorunlu tarım sigortası yapılırken, sigorta yapılacak arazinin yapısına göre sigorta kapsamına alınmaktadır. Oysaki felaketin nereden ve nasıl geleceği bilinmediği için, üretim yapılan her bölgede ve her arazide sigorta yapılmalı, arazi şartları nedeniyle hiçbir istisna getirilmemelidir. Bu nedenle 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu 17'nci maddesinin dördüncü fıkrasının (h) bendine 'seracılık faaliyetlerinde kullanılan camlar' ibaresinin eklenmesi, ayrıca 14/6/2005 tarihli ve 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanununun 12'nci maddesinde yer alan 'teminatlar' ibaresinden sonra 'bu faaliyetlerin yapıldığı arazi nedeniyle sigorta kapsamında herhangi bir kısıtlama yapılmaksızın' ibaresi eklenmesi için kanun teklifi verdim"
Güncelleme Tarihi: 10 Şubat 2016, 13:10
