Bağımlılık pandemi gibi yayılıyor

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi öğretim görevlisi Uzman Dr. Ali Erdoğan, “Bağımlılık pandemi gibi hızla artıyor. 9 yılda uyuşturucu kullanan kişi sayısı yüzde 22 arttı” dedi. Antalya’da bağımlı gençlerle yapılan araştırma ise arkadaş etkisini ortaya koydu.

Bağımlılık pandemi gibi yayılıyor

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı ve Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi (AMBAUM) öğretim görevlisi Uzman Dr. Ali Erdoğan bağımlılığın adeta bir pandemi gibi tüm dünyada hızla yayıldığını söyledi. Hızla büyüyen çok önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelen bağımlılıkla ilgili son verileri paylaşan Uzman Dr. Ali Erdoğan, “Bağımlılık (sigara, alkol ve uyuşturucu), ülkemizde ve dünyada son yıllarda hızla artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, dünyada bir milyar sigara içen insan olduğunu bildirmektedir. Türkiye’de erkeklerin yüzde 41.5’i, kadınların yüzde 13.1'i ve tüm toplumun yüzde 27.1'i sigara içmektedir. Yine dünyada 240 milyon alkol bağımlısı vardır. Birleşmiş Milletler Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre 2010-2019 yılları arasında uyuşturucu kullanan kişi sayısı yüzde 22 artmıştır” diye konuştu.

“Arkadaş etkisine dikkat”

AMBAUM ekibinin Antalya’da 4 bin 990 bağımlı hasta ile yaptıkları ve uluslararası saygın bilimsel bir dergide yayınlanan makaleye göre gençlerin yüzde 78’inin madde kullanımına arkadaşlarının etkisiyle başladıklarının saptandığını söyleyen Uzman Dr. Ali Erdoğan, “Bu durum bağımlılığın başlaması için yakın arkadaş etkisinin önemine vurgu yapmıştır. Gençler ve aileler bu konuda çok dikkatli olmalı. Bağımlı hastaların yüzde 56.9’unun ailesi ile ilişkileri kötü ve yüzde 22.7’sinin aile içi şiddete maruz kalıyor. Bu sonuçlar özellikle iyi aile ilişkilerinin bağımlılıktan koruyucu olabileceğini göstermektedir” dedi.

“Bağımlılık her yaşta başlayabilir”

Uzman Dr. Ali Erdoğan yaptıkları çalışmada Antalya’da ilk madde kullanımına başlama yaş ortalamasının 18 olduğunu söyledi. Erdoğan, “Madde kullanımına başlamada en düşük yaş 7, en yüksek yaş 63 olarak bulduk. Özellikle ergenlik çağındaki gençler madde kullanımına başlama açısından yüksek riskli olmakla birlikte, bağımlılık her yaşta başlayabilir. Bu yüzden her yaş grubu bağımlılık yapıcı maddelerden uzak kalmalıdır” şeklinde konuştu.

“Her şey bir kere denemekle başlıyor”

Erdoğan, “Bağımlılıkta en önemli yanlış inanışlardan birisi ‘bir kereden bir şey olmaz’ düşüncesidir. Bağımlılık yapıcı maddelerin ortak özellikleri kendi alımlarını pekiştirici etkilerinin olmasıdır. Tüm bağımlılık yapıcı maddeler, beyinde ödül sistemi ismi verilen bir bölgeyi uyararak kişinin tekrar tekrar madde kullanarak bağımlı olmasına neden olur. Bağımlı kişi, yaşadığı olumsuz sonuçlara rağmen, bağımlı olduğu maddeyi bir biçimde kullanmayı sürdürür” şeklinde konuştu.

“Bağımlılık yapmayan hiçbir madde yoktur”

banner111

Uzman Dr. Ali Erdoğan, uyuşturucuyla ilgili bir diğer yanlış inanışın ‘bazı maddelerin bağımlılık yapmadığı’ düşüncesi olduğunu vurgulayarak, “Bu yanlış bir inanıştır. Çünkü tüm maddeler beyindeki ödül sistemini uyarıp kişiyi bağımlı yapabilir. Bu yüzden tüm maddelerden uzak kalmak önemlidir. Bir diğer yanlış inanış ise ‘benim iradem iyidir bağımlı olmam’ düşüncesidir. Bağımlılık psikiyatrik bir beyin hastalığıdır. Beyindeki çeşitli bölgeler ve hormonlar bağımlılık oluşumunda etkilidir. Bu yüzden herkes bağımlı olabilir. Kendine aşırı güven bağımlılık için önemli bir risktir. Bu yüzden bağımlılık yapıcı maddelerden tamamen uzak kalmak gerekir” şeklinde konuştu.

“Erken yaşta bunama tehlikesi”

Bağımlılık yapıcı maddelerin zararlarıyla ilgili de konuşan Uzman Dr. Ali Erdoğan, bu maddelerin hafıza bozukluğu, erken yaşlanma ve bunama, yemek borusu, gırtlak, mide, akciğer, karaciğer ve pankreas kanseri, Kalpte ritim bozukluğu ve kalp yetmezliği, görme bozukluğu, gastrit ve ülser, cinsel sorunlar, Karaciğer sirozu, AIDS ve hepatit gibi bulaşıcı hastalıklar, astım gibi akciğer hastalıkları, depresyon, kaygı bozukluğu ve intihar riski, paranoid hezeyanlar ve şizofreni, sürekli bir yavaşlama, isteksizlik ve mutsuzluk, adli ve ailevi sorunlar, beyin harabiyeti, ciddi hipertansiyon ve beyin kanaması, epilepsi nöbetleri gibi bir çok zararı olduğunu söyledi.

“Tedavisi olan bir hastalık”

Bağımlılığın tedavisi olan bir hastalık olduğunu belirten Erdoğan, “Çeşitli ilaç tedavileri ve psikoterapi yöntemleri bağımlılık tedavisinde kullanılmaktadır. Bağımlılık tedavisinde dünyada kullanılan bilimsel tüm yöntemler Akdeniz Üniversitesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde uygulanmaktadır. Bağımlılığı olan hastalar tedavi için merkezimize başvurmaktan çekinmemelidir” açıklamasında bulundu.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner97

banner82

banner83