Manevi rol modelleri ve değer kavramlarını sevgi dili ile anlatmayı gaye edinen yazar konuşmasında “Gönül” kavramı üzerinde durdu. Yağmur bu çerçevede; “Bugün sizlerle bir gönül dünyasına gideceğiz arkadaşlar. Gönülden gönüle sizlerle bir muhabbet edeceğiz. Sizlerin o güzel gönülleri ile bizim gönlümüz bakalım nerede nasıl buluşacak. Gönül almak, gönül vermek, gönüldaş olmak, gönülden gönüle konuşmak deriz hep… Gönül nedir peki? İnsanlar gönül deyince kalbi anlıyor. Kalp ile gönül bir değildir. Kalp kanla alakalı, gönül canla alakalı… Gönül ruhun organı… Gönül görülmeyen, hissedilen ama tarif edilemeyen, şekli hacmi olmayan… Sevinç, huzur, karamsarlık, umut, korku,…bütün duyguların doğduğu pınardır gönül. İmanın ve aşkın yuvasıdır gönül. Aşk, nefret, iman, inkâr, kabulleniş ve ret ediş hepsi gönülde başlar. Güzellik, mükemmellik, kâmillik hepsi oradadır. Allah’ın kullarına müstakil sadece ona ait verdiği tek şey gönüldür. Dünyadaki birçok nimetleri eşinizle, arkadaşlarınızla, insanlarla paylaşabilirsiniz; bir tek gönül size aittir ve ondan hesaba çekilirsiniz.” dedi.

Gönül insanı olabilmenin üç şarta bağlı olduğunu ifade eden Yazar Sinan Yağmur, bunları haddini bilmek yani fani olduğunun idrakinde olabilmek, hemhal olabilmek yani halden anlamak ve hamd etmeyi bilmek olarak sıraladı. Çeşitli hikâye ve hayatından kesitleri de anlattığı konuşmasını öğrenciler dikkatle takip etti. Konferansın ardından Yazar Sinan Yağmur, kitaplarını imzaladı.