Tanrıseven, sosyal medya hesabında, “Turizmde acil olarak acil eylem planı gerekli” başlığı ile şu bilgileri paylaştı.

2020’ye büyük umutlarla girmiştik. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Türkiye, 2019’da 51.7 milyon ziyaretçi ağırlayarak, 34.5 milyar dolar gelir elde etti. Türkiye tarihinde rekor olan bu rakamlardan sonra beklentimiz 2020’de turizm gelirlerinin daha da atmasıydı.

Ancak Corona virüsü, coğrafyamızın olduğu bölgedeki jeopolitik gelişmeler, üstüne de petrol krizi ve resesyon ihtimali dengeleri altüst etti. Dünyanın en çok turist çeken ülkelerinden İtalya’nın tamamı karantina altına alındı, yine turizmde en büyük fuarlardan ITB Berlin Fuarı coronadan dolayı iptal edildi. Easy jet, Ryanair gibi ucuz yolcu taşıyan şirketler başta olmak üzere havayolu şirketleri değer kaybetti. Bugün Trtworld’da konuşan turizmci Simon Calder, virüsün turizm endüstrisi için felaket olabileceğini söyledi.

30 yıldır turizmin içinde olan, bu konuda üniversitelerde ders veren bir mülki amir olarak gördüğüm tablo şu: İçinde bulunduğumuz ortamda, hem kamuoyunun kafasındaki soruları gidermek ve sorunlara karşı gerekli tedbirleri almak hem de Ülkemize turist çekmek için acil olarak Acil Eylem Planı hazırlanmalı.

Hatırlanacağı üzere, 2002 seçimlerinden sonra şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından Acil Eylem Planı açıklanmış ve birçok alanda ciddi atılımlar gerçekleştirilmişti. Şimdi de özellikle turizm sektöründe ulusal ve yerel ölçekte başta Antalya, İstanbul ve Muğla olmak üzere adımlar atılma zamanı.

Öncelikle virüsün ülkemizde yayılmaması için gerekli tedbirler alınarak kamuoyu etkili bir biçimde bilgilendirilmelidir. Başta Sağlık Bakanı şahsı olmak üzere yoğun bir çaba sarf edildiğini görüyoruz. İkinci aşamada ise Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan turizmin bu gelişmelerden zarar görmemesi için kamu yöneticileri, turizm sektörü temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları ile topyekûn bir çalışma yapılmalı.

Kriz aynı zamanda fırsattır. Corona virüsünden dolayı, Uzakdoğu ülkeleri ve yine gözde turizm destinasyonları olan İtalya, Fransa, Maldivler gibi ülkelere Avrupalı turistler gitmekten kaçınacaktır. Bu ülkelere gitmekten vazgeçen turistlerin başta Antalya ve Alanya olmak üzere Ülkemize gelmeleri için bir tanıtım çalışmaları yapılmalı.

İngiltere medyasını incelediğimde İngilizlerin “Tatillerinden vazgeçmeyeceklerine” dair birçok yorum görüyorum. İngiltere gibi yeni arayışta olan ülke pazarlarına yönelik çalışma yapılabilir. Elbette yerli turiste de ağırlık vermek gerekiyor. Geçen yıl 8 milyon 400 bin Türk vatandaşı yurtdışına seyahat ederek 5 milyar dolara yakın para harcadı. Türklerin gittiği birçok ülkede Corona riski olduğundan yerli turisti yurtiçinde tatil yapacak şekilde adımlar atılmalı. Tüm bunlar olurken, Türkiye’ye gelecek olan turistle virüsün Ülkemizde yayılmaması için gerekli tedbirler de alınmalı.

2019 yılında Türkiye’ye en çok gelen yabancılar sıralamasında Rusya Federasyonu 7 milyon ziyaretçi ile birinci sırada yer aldı. 1 Aralık 2016’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’u Alanya’da ağırlamasından bu yana Rus turist sayısında artan bir grafik var. Geçen ay yaşanan gerilim ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Moskova ziyareti ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun mekik diplomasiyle atlatıldı.

Suudi Arabistan’ın petrol varil fiyatını 32 dolara düşürmesi de Türkiye için büyük fırsat olacak. Petrol ve doğalgaza yılda 40 milyar dolar ödeyen Ülkemiz, enerjiye daha az para harcayacak. Bu durum Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı olan Avrupa ülkelerine de fayda sağlayacak.

Giderleri azalan, kış ve bahar aylarında tatil yapamayan ve Corona’dan dolayı riskli destinasyonlardan kaçınan Avrupalı turisti Ülkemize çekebilirsek, hem krizin olumsuz etkilerini azaltmak hem de yaz ve sonbahar aylarında Türk turizminin yüzü güldürmek mümkün olabilir. Bu konuda vatandaşlar da dahil olmak üzere herkese görev düşüyor.