Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla yaptığı programa Tarım Reformu Genel Müdürü, TEMA Vakfı ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu katıldı.

"Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak" ifadeleriyle programda toprağın önemine dikkat çeken Tarım Reformu Genel Müdürü Abdullah Burak Keser, “Bugün dünya toprak günü yani toprağın önemini hatırlama günü. Bir santimetre kalınlığındaki toprağın ortalama bin yıl içerisinde oluştuğunu fakat birkaç saat içinde yok olabildiğini ve toprağın yok olmasına dur dememek gerektiğini bir defa daha hatırlamanın günü. İncelenen verilere baktığımızda önümüzdeki 40 yıl içerisinde dünya nüfusunun 10 milyar civarını bulduğu buna karşılık da bu 10 milyar nüfusu beslemek için bugün ki üretimimizin yaklaşık yüzde 60 artması gerektiğini tespit etmiş durumdayız. Dünya Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun açıklamalarına göre dünyada her 5 saniyede bir çocuk açlıktan ölürken, her yıl milyonlarca insan açlık sorunlarıyla mücadele ediyor” şeklinde konuştu.

“Bu duygu ve düşüncelerle hiçbir ırmağımızın kurumasına ve hiçbir ağacımızın yok olmasına müsaade etmeyeceğiz”

Toprakları koruma ve verimli kullanmaya ilişkin yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi veren Keser, “Bugün dünya topraklarının yüzde 12’si verimli bir şekilde kullanıyor, bu şekilde sistem devam ettiği sürece 5 sene sonra ancak yüzde 15’ini verimli bir şekilde kullanacağız. 2005 yılında yürürlüğe giren Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile birlikte geçen 11 yıl boyunca toprağı korumak ve verimli kullanmak adına birçok ilklere imza atıldı. Miras yoluyla parçalanan ve kullanım dışı kalan tarım arazileri hakkında düzenleme ile Türkiye’nin ekonomisinde yıllık yaklaşık 17 milyarlık kayba engel olunmaya çalışıldı. Arazi toplaşma çalışması kapsamında 2003-2016 yılları arasında 5 milyon hektarlık araziyi toplaştırdık ve her yıl 1 milyon hektar hedefiyle 2023 yılına kadar 14 milyon hektarlık alanı toplamaya çalışacağız. Topoğrafya, iklim, bitki örtüsü, toprak derinliği gibi özelliklere bakılarak Türkiye genelinde tarım arazilerinin değerlendirmesini yaparak kullanım potansiyelini belirledik ve daha verimli kullanılması yönünde çalışmalarımızı da hızlandırdık. Modern toprak işleme tekniklerinin yaygınlaşması için geniş çaplı çalışmalar da başlattık. Modern sulama sistemlerine 228 milyon lira faizsiz kredi ve hibe desteği vererek çiftçimizin toprağı daha iyi kullanmasını destekledik. Organik tarım ve iyi tarım uygulamaları kapsamında yaklaşık 300 milyon TL’lik bir destekle bu uygulamaları destekledik. Önümüzdeki 3 yıl içinde arazi kullanım çalışmalarında büyük mesafeler kat etmeyi hedefliyoruz. Türkiye topraklarının sürdürebilirliğini garanti altına almak ve toprak verimliliğini daha üst seviyeye çıkartmak istiyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki toprak insanın geldiği ve döneceği yerdir. Biliyoruz ki toprak insanlığın geçmişi kadar, geleceğidir de. Biliyoruz ki verimli ve üretken bir toprak çocuklarımızın da geleceğidir. Biliyoruz ki toprak bizim için sadece bir toprak değil, şehit kanıyla yoğurulmuş bir vatandır, memlekettir sadık bir yardır. Bu duygu ve düşüncelerle hiçbir ırmağımızın kurumasına ve hiçbir ağacımızın yok olmasına müsaade etmeyeceğiz çünkü bizler tarihimizden bu yana paranın yenmeyen bir şey olduğunu ve tarım üretiminin öncelikli olduğunun bilincindeyiz. Geleceğin büyük Türkiye’si için milli bilinç ve özverili bir şekilde bakanlığımızın bize verdiği hedefler doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.