Türkiye İşçi Partisi (TİP) Antalya Milletvekili Adayları Yunus Başaran ve Milletvekili Barış Atay Alanya’ya gelerek, partililerle kahvaltıda buluştu. Başaran, turizm sektöründeki sıkıntılara vurgu yaparak, “Askı sistemini bitireceğiz” dedi. Atay ise konuşmasında, “Bakan buralı ama halk bundan yararlanamıyor” diye konuştu.
TİP 27. Dönem Milletvekili olan, 28. Dönem Antalya Milletvekili adayı ve Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay ile 28. Dönem Antalya Milletvekili Adayı Yunus Başaran Alanya’ya gelerek partililerle buluştu. Başaran ve Atay, emekçilerin haklarını mecliste koruyacaklarına vurgu yaparak bir çok sistemin düzensiz olduğunu ifade etti. Kahvaltıda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Başaran ve Atay ilçede seçim çalışmaları kapsamında halk buluşmalarını da gerçekleştirdi. Seçime sayılı günler kala kolları sıvayan TİP, Alanya’da da çalışmalarına aralıksız devam ediyor.
‘ALANYA BAKANDAN FAYDA SAĞLAYAMIYOR’
Kahvaltı programında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Atay, İktidarın buraya özel ilgisi olduğunu fakat halkın bundan yararlanamadığını söyledi. Atay açıklamasında, “Elbette Türkiye’nin genelinde yaşadığımız sorunların hemen hemen hepsi Antalya’da da yaşanıyor hatta katbekat fazlasıyla. Çünkü gittikçe kalabalıklaşan bir şehir var. Geçtiğimiz dönemlere kıyasla Antalya Türkiye’de nispeten daha iyi şartlarda yaşamanın adresi olan bir şehir iken şimdi çokça göç vermek zorunda kalan şehir. Yaşamanın neredeyse imkansız hale geldiği Antalya ve Alanya’da iktidarın buraya özel ilgisi olduğunun farkındayız. Hatta bakanı birinci sıra milletvekili yapacak kadar. Kendisi de buralı fakat bir yandan da ilgi gösterdikleri yerden halk yararlanamıyor. Bu adam kayırmacılığın, sadece çevresindekileri kalkındırmaya yönelik bu siyaset anlayışının tamamen bitirilmesi lazım. Türkiye İşçi Partisi olarak başından beri bir grup insanın zenginleşirken halkın halihazırda zor şartlarda yaşadığını ve gittikçe yoksullaştığını gösterebilmek ve bunun önüne geçebilmek istiyoruz. Umarım bu dönem her zaman söylediğim gibi bir helalleşme değil bir hesaplaşma dönemi olacak. Umarım siyaset biçimini değiştireceğiz” dedi.
‘MÜZİK YASAĞI MEKANLARI İFLAS EŞİĞİNE GETİRİ’
Turizm şehri Alanya’da müzik saati kısıtlaması bir çok işletmecinin ve müzisyenin sorunu olurken. Müzik saati kısıtlamasıyla ilgili de konuşan tiyatro sanatçısı ve müzisyen olan Atay konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu; “Özellikle açık alanlardaki desibel meselesini elbette ki bir değerlendirmek lazım. Çünkü Türkiye’de özellikle eğlence mekanlarıyla, konutların birbiriyle çok yakın ya da iç içe olduğu yerler var. Desibelin çok yüksek olmasından insanların verimli uyuyamaması ya da yaşam standartlarının zarar görmesini bahane ederek neredeyse bütün mekanları iflas etme noktasına getirdiler. Müzik yapan arkadaşların, sanatçı arkadaşların, iş koşullarının da zor olduğu bir ülkede iş bulamayacak hale gelmesi kabul edilebilir bir şey değil. Turizm bölgesinde insanlar o müziği dinlemeye de gidiyor. Bununla ilgili kültür sanat büronun çalışmaları vardı. Pandemi döneminde başlayan bu yasakların uzatılmasına çokça mücadele ettik. Bununla ilgili bir yasa çalışmamız olacak. Umarım 15 Mayıs’tan sonra sadece turizm bölgesinde değil Türkiye’de kültür sanat alanına dair her türlü hak sorununu çözecek bir proje geliştirip bunu uygulamaya sokacağız.”
‘ANTAKYA VE ANTALYA ARASINDA BAĞ VAR’
Antalya’dan neden aday olduğuyla ilgilide konuşan Atay, Antalya ve Hatayın bir çok ortak noktası olduğuna da vurgu yaptı. Atay açıklamasında, “Can’ın Hatay’dan adaylığıyla ilgili o müzakereyi ettikten sonra arkadaşlarımızla benim nereden aday olacağım meselesi bir tartışma başlığı oldu. Antalya herhangi bir yer değil. Sonuç itibariyle İstanbul’un bölgelerinden sonra Türkiye’nin en büyük seçim bölgesi. On altı vekili on yedi vekile çıktı. Seçmen sayısı çok yüksek. Sol sosyalist demokratik güçlerin güçlü olduğu, hem de öyle düşünmeyenlerin şu ana kadar iktidar desteğinden gittikçe uzaklaştı bir yer. Bu açılardan düşündüğümüz zaman Antalya doğru bir tercih. Bir taraftan da Yunus gibi değerli bir arkadaşımızın birinci sırada olması onun bizim için çok önemli olması. Bu mücadeleyi beraber vermemiz gerektiği konusunda da mutabık kaldık. Hatay Antakya ile Antalya arasında bir konvansiyonel bağda kurduk. Özellikle deprem sürecinden sonra olmuş gibi görünüyor ama depremden önce de Antalya’da tarım işiyle uğraşan çok sayıda Hataylı yurttaşımız var. Yani benimle aynı bölgeden daha önce buraya yerleşmiş insanlar var. Özellikle Alanya’da, Gazipaşa’da, Kumluca’da, özellikle tarım alanında ve halde. Yani çok ayrı da yerler değil. Bütün bu özellikler yan yana gelince Antalya en olabilir tercih olarak geldi” ifadelerini kullandı.
‘KORKU İKTİDARINA KARŞI SAKİN OLACAĞIZ’
Erzurum’da Ekrem İmamoğlu’na yapılan saldırıyı kınayarak AK Parti’nin korku partisi olduğunu ifade eden Atay, “Erzurum’daki mesele özellikle seçim döneminde bir güç gösterisi olarak tanımlanabilir. Ben seçim öncesi ya da seçim günü herhangi bir problem olduğunun endişesinde olan yurttaşlara, Erzurum’da yapılan provokasyona karşı çok ciddi kişisel bir öfke ve tepki görününce Konya’da o kadar tehdide rağmen hiçbir şey olmadı. Gerçi olmaması içinde ekstra uğraş sarf edildi. Bununla ilgili provokasyon çabasını devam ettiren iki Kızılay görevlisini görevden almak zorunda kaldılar. AK Parti genel olarak yurttaşın ya da diğer kurumların korkusundan beslenen bir parti. Sadece yapabileceklerinden değil yapabilecekmiş gibi gösterdikleriyle gücünü göstermeye çalışan bir parti. Son üç gün hiç kimsenin endişe etmesine gerek yok. Her türlü provokasyon ihtimaline karşılık biz sakinliğimizi koruyacağız. Pazar günü bu işi bitireceğiz” diye konuştu.
‘TURİZM PATRONLARININ KARINI ASKIYA ALACAĞIZ’
Atay’ın ardından konuşan Başaran, seçimden sonra Alanya’yı var eden emekçilerle birlikte, kadınlarla, gençlerle, çözüm önerilerini hep birlikte hayata geçirmeyi hedeflediklerini vurguladı. Başaran, “Antalya ve Alanya turizm bölgesi. Pek çok sorun var. Bunlardan bir tanesi turizmde askı sistemi Turizm emekçileri altı ay çalışıyorlar. Altı ay sonra oteller kapandıktan itibaren sözleşmeleri askıya alınıyor. Maaş alamıyorlar. Sigortaları yatmıyor. İşsizlik maaşından faydalanamıyorlar. Başka bir yerde iş bulurlarsa da bütün tazminat haklarını kaybediyorlar. Bu mantıklı değil, ahlaki de değil, insani de bir durum değil. Bu askı sisteminin sona ermesi için turizm emekçisi arkadaşlarımızla birlikte çok ciddi bir mücadele vereceğiz. Biz de diyoruz ki yüz tane turizm patronunun fazla karını askıya alacağız. Yüz binlerce turizm işçisine insanca yaşanılır bir hayat sağlayacağız. Şimdi buna karşılık altı ay çalışıyor niye on iki ay para alsınlar. Turizm emekçilerinin büyük bir çoğunluğu zaten o altı aylık süreçte bir yıllık, hatta bir buçuk yıllık tempoda çalışıyorlar. Çok ağır şartlarda, çok uzun saatlerle kötü koşullarda, kötü lojmanlarda yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Onun için turizm işçileri o parayı fazlasıyla hak ediyor. Kaldı ki bu turizmin en baştan çarpık ilerlemesinin de bir sonucu. Biz turizmi tekrar nitelikli hale on iki aylık bir sisteme oturtabiliriz. Antalya’da bunun koşulları var. Bunu yaparsak zaten bu sorunlar kendiliğinden çözülmüş olacak” diye konuştu.
‘SİSTEMDE HER ŞEY KAR ODAKLI’
Turimde çalışan şoförlerinde sorunlarından bahseden Başaran, “Şoför arkadaşlarımızın çok ciddi sorunları var. Görmezden gelinen kesimlerden birisi de bu sorun. Siz altı ay boyunca bir minibüste yatıp kalkıyorsunuz. Size bir kalacak yer bile çok görülüyor. Günde on iki, on dört saat direksiyon sallıyorsunuz, dinlenemiyorsunuz, çamaşırınızı elde yıkıyorsunuz, yemeğinizi kendiniz yapıyorsunuz. Ondan sonra da haber sitelerinde haberler okuyoruz. Tur otobüsü devrildi. Tur otobüsü kaza yaptı diye. Bu bir performans işi. Siz o insanlara mental, fiziksel olarak dinlenme olanağı sağlamazsanız bunlar doğal sonuçlardır. Ama bu sistemde her şey kar odaklı olduğu için şoförlere kalacak yer ayarlamayı, onlara rahat edebilecekleri, dinlenebilecekleri bir ortam bile sağlamayı çok görüyorlar” diye konuştu.
‘KİMSE SİZİN STAJINIZI YAKAMAZ’
Stajyerlerin sorunlarından da bahsederek stajyerlere rahat olmaları gerektiğini kimse kimsenin stajını yakamayacağını vurgulayan Başaran, “Stajyer arkadaşlarımızın da ciddi sorunları var. Stajyerler turizmde ucuz iş gücü haline geldi. Asgari ücretin üçte birinde çalıştıkları için herkes stajyerlere akın ediyor. Stajyer arkadaşlarımız çok ciddi mobbinge, çok ciddi baskıya maruz kalıyorlar. Söylediğimizi yapmazsan, stajını yakarız. Eğitim hayatını bitiririz gibi. Merak etmeyin bundan sonra kimse sizin stajınızı falan yakamayacak. Biz seçimden sonra Antalya’da turizm işçileriyle, belediye işçileriyle, kadın örgütleriyle, çocuk istismarıyla mücadele edenlerle, doğa ve çevre örgütleriyle, tüm kesimlerle bir araya gelip uzun vadeli bir çalışma heyeti, bir çalışma kurulu oluşturacağız. Biz de toplumsal olarak onların sesi, sözcüsü olmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı. TİP ve milletvekili adayları kahvaltı programının ardından Halk Buluşmaları kapsamında Alanya Belediyesi arkasında vatandaşlar buluştu. İlgiyle karşılanan milletvekili adayları Atay ve Başaran TİP’i destekleyen vatandaşlarla fotoğraf çektirdi.