Son yıllarda sokaklarımızda, yurtlarda, okullarda, okullarımızın çevrelerinde, yetimhanelerde çocuk istismarı, taciz, tecavüz, cinayet ve uyuşturucu başta olmak üzere, gençlerimize yönelik kabullenilmesi mümkün olmayan üzücü haberleri sıkça izlemekte ve okumaktayız.
Ülkemizde bu tür haberlerin son zamanlarda sıklaşması hepimizi derinden yaralamakta ve üzmektedir.
Okullarımızın çevrelerinde ve sokaklarımızda çocuklarımıza, gençlerimize yönelik tehlikelerin boyutu her geçen gün hızla artmaktadır. Bu konularda devletimizin ve yetkili, ilgili kurum ve kuruluşların özellikle okul çağındaki çocuklarımıza, gençlerimize yönelik daha koruyucu adımlar atıp, sıkı önlemler almaları zorunlu hale gelmiştir.
Bin bir emekle yıllarca gözümüzden bile sakınıp, yetiştirdiğimiz evlatlarımızı kolayca elimizden alabiliyorlar. Bu konuda başta devletimiz olmak üzere, emniyet güçlerimize büyük iş düşüyor. Özellikle devletimizin daha caydırıcı ve daha büyük cezai yaptırımları ivedilikle gündeme alıp, gerekli adımları atması, konuyla ilgili kararlılığını göstermesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Bu ve benzeri suçları işleyenler elini kolunu sallaya sallaya, hiçbir şey olmamış gibi ortalıkta dolaşabiliyor ve aynı suçlar tekrarlanabiliyor. Bu kabul edilir bir durum değildir.
Bu ve benzeri suçları işleyenler elini kolunu sallaya sallaya, hiçbir şey olmamış gibi ortalıkta dolaşabiliyor ve aynı suçlar tekrarlanabiliyor. Bu kabul edilir bir durum değildir.
İlaveten caydırıcılık açısından bu tür suçlarda iyi hal, pişmanlık vs gibi indirimler,yasalardan kesinlikle çıkartılmalıdır. Aksi halde toplumda, cezasızlık veyerine getirilmediğine inanılan adalet duygusu çığ gibi büyüyecektir, büyüyor da. Takdir edersiniz ki, bir ülke için en büyük tehlikelerden biri de budur. Yani adalet duygusunun ortadan kalkmasıdır.
Bir ülkenin güçlü olması, varlığını etkin halde sürdürmesi, o ülkenin sağlıklı ve bilinçli yetiştirilmiş genç nesliyle alakalı bir durumdur. Psikolojisi bozuk bir nesille, bir devletin ayakta durması, varlığını sürdürmesi, güçlü olması mümkün değildir.
Daha sağlıklı nesiller için elbette ailelere, hepimize büyük görevler, sorumluluklar düşmektedir. Ama görüyoruz ki, tehlike artık her yerde cirit atıyor.Bu tür suçlara karşı gerekli önlemlerin alınmadığı, yeterli hassasiyetin gösterilmediği endişesi ve toplumsal tedirginlik hızla büyümektedir. Unutulmamalıdır ki, gençlerimiz ülkemizin yarınları, bu milletin geleceği demektir.
-
-