Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, gayrimenkul sektör temsilcileri, yerel yöneticiler, yatırımcılar, uzmanlar, kamu yöneticileri, işadamları, gayrimenkul sektörünün ulusal temsilcileri ve akademisyenler katıldı. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, toplantının Antalya gayrimenkul ve inşaat sektörünün vizyonuna katkı yapacağını belirterek, Boğaçayı Projesi, Kruvaziyer Liman Projesi, Konyaaltı Sahil Projesi ve Kentsel Dönüşüm Projesinin yeni bir Antalya vizyonunu ifade eden projeler olduğunu söyledi.

Söz konusu projeler için geç kalındığını vurgulayan Başkan Türel, “İlk belediye başkanlığım olan 2004-2009 döneminde acil altyapı ihtiyaçları daha önemliydi. Bazı projelerimiz çeşitli engeller nedeniyle başlamadı, 2009’da biz ara verince zaten başlamış olan projeler de durdu. 2014’te tekrar görev alınca bir yıl boyunca proje teknik çalışmaları yaptık. Antalya MIPIM fuarına projeleriyle ilk kez 2015’de katıldı. İlk belediye başkanı seçildiğimde 2004 yılında MIPIM’e ziyaretçi olarak katılmıştım, o zamanlar MIPIM’e giden belediye sayısı yok

denecek kadar azdı. Daha sonra MIPIM’i keşfettik ve belediyeler oralarda stantlar açmaya başladı. 2015 senesi itibariyle MIPIM’de stant açarak biz de yerimizi almaya başladık” dedi. 2016 yılında turizmdeki sorunlar, terör olayları ve 15 Temmuz nedeniyle zaman

kaybedildiğine dikkat çeken Başkan Türel, “Bunlar dışında bürokratik süreçler de ne yazık ki, oldukça vakit kaybettirdi. Bu toplantıların daha sık yapılması ve bu toplantılarda konuşulan şeylerin halkımıza daha iyi duyurulması gerektiğini düşünüyorum.

Başkan Türel, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün otelinizin balkon veya terasından baktığınızda dünyanın en güzel manzaralarından birisini görürsünüz. Dünyada bu kadar tarih ve tabiat zengini bir şehir az sayıdadır. Lidya’dan başlıyor Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine kadar süren bir medeniyetler beşiğinden söz ediyoruz. Antalya’nın tarihi Kaleiçi’ne, 3 bin yıllık tarih kalıntılarını görebilirsiniz. Antalya Türkiye’nin en hızlı büyüyen şehirlerindendir, inşaat ruhsatlarında Bursa’dan sonra beşinciyiz, konut satışında dördüncüyüz, yabancılara yılda 4-5 bin konut satıyoruz. Antalya, İstanbul’un Türkiye ekonomisindeki yükünü önemli bir bölümünü belki de yarısı alabilecek en önemli potansiyel şehir. Böyle bir Antalya’da konut metrekare fiyatı halen olması gerektiği yerde değildir. Antalya’nın Miami’den, Nice’ten, Barcelona’dan eksiği yoktur, fazlası vardır. Buna rağmen fiyatlarımız olması gereken seviyede değildir”

Antalya’nın dünyanın en güzel yerlerinden biri olduğunu belirten Başkan Türel, “Dünya çapında iddialı, küresel talebi karşılayacak projeler yaparsanız, Antalya’nın taşı, toprağı değerlenir, altın olur. Yok, eğer, azıcık aşım kaygısız başım derseniz, yerinizde oturursunuz.

Fakat biz oturmak için bu göreve gelmedik, Antalya, dünyanın en güzel yeri olduğunu dünyaya gösterecek ve en iddialı şehirlerden birisi olacak. Boğaçayı Kanalı yeni bir vizyon verecektir. Kruvaziyer Liman, Konyaaltı Sahili yeni bir cazibe merkezi olacak. Kent müzesi,

diğer müze projelerimiz. Şu an Büyükşehir Belediyesi olarak 10 ayrı müze projesiyle uğraşıyoruz. Ve bunların önemli bir bölümünü 2019 seçimleri öncesinde tamamlamış olacağız. Tarihi Balbey semti, mimarisiyle şöhret olacak. Ulucami projesi, inşallah bir dahaki

dönem yapacağımız Opera salonu, akıllı şehir projelerimiz Antalya’nın yelkenlerine yeni bir rüzgar verecektir. Antalya gibi bir şehrin kanal projesiyle, sahil projesiyle ve konut projeleriyle dünyada konuşulması gerekir. Çünkü Antalya’da ilçelerle, yani şehirle sahil turizmi arasındaki kopukluğu, uçurumu ortadan kaldırmak mecburiyetindeyiz” dedi.

Deniz turizminde; turizmin şehre, şehrin turizme gereken katkıyı vermediğine dikkat çeken Başkan Türel, “Antalya merkezini, Alanya’yı, Kemer’i bir turizm şehri kimliğine kavuşturmalıyız. Antalya akıllı şehir sistemleriyle donanmış bir şehir olacaktır. Tramvay ağı

ve metro hattı olan şehir, hızlı trenle İstanbul, İzmir, Ankara’ya bağlanmış bir şehir, direkt uçak seferleriyle dünyaya bağlanmış bir şehir. Yeşil yürüme bantları, yeni bisiklet yolları dört bir yanında kültür merkezleri, müzeleri uluslararası festivalleri, herkesin inancını, kültürünü

saygıyla yaşadığı bir huzur şehri, bebek kreşleri, yaşlı kreşleri ve bakım evleri olan, engelsiz bir şehir, çöpten elektrik üreten, güneş enerjisi kullanan bir şehir ki bunlara Büyükşehir projeleri ile başlamış bulunuyoruz. Golf, tenis, futbol, yağlı güreş merkezi, spor tesisleri ve

turnuvalarıyla uluslararası spor şehri; tarım, gıda, otel ekipmanları gibi alanlarda uluslararası fuarlar şehri, organ naklinde öncü bir şehir, Hıristiyanlık ve İslam tarihinde önemli isimlere ev sahipliği yapmış bir kültür şehri, Üniversiteleriyle dünyadan bilim adamlarını ve

öğrencileri çeken bir bilim şehri olacaktır Antalya” diye konuştu.

Antalya için bazı kesimlerin gelişmesini istemediğini belirten Başkan Türel, “Bazıları yeni inşaat olmasın, şehir büyümesin, küçük şehir, hatta kasaba konforu devam etsin istiyor. Antalya’yı 1970’lere geri götürmek imkanı olsa, 1970’lerin Antalya’sını en çok ben isterim.

Çünkü o sokaklarında doğdum büyüdüm. Oraları görmek, yaşamak gerçekten güzel bir anlayış olabilir. Ama o güzel günler geride kaldı. Dünyanın ekonomik, sosyal hayatı artık büyük metropollere akıyor. Büyük metropoller sermayeyi ve beyinleri çekiyor. Ya küçük bir

slowcity olacaksınız ya da global bir şehir olacaksınız. Bir karar vermek gerekiyor. Antalya bir dünya şehri diyorsak Antalya’nın artık global bir şehir hedefine ilerlemesi gerektiği artık kaçınılmaz. Ama hiçbir şey yapmayanlar, küçük olsun bizim olsun zihniyetinde olanlar,

global şehir adımlarını da sadece itibarsızlaştırmakla meşguller. Biz doğru bildiğimiz yolda çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Antalya’nın bu süreçte ciddi zaman kaybettiğine dikkat çeken Türel, “Antalya’da 100.Yıl’da stadyumu 2006 yılında yapmış, bitirmiş olacaktık. Engellendi. Neymiş efendim, kent merkezlerinde stadyum olmazmış. Dünyayı bilmeyenler böyle popülist yaklaşımlarla

arkalarında kitle de bulamıyor. Halbuki artık Kore’deki, Japonya’daki dünya şampiyonasından sonra kent dışındaki stadyumları kent merkezine sökerek taşımaya başladılar. Çünkü vatandaş uzağa gitmiyor maç seyretmek için. Ama bu vizyonsuzluk Antalya’ya 10 sene kaybettirdi 33 bin kişilik stadyumu yapabilmemiz için. Ne oldu, rakiplerimiz koşuyorken biz yaya kaldık. Maalesef bu sıkıntıları geçmişte de bugün de hala yaşıyoruz. Stadyum sıkıntısı had safhaya çıkınca Antalya yeniden stadyum yaptı ama zaman kaybetti.

Peşin hükümlere verilebilecek bir diğer örneğin de AVM’lere bakış açısı olduğunu belirten Başkan Türel, “Antalya şehir merkezinde bir AVM, 2013 yılında açıldı. Dediler ki esnaf kan ağlayacak. Esnaf iş yapmayacak. Esnafın bu işten olumsuz etkileneceğini bekleyenler şaşırdı.

Çünkü o AVM’lerin etrafındaki bütün sokaklardaki iş yerleri şimdi müthiş iş yapıyor. Siz bir yere bir yaşam hareketliliği getirirseniz, o da iş yapar, karşısındaki de iş yapar. Şimdi bakıyorum oralardaki dükkanların değerleri artmış. Doğru bir proje çevresini olumlu etkiler.

Yanlış bir proje ise nerede yapılırsa yapılsın fayda getirmez. Bu konuları peşin hükümlerden kurtarıp konuşmalıyız. Antalya’da bir eksiğimiz de kentsel dönüşümdeki gecikmeydi. 2014’de Antalya’da kentsel dönüşüm konusunda bir projemiz bile doğru düzgün yoktu. Hatta

o hususta bir kanaat vardı. Kentsel dönüşümde en büyük handikabımız şuydu. Kentsel dönüşüm AVM olarak algılanıyordu” diye konuştu.

Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projesinin Kepez-Santral projesi olduğunu ifade eden Başkan Türel, “Sıfır problem çünkü yüzde yüz mutabakat. Yargı ile en ufak bir sorun yok. Proje sadece konut sadece kentsel dönüşüm projesi değil adeta yeni bir şehir projesi. Kentsel

dönüşümde Balbey devam ediyor. Türkiye’de ve Antalya’da kentsel dönüşüm keyfi bir lüks değildir, kentsel dönüşüm can güvenliğidir, ailelerin ve çocukların asgari hayat standardına kavuşmasıdır. Enerji tasarrufudur, şehrin daha estetik olmasıdır. Kimliğini kaybetmiş

şehirlerin kimlik kazanmasıdır. Turizm ve ticaretin canlanmasıdır” dedi. 

“Antalya’da Kepez Santral ve Balbey projelerinin tamamen gecekondu alanının veya çöküntü alanlarının dönüşümüdür ”diyen Başkan Türel, “Burada en önemli hedefimiz, şehir mantığını oluşturmak. Kentsel dönüşüm konut yapmak değil mahalle şehirleşme mantığı ile bir proje

üretmektir. Bir tek proje bir mahalleyi, bir ilçeyi, hatta bir şehri değiştirebilir. Mimarlarımız sadece binayı değil, şehri tasarlamalıdır. Öyle bir bina yaparsınız ki, mahalle değişir, mahalle değişince şehir değişir. Antalya merkezinde şehre ilham verecek eserlere ihtiyacımız var. Ben

bir film festivali töreninde sinema dünyasına demiştim ki, Antalya gibi bir şehir bulamazsınız, şehri bulsanız benim gibi başkan bulamazsınız, gelin Antalya’yı sinema endüstrisinin merkezlerinden birisi yapalım. Şimdi benzer bir şeyi sizlere de söylemek istiyorum. Hükümetimizin desteği var, biz gövdemizi taşın altına koymuşuz, tek eksiğimiz inanmış yatırımcı ve girişimcidir, yani sizlersiniz. Gelin her biriniz, Antalya’nın geleceğinde yerinizi alın. Antalya değişiyor, gelişiyor ve gelişmeye devam edecek”

Antalya’da çok sayıda mega projenin inşa edildiğini vurgulayan GYODER Başkanı Feyzullah Yetgin de, “Zirve kapsamında inceleme fırsatı bulduğumuz Kruvaziyer Liman avantajlı konumuyla deniz turizminin önemli ölçüde büyümesini sağlayacak. Konyaaltı Sahil Projesi

dünyanın sayılı plajlarından Konyaaltı’nı güzelleştirecek, Boğaçay Havzası ve Yakın Çevresi Projesi’nde 462 yat kapasiteli marina, çiftlik kasabası kıyı kasabası, restoran, park alanlarının yer alması şehir için heyecanlı bir adım. Ayrıca bu bölgede kurulacak film stüdyoları ile

Antalya sinema endüstrisinin merkezi olması amaçlanıyor ve yeni kentin çehresini değiştirecek. Kepez Santral Projesi’nde 19 konut inşası ile ada bazlı kentsel dönüşümün örneğini görüyoruz. Bu projeler tamamlandığında Antalya yerli ve yabancı yatırımcılar için

daha da cazip hale gelecektir” şeklinde konuştu.