Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Karataş, 1996 yılında Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’nda olasılık metodu hesaplarına göre eş ivme kontur haritası esas alınarak deprem bölgelerinin tespit edildiğini hatırlattı. "Yerli malım, yerli param' kampanyasına dikkat çeken Karataş, "Türkiye dünyanın aktif deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer alıyor. Ülkemizin yüz ölçümünün yüzde 42'si birinci derece deprem kuşağı üzerinde. Yapılması gereken en önemli önlem, ne olduğu belirsiz, kalitesinden asla emin olamayacağımız ithal inşaat çeliği tuzağına düşmemek olacak. İnşaat sektöründe yüzde 100 yerli malı demek '869' barkod numarası ile başlayıp, üretimi Türkiye’de Türk işçileri tarafından yapılmış ürün demek. Bunları kullanmak zorundayız ve Türkiye’de ambalajlanıp 869 barkodu ile piyasaya sürülen, yurt dışında üretilen ürünlerde vardır bu konuda da ayrıca çok dikkatli olmalıyız" dedi.
Demirlerde kalitesizlik iddiası
İnşaatlarda kullanılan demirlerde kalitesizlik alarmının çaldığını ileri süren Karataş, "İthalatı kolaylaştırmak için gümrük vergisi inince, İtalya’dan Türkiye’ye son 1 haftada 80 bin ton civarında kalitesiz ürün gelmiştir. Dünya Çelik Derneğinin (WorldSteel) 2015-2016 Dünya Ham Çelik Üretimi Raporuna göre, dünya çelik üretiminde 8'inci sırada olan ülkemiz, Avrupa’da Almanya’dan sonra ikinci durumdaydı ve üretimini 2016 yılında bir önceki yıla yani 2015 yılına göre, ton bazında yüzde 1.4 eksi değişim gösteren Almanya’nın, bu anlamda yüzde 5.2 artı değişim göstererek önüne geçmişti. 2016 yılında dünyanın en büyük on çelik üreticisi arasında sadece Çin, Hindistan, Türkiye ve Ukrayna’nın ham çelik üretiminde artış gözlenmişti. İnşaat sektöründe demir sıkıntısı yaşanıyor bahanesiyle geçen mayıs ayında ithalatın önünü açmak için indirilen gümrük vergileri kalitesiz ve denetimsiz demir çelik ürünlerinin Türkiye’ye girmesine neden oldu. Geçen ay İtalya’dan Cezayir pazarı için üretilen 80 bin ton civarında kalitesiz ürün denetlenmeden Türkiye pazarına girdi. Son bir haftada da ki bu çok büyük bir orandır, Türkiye’nin değişik limanlarına Cezayir’in AFNOR standardına göre üretilmiş,80 bin ton civarında kalitesiz çelik denetlenmeden pazara girmiştir. Bu limanlarımıza indirildiği görülen, İtalya menşeli, Türk Standartları (TS) 708 standardına uygun olmayan, sertifikasız, bir yıldan fazla bekletilmiş ve paslanmış inşaat demiri, yalnızca çelik sanayiini baltalamakla kalmayacaktır. Aynı zamanda dünyanın en büyük ikinci inşaat demiri ihracatçısı olan ve deprem bölgesinde bulunması nedeniyle, belirli standartlarda inşaat demiri kullanma yükümlülüğünün bulunduğu ülkemizde, tüketicilerin güvenliğini de göz ardı edilmiştir" ifadelerini kaydetti.
Güncelleme Tarihi: 21 Temmuz 2017, 13:34