Antalya'nın Aksu İlçesi Yurtpınar Gökdere Mahallesi'nde oturan Hüseyin Çoban, geçen 5 Ağustos günü, 4 yaşındaki kızını da alıp babasının evine giden eşi 26 yaşındaki Nilüfer Çoban'ı geri getirmek için akrabası Nazmi Köklü ile birlikte kayınpederinin evine gitti. İddiaya göre kayınpederinin evinin kapısını çalan Çoban, kapıyı açan olmayınca evin etrafını dolaşıp pencereleri tıklatmaya başladı. Bu sırada içerden peş peşe açılan ateşle ağır yaralanan Çoban kanlar içinde kaldı. Çoban'ın yanındaki Nazmi Köklü de açılan ateşle hafif yaralandı.
Hüseyin Çoban'ın yaşamını yitirdiği olay sonrası pompalı tüfekle ateş açtığı iddiasıyla tutuklanan kayınbirader Hüsamettin Şimşek hakkında ömür boyu hapis cezası istemiyle Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
'ANNEME TAHRA İLE SALDIRDI'
Tarafların hazır bulunduğu duruşmada eniştesini kasten öldürmekten yargılanan Şimşek kendini şöyle savundu:
"Olay günü eniştem evimizin kapısına gelip 'Nilüfer çık dışarı' diyerek ablama küfür etti. Evde annemle ben vardım. Maktulden korktuğumuz için ses vermedik. Kapıyı açmadık. Kapıyı tekmelemeye başladı. Sonra evin etrafını dolaşıp pencerelerin camlarını yumrukladı. Oturma odasının penceresini açmaya çalışırken anneme elindeki tahra ile saldırdı. Bunun üzerine ben misafir odasındaki tüfeği alıp rastgele ateş açtım. Eniştemin yanında Nazmi Köklü olduğunu dışarı çıkınca gördüm."
BİRDENBİRE ATEŞ AÇILDI
Nazmi Köklü ise sanığın yalan söylediğini iddia etti. Köklü, aniden içerden ateş edildiğini iddia etti. Hüseyin Çoban'ın elinde tahra olmadığını savunan Köklü, "Bahçenin içindeki evin kapısını çaldık açan olmadı. Pencereleri tıklarken birdenbire 4- 5 el ateş açıldı. Yeğenim göğsünden vuruldu" dedi.
'ÖLEN EŞİM, ÖLDÜREN KARDEŞİM'
Nilüfer Çoban ise ölenin eşi, öldürenin ise kardeşi olduğunu belirterek, kimseden şikayetçi olmadığını söyledi. Ölen eşiyle 5 yıllık evli olduğunu ve 4 yaşında Elvan adlı kızları olduğunu anlatan Nilüfer Çoban şöyle konuştu:
"Annemler her ağustos ayında çalıştıkları işyerinden izin aldıklarında torunlarıyla vakit geçirmek istiyor. Bu yıl da torunlarını alıp götürmek için bize geldiler. Kardeşim Hüsamettin de bizdeydi. Ancak eşim çocuğu göndermek istemedi. Ben '3- 5 gün sevsinler' dedim. Bunun üzerine eşim boğazımı sıkıp dövdü. Sonra da babama 'Kızını al git' dedi. Oysa benim gitmeye niyetim yoktu. Annemlerle gittim. Annemlere gittikten bir gün sonra eşimin ailesi anneme telefon açtı. Eşimin gelip bana zarar vereceğini söylemiş. Bunun üzerine ben teyzemin yanına gitmiştim. Eşim ben yokken annemlerin evine gelince bu olay meydana gelmiş."
Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.