Antalya’nın Alanya İlçesinde karısını sokak ortasında döven birini gören gazeteci çift durumu polise ihbar etti. Olay yerine gelen polis ise dayakçı kocayı görünce ‘Bu bizim Ahmet ağabey’ diyerek ihbarcılara biber gazı sıktı. 

Olay, geçen Pazar günü saat 21.45 sıralarında Sugözü Mahallesi Ekmekçi Latif Caddesi üzerinde meydana geldi. Alışveriş için kendi gibi gazeteci olan eşi G. A. ile bir marketin önüne gelen E. A. otomobilini durdurduğu sırada yoldan geçen bir otomobilden ‘kurtarın beni, ölüyorum,  bırak beni gideyim’ diye bir kadının çığlık attığını duydu. Sesin geldiği yöne bakan çift, plakası öğrenilemeyen ve hareket halinde olan bir otomobilden bir kadının atlamak istediğini ve çığlıkların devam ettiğini gördü. Bunun üzerine aracı takip eden çift, görevde olduğunu bildiği Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği görevli bir polisi arayarak, aracın ilçenin kırsal bir bölgesine hızla gittiği ihbarında bulundu. Polisin görevli ekibe anons ettiğini söylemesi üzerine de hamile olan eşini tehlikeye atmamak için olayın olduğu yerden uzaklaşmak için geri dönüşe geçti. 

‘Kurtarın beni, imdat, öldürecek beni, Allah’ını seven beni kurtarsın’

Çiftin olay yerinden araçlarıyla ‘U’ dönüşü yaptıkları sırada ismi A.E. olduğu öğrenilen bir erkek karısı S.E.’yi saçından sürükleyerek ve tekme yumruklar savurarak gazeteci çiftin araçlarının önüne getirdi. Dayak yiyen kadın ‘Kurtarın beni, imdat, öldürecek beni, Allah’ını seven beni kurtarsın’ çığlıklarına aldırış etmeden A.E.’nin karısını dövmeye devam etmesini üzerine gazeteci çift duruma daha fazla kayıtsız kalamayarak araçtan indi. Gazeteci E.A. çifti ayırmak için yaklaştığı sırada dayakçı koca ‘yaklaşmayın karım’ demesi üzerine dayak yiyen kadın boşluk bularak 11 haftalık hamile olan G.A. nın arkasına sığındı. Daha sonra dayakçı kocanın üzerine geldiğini gören G.A., ‘ben hamileyim bana yaklaşma’ diyerek tarafları uzaklaştırdı. Dayak yiyen kadın boşluk bularak tekrar kaçmaya başladı. Yaklaşık 30 metre kadar gidebilen kadın daha sonra kocası tarafın yakalanarak tekrar şiddet görmeye devam etti. İhbar etmelerine rağmen polis ekiplerinin olay yerine gelmemesi üzerine paniğe kapılan G. A. hemen 150 metre mesafede evi bulunan kayın biraderini arayarak yardım istedi.  Gazeteci E.A. ise o sırada hamile olan eşine ve onun arkasında duran mağdur kadını o kişiden uzaklaştırmak için uğraştı. Daha sonra polisin geldiği gören E. A. polisin bir üst caddeye gitmesi üzerine koşarak olay yerine yönlendirdi. 

 Olay yerine gelen ve dayak yiyen kadını kenara çeken H. K. isimli polis telefonla bir kişiyi ayarak ‘Ağabey bu bizim Ahmet Ağabey, sen bunu tanıyorsun, sizin gelmenize, gerek yok’ şeklinde konuştu. O anda G. A.’ nın yardım istedi kayınbiraderi S.S. ve o sırada misafir olan arkadaşı A. M. da geldi. Polisin müdahale etmemesinden güç alan öfkeli koca bu kez de S. S. ve A. M.’e saldırmak istedi. Hamile gazeteci G. A. durumdan dolayı daha çok paniğe kapılarak polise ‘Kadını öldürecekti, beyefendi, ben hamileyim, daha fazla dayamayacağım, kadını kurtarın’ demesine rağmen dayakçı koca sağ sola saldırmaya devam etti. Bunun üzerine H. K isimli polis biber gazını ekip otosundan çıkararak halen karısına ulaşmaya çalışan dayakçı kocayı tutan S. S. ile A. M.’e sıktı. Ardından da panik olan hamile eşini sakinleştirmeye çalışan E.A. ile eşi G.A.’ da biber gazıyla müdahale eden H. K. polis, işlem yapacağı iddiası ile taraflardan kimliklerini istedi. Gazdan etkilenen hamile G. A. direkt yüzüne gelen biber gazından fenalaşması üzerine panikleyen polis, telsizden ekip talebinde bulundu. Olay yerine gelen diğer ekipler ise tarafları sakinleştirmeye çalışırken, gazeteci E.A.’nın ilk olarak ihbar ettiği poliste olay yerine gelerek biber gazı sıkan meslektaşına, ‘Sen ne yapıyorsun? İhbarcı kişiler zaten bunlar. Neden biber gazı sıktın?’ diyerek tepki gösterdi.

Olaydan yaklaşık yarım saat sonra haber alan gazeteci E.A.’nın ağabeyi E.A.’da olay yerine gelerek polislere, ‘G.A. hamile, biber gazından etkilenmiş, ambulans çağırdınız mı?’ diye sorunca, ekipler ‘Hayır çağırmadık, olmadı sen götür’ dedi. Bunun üzerine E.A.’nın aracına taşınan G.A. ilçe merkezinde bulunan özel bir hastaneye götürülerek acil serviste tedavi altına alındı.

Olay yerine gelen polis taraflara ‘sadece ifade vereceksiniz, karakola gelmeniz gerekiyor’ demesi üzerine, E.A, A.M. şahsi otomobilleriyle S.S. ise polis aracıyla saat 22.30 civarında karakola gitti. Burada müdahale eden polisin olay tutanağını getirerek imzalatmak istemesi üzerine tutanağı inceleyen E.A., ‘Tutanakta bizim kavga ettiğimiz yazıyor. Bu gerçeği yansıtmıyor. Biz bunu imzalamak istemiyoruz. Olayı doğru bir şekilde yazınız. Ayrıca hamile eşim biber gazına maruz kaldı. Görevli memurdan da şikayetçiyiz’ dedi. 

Görevli memurun şikayet edileceğinin duyulması üzerine içeri giden polis, gece saat 01.30’a kadar konuşmadı. Bu sırada dayakçı koca ve karısıyla dışarıda konuşan görevli polis, ilk olarak bu çiftin ifadesini alarak savcılık talimatıyla dayakçı koca ile mağdur eşi salıverdi. İfadelerinin ne zaman alınacağı konusunda polislere soran E.A., S.S. ve A.M. ile hastaneden taburcu olarak gelen G.A.’ya beklenilmesi söylendi. Saatlerce bekletilen aileden ilk olarak G.A.’nın ifadesi alındı ve hamile olduğu gerekçesiyle evine gönderildi. Ardından ifadeye alınan E.A.’nın ifadesine geçildi fakat ifadenin ardından E.A’ya ‘Savcılık talimatıyla seni gözaltına alıyoruz. Nezarette kalacaksın. Üzerindeki eşyaları ağabeyin E.A.’ya bırak. Sabah savcının karşısına çıkarılacaksın’ diyerek E.A, S.S ile A.M. gözaltına alındı. Kocasının gözaltına alındığını öğrenen G.A. sinir krizi geçirirken, E.A, S.S ile A.M. karakolda bulunan gözetim odasına kilitlendi. Karakoldaki işlemleri tamamlanan E.A., S.S ve A.M. sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. Olaydan haber alan Antalya Barosu Alanya Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu avukatları mağdur olan hamile G.A. başta olmak üzere E.A. ve diğerlerinin gönüllü savunmasını yapmak üzere savcılığa geldi.