21 Ağustos 2016 tarihinde katıldığı bir bisiklet kampından Antalya’ya doğru dönüşe geçen 24 yıldır bisiklet kullanan Hür Derikesen, alternatif yolun kapatılması nedeniyle bin 100 metre uzunluğundaki Orhan Büyükalp Tüneli’nin güvenlik şeridini kullanmak zorunda kaldı. Derikesen, tünel içinde bir minibüsün aynasının kafasına çarpması nedeniyle yol kenarına düştü. Üzerinden araç geçen Derikesen’e hiçbir sürücü yardım etmek için durmadı. Kazayı farkeden tünel görevlileri trafiği kesip Derikesen’i 112 sağlık ekipleriyle hastaneye sevk etti. Sağ ayağında kırık tespit edilen Derikesen’in kafasına 28 dikiş atılırken, kaburgasında ise kalıcı hasar olduğu tespit edildi. Polis kaza yerindeki güvenlik kameralarını inceleyip, Derikesen’in kafasına aynası çarpan ilk aracın N.A.’nın kullandığı minibüs olduğunu belirledi.
Antalya’da yaşayan evli ve iki çocuk babası yat kaptanı Hür Derikesen, 21 Ağustos 2016 tarihinde kamplı bisiklet turunun ardından sabah saat 09.40 gibi evine doğru yola çıktığını anlattı. Kemer- Antalya yolunun 18. kilometresindeki Orhan Büyükalp Tüneli’nden geçmek zorunda kaldığını söyleyen Derikesen, “Taşlar nedeniyle kaldırımdan gidemedim. Emniyet şeridine girdim, orası da tam bisikletin gidebileceği bir yoldu. Yanımdan çok hızlı araba geçti. ‘Ne kadar hızlı gidiyorlar’ dedim içimden. Kafamı hafif çevirdim, arkadan ışık geliyor. Biraz kenara yanaşayım derken sonrasında hiçbir şey hatırlamıyorum. O ara arabanın kafama aynası çarpmış. Kafama 28 dikiş atıldı. Yerde gözümü açıyorum, bisikletim paramparça. Tekrar kendimden geçiyorum. Arabalar yine vızır vızır geçmeye devam ediyor” dedi.
Güvenlik kamerasından kazayı gören tünel görevlilerinin yanına geldiğini anlatan Derikesen, “ Ambulansla hastaneye yetiştirmişler. Ama kazayla ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum. Kazandan 3 gün sonra güvenlik kameralarını incelemek ve bisikletimi almak için tünele gittik. Görüntülerde araçlar çok hızlı. En az 4 arabadan biri ayağımın üzerinden, diğerleri de bisikletin üzerinden geçiyor. Sürücülerin hiçbiri durmuyor” dedi.
Derikesen, sürücülerin durmamasını ise, “Şimdi ben bu adama durup yardım edersem suçlu olurum” mantığına bağladı. Kendisine çarpan sürücüde de aynı psikolojinin hakim olabileceğini söyleyen Derikesen, “Yapılmaması gereken bir şey. Sürücü bana çarpıyor, yerde kıvranıyorum. Arkasına şöyle aynadan bir bakıyor ve basıp gidiyor. Verilen ifadelerde, 'Ben tabelaya çarptım sandım, havalimanına müşterim vardı' gibi şeyler söylenmiş. Bunlar bahane değil. İnsan şoför olmak önemli. İnsanlık ölmüş dedirten şey budur. Kimi görmüyor belki, kimi görüyor, duramıyor. Durulmaz ama emniyetli bir şekilde durabilirsin. Tünel görevlileri bana verilmiş sadakam olduğunu, daha önceki kazada engelli birinin yoldan kazındığını söylediler” diye konuştu.
Derikesen, ayağında özel üretilen bisiklet ayakkabısının olmasının büyük şans olduğunu, yoksa bugün sağ ayağını bilekten kaybetmiş olabileceğini aktardı. En büyük korkusunun artık bisiklete binmek olduğunu kaydeden Derikesen, “Kalıcı hasar var vücudumda. Sol tarafımdaki kaburgalarda sıkıntı var. Sağ ayağımın durumu çok kötü. Kafamda 28 dikişli yer iyileşti. Hiç kimse bisiklete kasksız binmesin. Benim üstümden birkaç araba geçti, ama sürücüsünün ziyaretime de gelmemesi çok acı bir olay” dedi.
Hukuki sürecin devam ettiğini, kendisine çarpan N.A.’dan şikayetçi olduğunu dile getiren Derikesen, “Hatta ağır cezada yargılanmasını istiyorum. Böyle kişilerin ehliyeti bile elinden alınsın. Diğer sürücüleri tespit etmek için çalışmalar devam ediyor” diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 23 Eylül 2016, 10:39