Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde bu yıl 19'uncusu düzenlenen Dünya Tüp Bebek Kongresi'ne katılan Prof. Dr. Timur Gürgan, teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte en ilginç sonuçlara insan üremesi veya üretilmesi ilgili bilgilerin kullanılabilirliğinin sağlanması ile ulaşılacağını kaydetti.
Her şeyin bir sperm ve bir yumurta ile başladığının altını çizen Prof.Dr. Gürgan,” Milyonlarca yıllık evrimin genetik kodlaması bu seks hücrelerinde saklı. Özellikle kadın yumurtası, içindeki çok gelişmiş bilgisayarların bile çözebilmesi zor bir sistemle o kadar programlı ve koordine çalışıyor ki bir spermle döllendikten sonra bir insan oluşturabilecek işlemleri hiç hata yapmadan milyarlarca kez gerçekleştirebiliyor.”diye konuştu.
“Kök hücre çalışmaları hızla ilerliyor”
Kök hücrelerin kendilerini sürekli yenileyebilme yetenekleri ve vücutta bulunan hemen tüm olgun hücrelere dönüşebilme yetenekleri ile çok büyük bir tedavi edici potansiyele sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Timur Gürgan,“ Tüp bebek tedavileri hakkında çalışan hemen hemen tüm bilim insanlarının yoğun ilgi gösterdiği ve sonuçlarının merakla beklendiği belki de erkek ve kadın kısırlığına gerçekten son verebilecek kök hücre çalışmaları hızla ilerlemektedir. Yapılan çalışmalarla testislerden çocukluk yaşlarında elde edilerek saklanmış kök hücrelerden ileri yaşlarda olgun spermler elde edilmiş ve gebelikler oluşturulmaya başlamış. Ayrıca çeşitli tekniklerle geliştirilen kök hücrelerin sperm ve yumurta hücrelerine farklandırılması önce hayvanlarda elde edilmiş ve son zamanlarda insan çalışmalarında da yumurta ve sperm hücrelerine benzeyen hücreler elde edilmiş hatta bu hücrelerin döllenmesi sağlanabilmiştir.” dedi.
“İn-Vitro Yumurta Aktivasyonu tekniği”
Dünyadaki kök hücre çalışmalarından bilgiler veren Prof.Dr. Gürgan,“Japonya’da Kyushu Üniversitesi tarafından 2012 yılında yapılan çalışmalarda farelerden alınan deri hücrelerinin laboratuvar ortamında kök hücre haline gelmeleri sağlandı. Ardından bu kök hücreler yine laboratuvar ortamında öncül üreme hücreleri haline getirildi. Sonrasında ise bu öncül üreme hücrelerinin olgun yumurta hücrelerine dönüşebilmesi için bu hücreler, yaşayan farelerin yumurtalıklarına enjekte edildi ve son olgunluklarına eriştirildi. Bu bilimsel gelişmeye son katkı yine 2016 yılının temmuz ayında Japonya’dan geldi. Tokyo’da yapılan çalışmanın sonuçları yine kadınlarda yumurtalıklarda çeşitli nedenlerle yumurtaları bittiği durumlarda gebelik sağlanabilmesi için Amerikalı ve Çinli bilim adamlarınca geliştirilen İn-Vitro Yumurta Aktivasyonu tekniği ile yumurtalıkta kalmış kök hücre gruplarından ve öncül hücrelerden yumurta gelişmesi ve gebelikler sağlanabildi.”dedi.
“İnsanlara uygulanmadı”
Türkiye'de bazı merkezlerin bu tekniğin uygulanabilmesi için çalışmalar yürüttüğünü aktaran Prof.Dr. Gürgan,“ Bu teknikte faaliyeti durmuş yumurtalıkların özel bölgelerinden parçalar alınarak, bu parçaların vücut dışında belirli tekniklerle active edilerek tekrar yumurtalığa yerleştirildiğinde bazı kadınlarda yumurta gelişmesi olmakta ve bu yumurtaların döllenmesi ile gebelikler sağlanabilmekte. Fareye ihtiyaç duymadan bahsi geçen kök hücreler direkt laboratuar ortamında olgun yumurta haline getirilebildi. Dahası ise, kök hücreden geliştirilmiş bu hücrelerden sağlıklı gebelik ve daha da önemlisi sağlıklı canlı doğum elde edilebildi. Tabii ki bu çalışmalar henüz insanlarda tamamlanmış değil.”dedi.
“Etik ve güvenlik sorunu”
İnsanlarda yapılan çalışmaların 2014 yılında başladığını anımsatan Prof.Dr. Gürgan, “Yine farelerdeki protokolün takip edilmesiyle öncül üreme hücreleri elde edilebilmişti. Fakat, etik ve güvenlik önlemlerinden dolayı bu öncül hücreler insanlara transfer edilip olgunlaşması henüz sağlanmadı. Bilim insanları, bu işlemin insanlarda farelerde olduğundan çok farklı olamadığını ve gelecekte bu tarz tedavilerin hayatımıza girebilmesi muhtemel olduğunu aktarıyor. Kök hücre çalışmalarının geliştirilmesi ve uygulama alanının genişlemesi ile bir sure içerisinde laboratuarlarda yumurtalık, rahim gibi organlar dahi kök hücrelerden oluşturabilecek. Ancak, etik, hukuksal, bilimsel ve güvenlikle ilgili nedenlerle bu hücrelerin şu anda insanlarda gebelik ve sağlıklı çocuk doğumu için kullanılabilmesi ileriki 5-10 yıl içerisinde mümkün görülmektedir.”dedi.
Prof.Dr. Gürgan, son yıllarda İsveç’li bilim adamlarının yaptığı çalışmayla rahim transplantasyonu ile gebelikler oluşturulduğunu ve bebeklerin dünyaya geldiğini belirtti.
Güncelleme Tarihi: 09 Ekim 2017, 13:18