Antalya Barosu Alanya Kadın ve Çocuk Hakları Kurulu, 5 Aralık Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıldönümünde toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik hak ihlallerine karşı kararlılık mesajı verdi.
Antalya Barosu Alanya Kadın ve Çocuk Hakları ile Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu Yürütücüsü Av. Gülfer Gözütok, 5 Aralık Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin yıldönümünde Alanya Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
‘Cumhuriyet’le birlikte eşit yurttaşlık yönünde önemli adımlar atılmışsa da kadınlarımız bugün hâlâ eşit yurttaş olma hakkına tam anlamıyla ulaşamamıştır’ diyen Gözütok, nüfusun yarısını oluşturan kadınların karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilmediğini söyledi.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının devletin sorumluluğunda olduğunu ifade eden Gözütok, bu doğrultuda eğitimin ve diğer tüm kamu kurumlarının zihniyet dönüşümüne yönelik politikalar üretmesi gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, kadına yönelik şiddetin ve istismarın önüne geçilmesi, erken yaşta evliliklerle mücadele edilmesi ve kadın istihdamını artıracak politikaların uygulanması gerektiğini belirtti.
Topluluk adına açıklama yapan Gözütok açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Antalya Barosu Alanya Kadın ve Çocuk Hakları ile Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu olarak bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürüreceğiz. Kadın milletvekili sayısı da artırılmalıdır. Bu önemli kazanımları kutladığımız bugünlerde, kadınların en temel insan hakkı olan yaşam hakkı tehdit altındadır. Kadınlar kendi hayatlarıyla ilgili karar aldıklarında bedel ödemek zorunda kalıyorlar.
Cumhuriyet’in ilanı ile kadınlarımız çok önemli siyasi, hukuki ve sosyal haklar elde etmişler ve bunun sonucunda toplumsal alanda görünebilir olup, çalışma hayatına katılabilmişlerdir. 5 Aralık 1934’te Anayasamızda ve seçim kanunumuzda yapılan değişikliklerle Türk Kadınları Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı’nı elde etmişlerdir.
Bundan sonra ilk olarak Belediye ve Muhtarlık seçimlerine katılan kadınlarımız, 1935 yılında yapılan TBMM 5. Dönem seçimlerinde 17 Kadın milletvekili ile Mecliste yer almıştır. Türk kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı’nın verilmesini kutladığımız bugün, maalesef kadının en temel insan hakkı olan yaşam hakkının elinden alındığı bir süreci yaşamaktayız. Karar alma mekanizmalarında kadının eşit temsille yer alması gerektiğini savunan ve mücadele eden kadınlar olarak bizler, bugün kadınların kendi hayatlarıyla ilgili karar aldıklarında bunu canlarıyla ödediklerini görmenin büyük ıstırabı ve öfkesi içerisindeyiz.
Cumhuriyetle birlikte kadının erkekle eşit bir yurttaş olması yönünde önemli adımlar atılmış ve bu yönde yasal düzenlemeler yapılmışsa da; bugün hala kadınlarımızın “eşit yurttaş” olamadıkları açıktır. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlarımız, karar alma mekanizmalarında yeterince yer almamaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, Devletin sorumluluğundadır. Kadının özgür ve eşit bir birey olduğunun kabul edilmesi Kadının İnsan Haklarının İhlalini ortadan kaldıracaktır. Bunun için de Devletin başta Eğitim olmak üzere tüm Kurum ve Kuruluşlarıyla birlikte koordineli ve samimi olarak toplumda kadına bakış açısını değiştirecek, zihniyet dönüşümünü yapacak politikalar üretmesi ve uygulamaya koyması zorunludur.
Bireylerin ve toplumun zihniyet dönüşümünü sağlayacak bilimsel çalışmaların ve buna bağlı hukuki değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Kız çocuklarının kesintisiz laik eğitim alması, kadın istihdamını arttıracak politikalar üretilmesi, erken yaşta evlenmelerle etkin mücadele edilmesi, kadına yönelik şiddet ve istismarın önüne geçilmesi gibi kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik adımlar hızla atılmalıdır. Tüm bunların yapılabilmesi için de kadın bakış açısına sahip kadın Milletvekili sayısının artmasının gerekliliği ortadadır. Biz Antalya Barosu Alanya Kadın ve Çocuk Hakları ile Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu olarak her zaman Kadının İnsan Haklarının sağlanması yönündeki mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.”