Anne babaların henüz bebek yaşlarındayken çocuklarına yemek yedirmek ya da oyalamak için tablet ve akıllı telefonlara alıştırdığına işaret eden Akçay, “Anne babalar çocukları yemek yesin ya da oyalansın diye tablet veya akıllı telefonu ellerine tutuşturuyor.
Çocuklarına bir nevi teknolojik uyuşturucu veriyor. Bir anne baba düşünün ki çocuğunu bilinçsizce bir bağımlılığa düşürüyor.
Çocukların tablet veya akıllı telefonlarda internet vasıtasıyla ulaştığı sayfalarda şiddet, cinsellik, çarpık yaşam biçimleri, küfür, psikolojik baskı ve daha bir çok zararlı içerik mevcut. Çocuğunuzun ruhsal ve bedensel gelişimi risk altında. Henüz ergenlik çağına ulaşmamış bir çocuğun her gün saatlerce bunlara maruz kalması, fenomen veya Youtuber adı verilen saçma sapan tiplerle zaman geçirmesi, ilerleyen yaşlarda pek çok sorunu beraberinde getirecektir. Erkek mi kadın mı olduğu belli olmayan fenomen bir tipin konuşmasını taklit ile başlayan olumsuz model alma gitgide kendisini ona benzetme çabalarına dönüşecektir. Ayrıca argo-küfür konuşmalarıyla ve şiddet içerikli mesajlarıyla bir fenomen, çocuğunuzu psikopata çevirebilir" dedi.
Devlet Kontrolü Şart
Çocukların toplumun geleceğini oluşturacağının altını çizen Akçay, “Sosyal medyada devlet kontrolü denildiğinde bazı çevreler itiraz ediyor. Ancak çocukların gelişimi için bu şart. Milli Eğitim Bakanlığı YouTuber denen tiplere çocukların gelişimini olumsuz etkileyici içerikleri dolayısıyla dava açmalıdır. Adalet Bakanlığı da bir an önce 'Çocuğa Karşı İşlenen Suçlar' kapsamına 'sosyal medyadan zarar verme' suçunu da eklemelidir. Gelecek nesillerimizin ruhen ve bedenen sağlıklı olabilmesi için bu devletimizin üzerine düşen sorumluluktur” ifadelerin kullandı.
Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2019, 16:43